Borsada 2020’de hedef 150 bin
Borsada 2020’de hedef 150 bin.
Analistler, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi notunu yükseltmesi, ülke risk priminin 150 seviyesine gerilemesi ve mevduat faizlerinin düşük tek hanelere inmesi senaryolarında;
2020’de BIST 100 endeksinde 150 bin puanın görülebileceğini tahmin ediyor.
Küresel çapta risk algısının görece yüksek seyrettiği, tahvil getirilerinin rekor düşük seviyelere gerilediği ve altının ons fiyatının yaklaşık son 6 yılın en yükseğine çıktığı dönemde, pay piyasalarında ralli devam etti.
Gelişmiş ülke merkez bankalarının güvercin tutumu da pay piyasalarına olan talebi destekleyen diğer bir unsur oldu. Merkez bankalarının bu duruşunu 2020 yılında da devam ettireceği beklentileri, pay piyasalarındaki yukarı yönlü trendi desteklemeye devam edecek.
Analistler, Türkiye’nin büyüme hamlesindeki başarının devamı, düşen faizler, kurda istikrar ve oynaklığın azalması, tahvil faizlerindeki gerileme, ülke risk primindeki iyileşme, ülke kredi notlarının yükselmesi ve gelişen ülke hisselerine yönelik ilginin tekrar artması sonucunda BIST 100 endeksinde tarihi zirvelerin görülebileceğini söyledi.
ABD ile Çin arasında varılan ticaret anlaşmasının birinci fazının risk iştahını 2020 için daha da artırmasını beklediklerini ifade eden analistler, özellikle iskontolu hisselerde yükseliş olabileceğinin altını çizdi.
Analistler, gelişmekte olan ülke endekslerinin ortalama Fiyat/Kazanç (F/K) oranlarının yaklaşık 15,4 seviyelerinde bulunduğunu, Borsa İstanbul’da F/K oranının yaklaşık 8,9 olduğunu, dolayısıyla önemli bir getiri potansiyelinin bulunduğunu vurguladı.
İş Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Serhat Gürleyen, konuya ilişkin AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Borsa İstanbul BIST 100 endeksinin 2019’da dünyadaki endekslere kıyasla daha düşük bir performans sergilediğini belirterek, “2020 yılında BIST 100 endeksinin 135 bin seviyesine yükselmesini bekliyoruz.” dedi.
2019’da MSCI gelişmekte olan Avrupa endeksinin yaklaşık yüzde 23, MSCl gelişmekte olan ülkeler endeksinin yüzde yaklaşık 14 kazandırdı.
Gürleyen, MSCI Türkiye endeks getirisinin yaklaşık yüzde 5 seviyelerinde kaldığına işaret etti.
Gürleyen, 2020’ye ilişkin iyimserliğin arkasında dört ana sebep olduğunu kaydederek, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye ekonomisi cari dengenin düzeldiği, döviz borcunun azaldığı, enflasyonun gerilediği ve büyümenin canlandığı bir konjonktüre giriyor.
Faizlerin gevşemesine rağmen Türk lirasının reel olarak değer kazandığı baz senaryomuzda şirket karlarının, bankaların yüzde 45, banka dışı firmaların yüzde 30 olacak şekilde yaklaşık yüzde 35 artmasını bekliyoruz.
Gelişmekte olan ülkelere göre yüzde 53 ile tarihsel ortalamalarımızın çok üstünde bir iskonto ile işlem görüyoruz. ABD yaptırımlarını piyasanın fiyatladığından çok daha hafif geçireceğimize inanıyoruz.”
Gürleyen, 2020’de Fitch ve Moody’s gibi kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin kredi görünümünü ve notunu artırmaları gibi olasılıkların piyasaları olumlu etkileyeceğini dile getirdi.
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine bir süreliğine ara verdikten sonra olumlu enflasyon verileri ve beklentilerdeki iyileşmeyle faiz indirimlerine devam etmesinin önemli etkenlerden biri.
Gürleyen, “Düşük faiz ortamında getiri arayan yatırımcıların borsaya yönelebileceğini düşünüyoruz.
Reel faizin vergi sonrası sıfıra yaklaştığı bir ortamda yüksek temettü veren şirketlerin borsanın cazibesini yatırımcı gözünde daha da artırdığını değerlendiriyoruz.” diye konuştu.
Gedik Yatırım Menkul Değerler Yatırım Danışmanlığı Müdürü Üzeyir Doğan da;
Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksinin halen emsallerine nazaran oldukça yüksek seviyede iskontosunun mevcut olduğunu, bunun da aslında 2020 yılına yükseliş potansiyeli taşıdığına işaret ettiğini söyledi.
Bu yıl 106 bin seviyesinin çok önemli bir direnç olduğunu, aralık ayıyla birlikte bu seviyelerin geçilerek 113-115 bin bandına gelindi.
Doğan, “Bundan sonraki hedef, ilk etapta 120 bin civarındaki tarihi zirveler.” dedi.
Doğan, endeksin 2019 getirisinin büyük çoğunluğunun son dönemde elde edildiğini, dolayısıyla 2020’nin ilk aylarında kar realizasyonu sürecinin yaşanabileceğini ifade etti.
Bununla birlikte Türkiye’nin çok ani bir şok yaşamadığı takdirde kredi derecelendirme kuruluşlarının not artırımına gidebilecek.
Doğan, bu durumda Borsa İstanbul’da yaşanabilecek geri çekilmelerin orta vadeli alım fırsatı oluşturduğuna dikkati çekti.
Doğan, Borsa İstanbul’un 2020 performansında rol oynayacak en önemli unsurun Türkiye’nin jeopolitik ve uluslararası riskleri nasıl yöneteceği konusu olduğunu vurgulayarak;
CDS primlerinde 200 baz puan seviyelerine doğru bir gerilemenin Borsa İstanbul’da rekor seviyelerin görülmesini kolaylaştıracağını dile getirdi.
2020’de siyasi ve jeopolitik riskleri sınırlandıracak adımların atılması durumunda Borsa İstanbul’da yeni rekor seviyelerin geleceğini düşündüklerini belirtti.
Doğan, “Tarihi zirveler 120 bin civarı ancak burayı büyük ihtimalle geçeceğiz. Hatta devamında 130-135 bin civarı beklentilerimiz dahilinde. İyimser senaryoda yani CDS’lerimizin 150 civarlarına geldiğinde Borsa İstanbul’da çok daha yukarılara, 140-150 binlere ulaşabiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.