Bursa’da 7 bin 300 olan ihracatçı firma sayısını 10 binin üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz. Bursa’nın küresel krizlerden fazla etkilenmemesinin temel sebebi, güçlü dış ticareti ve 8 milyar dolarlık dış ticaret fazlası olması. Bunu geliştirmek ve sürdürülebilir hale getirmek bizim görevimiz.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, ihracatçı firmaların küresel krizlerden daha az etkilendiğini belirterek, kentteki ihracatçı sayısını 10 bine taşımayı hedeflediklerini söyledi.
Pandemi tedbirleri kapsamında 2020 yılı Mart ayından bu yana online olarak düzenlenen BTSO aylık meclis toplantısı, iki yıllık bir aranın ardından yeniden fiziki olarak gerçekleştirildi. BTSO Şubat Ayı Meclis Toplantısı, BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur’un başkanlığında, BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay ve meclis üyelerinin yoğun katılımıyla Oda Hizmet Binası’nda yapıldı. BTSO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Burkay, BTSO üyelerinin pandemi sürecini en az hasarla atlatabilmesi adına son iki yıllık dönemde başarılı bir sınav verdiklerini söyledi. Çalışmalarından dolayı BTSO meclis üyelerine teşekkür eden Burkay, “Bu süreçte 63 meslek komitemizden gelen talepleri, mevcut durumu ve çözüm önerilerini detaylı bir şekilde ilgili kurumlarla paylaştık. Pandemi sonrası oluşacak fırsatları değerlendirebilmek adına şirketlerimizin ayakta kalabilmesini hedefledik. Bugün iş dünyamızın beklediği hayati tedbirlerin hayata geçmesi konusunda attığımız adımların birçoğunun neticelerini almaktan memnuniyet duyuyoruz.” dedi.
Göreve geldikleri günden bu yana ekonominin en büyük aktörlerinden en küçük işletmelere kadar tüm üyeler için proje, hizmet ve çözüm üreten bir anlayışla çalıştıklarını ifade eden Başkan Burkay, “16 makro proje hedefiyle çıktığımız yolda bugün 60’ın üzerinde projeyi hayata geçirdik. Türkiye’nin koymuş olduğu hedefleri yakalamada Bursa’yı en önemli merkezlerden biri yapabilme hedefiyle pozisyon alıyoruz. Gökmen Uzay Havacılık Eğitim Merkezi bir hayaldi. Bugün dünyanın en iyi 5 merkezi arasında yer alıyor. Mükemmeliyet merkezleri yaptık. Elektrikli araçlar, mikromekanik ve mikroelektronik alanında 3 yeni merkezi daha hayata geçiriyoruz. Bunları yaparken Bakanlıklar ve AB’den fonlar alıyoruz. Bugün elektrikli araçlar, uzay ve uydu teknolojileri gibi alanlarda bir adım atılacaksa Bursa’yı yok saymak mümkün değil. Kurmuş olduğumuz bu yapılar, Bursa’nın yeni ekonomide oyunda kalması için önemli bir mihenk taşı. Bu projelerin sayısını hep birlikte daha da artıracağız.” diye konuştu.
“10 BİN İHRACATÇI HEDEFİ”
BTSO’nun güçlü potansiyelini ve iş ağını doğru kullanarak önemli neticeler aldıklarını belirten Başkan Burkay, “Bursa’da yıllık ihracatımızı serbest bölgelerimizle birlikte 16 milyar dolara taşıdık. Geçen yıl çip krizi dolayısıyla yaklaşık 2 milyar dolarlık bir kaybımız var. Çip krizinin bu yıl da devam edecek olmasına rağmen biz yeni rekorlar kırmaya devam edeceğiz. İhracatı geliştirmeye yönelik çalışmalarımızla Bursa 2 bin 900 yeni ihracatçı firma kazandı. Şimdi Bursa Dış Ticaret Merkezi’ni kurduk. Bursa’da 7 bin 300 olan ihracatçı firma sayısını 10 binin üzerine çıkarmayı amaçlıyoruz. Bursa’nın küresel krizlerden fazla etkilenmemesinin temel sebebi güçlü dış ticareti ve 8 milyar dolarlık dış ticaret fazlası olması. Bunu geliştirmek ve sürdürülebilir hale getirmek bizim görevimiz. Böylece ekonomimizi krizler karşısında daha dayanıklı hale getireceğiz.” dedi.
Pandemi sürecinde üretmenin öneminin bir kez daha anlaşıldığını ifade eden Başkan Burkay, Bursa’nın geçmişten bugüne üretim konusunda maharetli bir kent olduğunu belirterek, bu gücü geleceğe taşımayı hedeflediklerini vurguladı. Bu kapsamda Bursa Teknoloji Organize Sanayi Bölgesi TEKNOSAB’ı Bursa’ya kazandırdıklarını ifade eden Burkay, “Şubat ayında TEKNOSAB’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Sayın Adil Karaismailoğlu ile faydalı bir toplantı yaptık. Bölgeyi İstanbul-İzmir otoyoluna bağlayacak kavşağın ihalesi için kamulaştırma protokolümüzü imzaladık. Otoyol bağlantı kavşağı lojistik anlamda sanayicilerimize müthiş bir rekabet avantajı sağlayacak. Liman ve demiryolu bağlantısı, demiryolu yük istasyonunun bölgede olması sadece bölgedeki sanayicilere değil Bursa’ya çok büyük fayda sağlayacak.” dedi.
