Bir holdinge nasıl çöküldü? SPK himayesinde SBK Antalya’nın “Koç Holding”i olarak bilinen Ataç İnşaat zor günler yaşar. Halka açık şirketi kurtarmak bir yana iyice batıran yönetici ve danışmanlar sonradan aileyi, “işte sizi kurtaracak adam” diye Sezgin Baran Korkmaz’a yönlendirdiler. Yağma böyle başlar. Bazı aile üyelerinin hisselerini 1 TL’ye satın alarak hem şirketlere hem de hissedarların şahsi mallarına çökülür.
EKONOMİ – Bir holdinge nasıl çöküldü? SPK himayesinde SBK Antalya’da içinde, oteller, fabrikalar, enerji santralları ve özel bir kolejin bulunduğu dev bir grubun çöküşü yıllardır konuşulur, kısa sürede nasıl bu hale geldiği ise pek bilinmez. Suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamaları, karanlık ilişkiler ağını tek tek ortaya çıkarırken bazı şirketlere nasıl çöküldüğü, katakulli ile nasıl ele geçirildiği de tüm pisliği ile ortaya dökülüyor. Antalya’nın sevilen işadamları Hüseyin ve Mustafa Çalık kardeşleri adım adım ölüme götüren batış süreci, Sezgin Baran Korkmaz’ın başını çektiği 11 kişilik bir çetenin Ataç Grubu şirketlerine sızmasıyla başlamış.
Bu inanılmaz batışın, daha doğrusu birileri tarafından şirkete çökmenin hikâyesine geçmeden önce, Antalya’daki bu dev şirketler nasıl ortaya çıktı ona bakalım.
1960’lı yıllarda iktisat mezunu bir muhasebeci olan Hüseyin Çalık ile genç bir mühendis olan Hikmet Ataman’ın ilk işleri DSİ’den aldıkları sulama kanalı yapımıdır. İşlerini yeni ihaleler alarak büyütürler. Sanayi sektörüne girişleri ANTEKS iplik ve dokuma fabrikası ile gerçekleşir. Bu sektörde ikinci yatırımları ANTEKS Konfeksiyon Gömlek Üretim Tesisi olur. Yüzde 80 ihracata çalışan ve Lacoste, Armani, Dolce Gabbana, Ferre gibi dünya çapındaki markalara gömleklik kumaş, Lacoste, Paul&Shark ve Escalla’ya gömlek üretiliyor.
Nisan ve Teksu Enerji ise, grubun hem enerji hem de inşaat yatırımlarını sürükleyen iki şirkettir. Nisan Enerji Şirketi’ne Boydak Grubu da yüzde 50 payla ortaktır. Yine grubun çatısı altında yüzde 67’sine sahip oldukları Antalya Koleji, yüzde 80 ortaklık payına sahip olduğu Doruk Net adında bir de internet sağlayıcı şirketi bulunuyor.
Grubun turizmdeki yatırımları ise Kemer Resort Hotel, Antalya’daki şehir oteli Best Western Kahn Hotel ve yine Antalya Kemer’de bulunan Club Phaselis’ten oluşuyor.
ATAÇ AŞ o kadar büyür ki, İSO’nun en büyük ilk 500 şirketi arasında orta sıralarda yer alır.
Bu arada Hüseyin Çalık’ın kardeşi inşaat mühendisi ve müteahhit Mustafa Çalık da turizm sektörüne girmeye karar verir. 1986 tarihinde Faseltur Turizm Tic. ve San. AŞ’yi kurup otel arazisini 49 yıllığına devletten kiralayarak Antalya – Kemer – Göynük’te Club Phaselis Tatil Köyü’nü hizmete açar. Yıllar içinde turizmde oluşan yoğun talebi karşılamaya yönelik tesisi büyütmeye karar veren Mustafa Çalık maddi olarak zora düşünce Faseltur AŞ’nin yüzde 40’ını Hikmet Ataman ve ortağı Hüseyin Çalık’a satar.
