Bülent Arınç’tan gündeme bomba gibi düşen açıklamalar. Daha önce maaşının bir bölümünü KHK’lılara verdiğini söyleyen Bülent Arınç, KHK ile atılan ancak takipsizlik ve beraat kararı alan insanların görevlerine dönmesi gerektiğini söyledi. Arınç, “Yurt dışına çıkamıyor, pasaportuna el konulmuş. Kimse de iş vermiyor, ben isyan ediyorum, bu adam dağa mı çıksın yani” dedi.
Saadet Partisi’nin yayın organı TV 5’e konuşan Bülent Arınç, Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’a, ‘hain’ diye yaklaşılmasının da istenmeyen tartışmaları gündeme getireceği uyarısında bulundu.
İSYAN EDİYORUM: 150 bin kamu görevlisi ihraç edildi. Haksızlığa uğradığını iddia edenler oldu. OHAL kalktı ve bu kişilerden aç kalanlar var. Yüzde 10 nispetinde işe iade edildi. Bu da yeterli değil. Hakkında takipsizlik kararı verilmiş, beraat etmiş insanlar sadece ihraç edilmekle kalmadı. Yurt dışı çıkış yasağı var, pasaportlarına el konuldu. Kimse iş vermiyor. Ben de isyan ediyorum, bu adam dağa mı çıksın yani. Bunlar da inançlı insanlar. Bir yargı kararına itibar etmeyecekse neye itibar edeceğiz. Bu insanlar eziliyor, yarına dönük güvenleri kalmıyor.
BİRİLERİ RÖVANŞ HAZIRLIĞINDA: Allah adaleti emreder. Adaletin zıddı zulümdür. Bir ayet var; Sizin bir topluluğa, kavme olan nefretiniz sizi adaletten ayırmasın. Biz bu adamları sevmiyoruz. Topluca bakamazsınız. Babanın suçundan evladı suçlayamazsınız. Yargıtay bazı kararları bozmaya başladı, onları selamlıyorum. Filanın damadı çıktı. Bir kesim rövanş hazırlığı içinde. Bize zamanında şöyle yapmışlardı. Biz de onlara bunu yapacağız.
‘ÖLDÜR, ÖLDÜR’ DİYE BAĞIRIYORLAR: Kavurmacı’yı (ESKİ İBB Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı), şahsen de tanırım. Dört sene içeride yattı. Bir internet sitesi ‘Onun damadı da tahliye edildi’ yazdı.Ne vicdansız insansın, ahlaktan nasipsiz insansın. Adam dört sene içeride yattı. Bu vicdansızlığı yapanlar, beraat edince çıldırıyor. Arenada gladyatör gibi. Yukarıdan gelecek harekete bakıyor. Bağırıyorlar, ‘öldür, öldür’ diye.
TESTİ ÇATLAR: Şahıslarla ilgili eleştiriye girmemek lazım. Trollerin, troliçelerin ağzı ile hain denecek kadar bu insanlara hakaret edilmesi çok yanlış olur. Birlikte olduğumuz dönemlere ait suçlamalar yapılırsa onlar da meşru müdafaa haklarını kullanırlar. Mahrem kalması gereken konuları kendilerini savunmak adına konuşabilirler. Bu da testiyi çatlatır. İki tarafa da zararı olur. Davutoğlu ve Babacan’ın şahsına bir şey söylemek bize yakışmaz. Cama taş atınca karşılığı olur.
GÜLERCE YALAN: Hüseyin Gülerce ile bir program yapıyorlardı, oraya mecburen bağlandım. Hüseyin Gülerce’nin her şeyi yalan. Herkes kendi kaderini yaşar. Müslüman’ın tek farkı, hesap gününe inanmasıdır. Hesap gününe inanan insan yalan söylemez, kul hakkı yemez.