BURSA – 8119 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Bingöl, Bursa, Elazığ, Eskişehir, Kastamonu, Kocaeli, Konya, Kütahya, Manisa, Muğla, Sinop, Tokat ve Zonguldak’ta toplam 6.074.411 metrekare orman arazisi orman dışına çıkarıldı. Yusuf Yavuz’un haberine göre, orman dışına çıkarılan arazilerin 4 milyon metkarelik kısmı Bursa’da yer alıyor. Ocak 2021’de yapılan düzenlemeyle üzerinde yerleşim yeri bulunan yerler ile yerleşim yeri oluşturulması uygun olan, taşlık, kayalık, verimsiz ve fiilen orman vasfı taşımayan yerler orman sınırları dışına çıkarılmasının önü açılmıştı.
Orman arazilerinin yağmalanmasının önünü açan söz konusu düzenleme, 7 Ocak 2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 3413 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı’na dayanıyor. Düzenlemeyle, 6831 Sayılı Orman Kanunu’nun Ek 16. Maddesi kapsamında ‘Orman Dışına Çıkarma İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’ yürürlüğe sokulmuştu.
Ormanlar, dünyanın akciğerleri olarak kabul edilir ve gezegenimizin iklim dengesinin korunmasında hayati bir rol oynarlar. Bununla birlikte, ekonomik gelişim ve kentsel genişleme baskıları, bu değerli doğal kaynakları sürekli bir tehdit altında bırakmaktadır. Son zamanlarda Türkiye’nin Bursa dahil bir kaç bölgesinde, 6 milyon metrekareden fazla ormanlık alanın vasfını yitireceğine dair endişe verici haberler gündeme gelmiştir. Bu makale, söz konusu durumu değerlendirmekte ve ormanların korunması ile sürdürülebilir kalkınma arasında bir denge kurulması gerektiğini vurgulamaktadır.
Ormanlar, biyoçeşitlilik açısından zengin habitatlar sağlarlar ve birçok canlı türü için yaşamsal öneme sahiptirler. Ayrıca, su döngüsünün düzenlenmesi, toprak erozyonunun önlenmesi ve hava kalitesinin iyileştirilmesi gibi ekosistem hizmetleri sunarlar. Bursa gibi bölgelerdeki ormanların yok edilmesi, bu hayati işlevleri tehlikeye atmakta ve çevresel, sosyal ve ekonomik dengeleri bozmaktadır.
Ormanlık alanların rant alanlarına dönüştürülmesi, kısa vadeli ekonomik kazançlar sağlayabilir. Ancak, bu yaklaşım sürdürülebilir değildir ve uzun vadede ciddi çevresel ve sosyal maliyetlere yol açabilir. Ormanların yok edilmesi, iklim değişikliği ile mücadeleyi zorlaştırır ve yerel toplulukların yaşam kalitesini olumsuz etkiler. Bu nedenle, kalkınma planlarında doğal kaynakların korunması ve sürdürülebilir kullanımı temel alınmalıdır.
Bursa’daki ormanlık alanların geleceği, sadece yerel halk için değil, tüm ülke ve dünya için önemlidir. Sürdürülebilir kalkınma, çevresel koruma ve ekonomik büyüme arasında sağlıklı bir denge kurmak, gelecek nesiller için yaşanabilir bir dünya bırakma sorumluluğumuzun bir parçasıdır. Bu nedenle, her türlü kalkınma faaliyeti, ormanların ve diğer doğal kaynakların korunmasını gözeterek planlanmalı ve uygulanmalıdır.