Birazdan değineceğimiz ATAÇ’ın sıkıntılı dönemlerinde yaşanan olayların bir bölümünde Faseltur ismi ortaya çıkıyor. ATAÇ AŞ maddi kaynak sıkıntısına girince kredi bulmakta zorlanır ve devreye Mustafa Çalık girer. Ağabeyinin ortak olduğu ATAÇ’a Faseltur AŞ kefil olur ve kredi temin edilir. Yıllar içinde ATAÇ AŞ kredi borçlarını ödemekte zorlanınca kefil olan Mustafa Çalık’ı mağdur etmemek için Hikmet Ataman ve Hüseyin Çalık Faseltur AŞ’deki yüzde 40 oranındaki şahsi hisselerini Mustafa Çalık’a devrederler. Şirket hisselerini geri almasına rağmen kefil olduğu borçları ödemekte zorlanan Faseltur AŞ zora düşer. Organize Sanayi Bölgesi’nde Phaselis İplik Fabrikası yatırımı ve Phaselis Konutları gibi inşaat işleri de olan Mustafa Çalık iplik sektöründeki sıkıntılar nedeniyle fabrikasını da kapatmak zorunda kalmış iyice dara düşmüştür.
2015 yılında vefat eden Mustafa Çalık’ın yerine oğlu Hamdi Çalık işlerin başına geçmiş olsa da yönetimindeki tatil köyü 2015 sezonu sonuna kadar açık kalır ve daha sonra da tamamen kapanır. Ardından Club Phaselis Tatil Köyü’nün 49 yıllık arazi tahsisi, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca iptal edilerek NG Kütahya Seramik şirketine satılır. Erdoğan’ın açılışını yaptığı tatil köyünün adı da değişmiş NG Phaselis Bay olmuştur.
NG Kütahya Seramik şirketine satılan Club Phaselis Tatil Köyü’nün ismi satış işlemi sonrasında değişir. NG Phaselis Bay adıyla yeniden hizmet vermeye başlayan tesisin açılışını Recep Tayyip Erdoğan yapar.
ATAÇ’ın büyük ortağı Hikmet Ataman 2005’te yaşamını yitirince yüzde 75 hissesinin temsili, varisleri olan eşi ve kızlarının onayı ile zaten yıllardır grupta genel müdür sıfatıyla görev yapan oğul Halil Ataman’a verilir.
Halil Ataman, bir Türk baba ve Alman anneden dünyaya gelmiş, iyi eğitimli biridir. Deniz Baykal’ın eski damadı olan Halil Ataman, yıllarca şirkette alışılagelmiş sistemi yürütür. Ancak, zaman geçtikçe agresif bir büyüme stratejisi ve tek adam yönetimi sistemini şirkette yaşama geçirir. Küçük hissedar olarak Hüseyin Çalık’ı kararlarda devre dışı bırakmaya çalışır. Şirkette bir kararın alınması için yüzde 80’e ihtiyaç varken yüzde 75 hisse sahibi olarak inisiyatifi ele alır. Hüseyin Çalık ise 45 yıllık dostunun, ortağının emaneti diye Halil Ataman’ın icraatlarına ses çıkarmaz.
Öyle ki şirketin maddi olarak zor dönemde olduğu bilindiği halde Halil Ataman’ın Irak’ta 94 milyon dolarlık baraj yapım işine girdiğini Hüseyin Çalık ve yönetim kurulu üyesi olan kızı Lale Çalık Sarper gazete haberinden öğrenir. Çalık, Altınova’daki iplik fabrikasını yönetirken Halil Ataman organize sanayi bölgesindeki fabrikaların başındadır. Bu arada ülke ülke dolaşır, Cezayir, Libya, Irak, Gürcistan ve Karadeniz’deki HES inşaatları için şantiyeler açar.
Halil Ataman, bu sürede ATAÇ Şirketler Grubu’nun CEO’luğuna emektar muhasebe müdürlerinin damadı Mustafa Deniz Ak’ı getirmiştir. 2009 yılında da denetçi olarak eski SPK çalışanı Metin Yüksel’i. Bu iki isme dikkat. Sonra bu şirketin çöküşüne neden olacak organize işleri çeviren şebekenin en etkili iki elemanı olacaklardır.
Grubun çöküş sinyalleri ise 2011’deki halka arzla gelmeye başlar. Halka arz Nisan Enerji’de ortak oldukları Boydak Grubu’nun bünyesindeki Bizim Menkul Kıymetler aracılığıyla yapılır. Halka arz öncesi hazırlıklar esnasında şirketin CEO’su ile danışman-denetçi Metin Yüksel’in hatalı yönlendirmeleri ve şirket adına bu süreci yürüten firma çalışanlarının beceriksizliği nedeniyle “Halka arz” olayı istenen sonucu vermez. Hisse önce spekülatif biçimde yükseltilerek 7 liraya kadar çıkarılır. Ardından şirket hissedarlarının blok satışı ile hisse fiyatları 40 kuruşa kadar geriler. Sonuçta ATAÇ’a yatırım
yapan binlerce borsazede ortaya çıkar.
Kaynak: Cumhuriyet/Miyase İlknur