Bu haklı davamızdan vazgeçmiyoruz. Çocuklarının dağa kaçırılmasından HDP’yi sorumlu tutan Diyarbakır annelerinin, partinin il binası önünde 3 Eylül’de başlattığı oturma eylemi 90’ıncı gününe girdi. Bu haklı davamızdan vazgeçmiyoruz.
Diyarbakır’da anne Hacire Akar, dağa kaçırılan oğlu Mehmet Akar için 22 Ağustos’ta sorumlu olarak gördüğü HDP’nin aracı olduğunu iddia ederek partinin il binası önünde oturma eylemi başlattı. Oğlunu teröre kurban vermemek için başlattığı oturma eylemi sonuç veren anne Akar, kararlı mücadelesiyle 24 Ağustos’ta oğluna kavuştu. Hacire annenin oğlu için gösterdiği mücadele, benzer acıyı yaşayan, yüreği evladına duyduğu özlemle yanan diğer annelere de örnek oldu.
Akar’ın mücadelesini örnek alan Fevziye Çetinkaya, Remziye Akkoyun ve Ayşegül Biçer’in 3 Eylül’de başlattığı oturma eylemine katılan ailelerin sayısı gün geçtikçe çoğaldı.
Yürekleri, kendilerinden koparılan çocukları için atan anneler, özlem duydukları evlatlarına kavuşacakları anın hayalini kuruyor.
Gözyaşı dinmeyen annelerden kimi evladına kavuştuğunda sarılıp koklamayı kimi bağrına basıp kucaklamayı kimi de sevdiği yemekleri yapmayı hayal ediyor.
Soğuk havaya, zaman zaman HDP İl binasındaki yetkili ve partililerce hakaretlere maruz kalmalarına rağmen anneler ellerinde çocuklarının fotoğrafı ile oturma eylemine devam ediyor.
Ağrı’dan 5 yıl önce dağa kaçırılan kızı Hayal için Diyarbakır’a gelerek kucağında 1,5 yaşındaki çocuğuyla oturma eylemi yapan Süheyla Demir, 90 gün geçmesine rağmen eylemlerini sürdürdüklerini belirtti.
Kızına kavuşmadan evine dönmeyeceğini aktaran Demir, şöyle konuştu:
“Yağmur yağıyor ama yine de buradayız. Bu haklı davamızdan vazgeçmiyoruz çünkü biz sadece evlatlarımızı istiyoruz. 3 aydır buradayız ama HDP’den hiç kimseyi yanımızda görmedik. Bize açıklama yapmadılar tam tersine arkalarını dönüp gittiler. Bizim çocuklarımızı ‘siz’ dağa çıkarttınız siz geri getireceksiniz. PKK ile iş birliği yaptıklarını herkes biliyor.”
Evlat acısına artık dayanamadıklarını dile getiren Demir, “Bu çocuklardan ne istediniz? Çocukların geçmişini, bizim de ciğerimizi yaktınız. 5 yıldır bu acıyı çekiyoruz daha da toparlanamadık. Biz onlardan mal, mülk istemiyoruz sadece evlatlarımızı istiyoruz. Evlatlarımızın ne günahı var, onları niye dağa çıkarttınız? ” ifadesini kullandı.
5 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Müslüm’e kavuşmak ümidiyle oturma eylemi yapan Songül Altıntaş, çocuğunu teröristlerin elinden kurtarmak için 5 yıldır mücadele verdiğini söyledi.
Çocuklarına kavuşmadan eylemin sonlanmayacağını işaret eden Altıntaş, “90 yıl da geçse buradayız. Ya çocuğumu alacağım ya da burada öleceğim. Kar da yağsa gitmiyoruz, kararımızdan vazgeçmiyoruz. İçimizi yaktılar, yeter artık bırakın çocuğumu.” diye konuştu.
Gaziantep’ten gelen Cennet Kavaklı da zor şartlara rağmen eylemlerini sürdüreceklerini söyledi.
Kavaklı, “Oğlumu çok özledim. Hiç aklımdan çıkmıyor. İnşallah PKK’nın sonu gelir, hepsi biter. Artık annelerin gözyaşları akmasın, evlatlar dağa çıkarılmasın, kaçırılmasın. Benim ciğerimi kopardılar, vermiyorlar. Bir annenin evladından ayrılması çok mu kolay?”
Ağrı’dan gelerek 4 yıl önce dağa kaçırılan oğlu Mehmet için oturma eylemine dahil olan baba Salih Gökçe de bugün oğlunun doğum günü olduğunu söyledi.
Evladından gelecek mutlu bir haber için beklediğini dile getiren Gökçe, “İnşallah benim evladım gelecek. Üzerime bin metre kar da yağsa buradan gitmem. Bu sele bir kere kapıldım. İnşallah evladım da sağ salim gelir. Oğlum, babanı dinle gel ve devletin şefkatli kollarına teslim ol.” ifadelerini kullandı.