“BURSA’DA ÜRETİMİN YÜZDE 45’İ PLANSIZ SANAYİ ALANLARINDA”
KOBİ OSB için çalışmaları sürdürdüklerini kaydeden Başkan Burkay, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Bursa’da sanayi alanlarının toplam yüzölçümü içindeki payı sadece binde 8. Hepimiz Almanya gibi gelişmiş bir sanayi ülkesi olmak istiyoruz. Almanya’da bu oran yüzde 4,4. Diğer taraftan Bursa’da toplam üretimin yüzde 45’i organize sanayi bölgelerinin dışında, plansız sanayi alanlarında gerçekleşiyor. Buradaki altyapı üretime uygun değil. Bizim trafik, hava kirliliği ve çevre konusundaki sorunları ortadan kaldırmak için plansız sanayi alanlarını ve lojistik faaliyetleri şehrin dışına çıkarmamız gerekiyor. İstanbul-İzmir Otoyolu ve demiryolu yatırımları ile entegre üretim alanları ve şehrin iki yakasında oluşturulacak iki uydu kentle 800 binlik nüfusu Bursa’nın merkezinden dışarıya taşıyarak, şehri rahatlatabiliriz.”
Enerji konusunda yaşanan gelişmelere de değinen Başkan Burkay, Rusya ile Ukrayna arasında artan gerilimin Avrupa’daki enerji tedariği güvenliği açısından büyük sıkıntılar oluşturacağını belirterek, “Biz yeni ilişkilerle kaynak çeşitliliğini sağlar, yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımların artmasını sağlarsak, dünyada pozitif ayrışan ülkeler arasında yer alabiliriz. Üretimin aksamaması adına enerji arzı güvenliği çok önemli. Son yaşadığımız süreçte de gördük ki en pahalı enerji, olmayan enerji. Bunun için farklı stratejiler oluşturmamız gerekiyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve EPDK’da bir strateji değişimi söz konusu. Biz özellikle 2014 yılından bu yana bölgesel enerji ajanslarının kurulması gerektiğini savunuyoruz. Tıpkı kalkınma ajansları gibi enerji politikaları geliştirecek, enerji arz güvenliğini sağlayacak stratejiler geliştirecek olan enerji ajanslarının kurulması gerekiyor. Ortaya koyduğumuz bu vizyonu da her platformda anlatmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“YİYECEK İÇECEK VE HİZMET SEKTÖRÜNE KREDİ YERİNE HİBE VERİLMELİ”
Türkiye’nin 20 Aralık’tan itibaren yatırım ve yüksek ihracata dayalı, cari açığı azaltma ve toplumsal refahı artırma hedefiyle yeni bir ekonomik model belirlediğini anımsatan Başkan Burkay, “Özellikle Kredi Garanti Fonu kefaleti ile toplamda 60 milyar TL’lik üç yeni paketin devreye alınması istihdam, üretim ve yatırım noktasında girişimcilerimize ve sanayicilerimize pozitif yansıyacaktır. Bununla birlikte pandemiden yoğun olarak etkilenmeye devam eden, yiyecek içecek ve hizmet sektörümüzün farklı değerlendirilmesini bekliyoruz. Firmalarımızın bugünü çevirebilecek güçleri olsa da geçmişten gelen borçları taşıyacak durumları yok. Bu işletmelere yönelik hibe desteği verilmesini talep ediyoruz. Düşük faizli kredi veya borç stoklarını ötelemek çözüm değil. Yine kamu alacakları ve kira uyuşmazlıkları konusunda da firmalarımızın taleplerinin karşılık bulması için çalışmaya devam ediyoruz.” dedi.
BTSO Meclis Başkanı Ali Uğur, son iki yıldır çok zorlu ve eşine az rastlanan bir süreçten geçtiklerini söyledi. Sağlık sorunu olarak ortaya çıkan koronavirüs salgınına karşı alınan tedbirlerin, ekonomik sıkıntıları ve krizi tetiklediğini ifade eden Uğur, “BTSO olarak bu dönemde üyelerimizden gelen talepler doğrultusunda nakit akışı ve finansman, istihdamın korunması ve kamu alacakları konularda girişimlerde bulunduk. Devletin en üst düzey yetkilileri başta olmak üzere bakanlarımız, bakan yardımcılarımız, kamu bürokrasisi ve çatı kuruluşumuz TOBB ile sürekli iletişim halinde olduk. Odamız 50 bini aşkın üyemizin sorunlarının çözümü için adeta gecesini gündüzüne katarak çalışmaya devam etti. Bu süreçteki özverili çalışmaları ve kıymetli destekleri için yönetim kurulumuza, meclis üyelerimize, genel sekreterliğimize ve tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.” diye konuştu.