GÜNDEM – Barış Pehlivan: Çocuğa tecavüzle suçlanan Sadullah Alagöz dosyası kapatılmak isteniyor Gazetecilik faaliyetleri nedeniyle 5. kez cezaevine giren gazeteci Barış Pehlivan, gazeteci Barış Terkoğlu ile yazdıkları “SS” kitabında yer alan AKP’li iş insanı Sadullah Alagöz’ün, şüpheli olduğu tecavüz dosyasının detaylarını aktardı.
Sadullah Alagöz’ün 17 yaşındaki E.M’yi tecavüze maruz bırakmasının ardından yaşananlara dikkat çeken Pehlivan, “Seçimi yine iktidar kazandı. Aylar sonra şüpheli Alagöz’den DNA örneği alınabildi. Tecavüz soruşturmasında savcı üstüne savcı değişti. Ve şimdi… Yeni öğrendim ki geçen hafta çok kritik bir karara imza atıldı. Savcı Sadullah Alagöz’ün “hürriyetten yoksun kılma”, “şantaj”, “tehdit” suçlarını işlemediğine karar verdi. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı soruşturması ise devam ediyordu” diye yazdı.
Pehlivan’ın bugün yayımlanan “Yasaklanmadan okuyun” başlıklı yazısında şu ifadeler yer aldı:
“Barış Terkoğlu ile birlikte yazdığımız “SS” kitabı nisan ayında okurla buluştu. Okuyanlar bilir, kitapta işlediğimiz konulardan biri de 17 yaşındaki E.M’ye tecavüz edilmesiydi. Sadullah Alagöz adlı AKP’li iş insanı, siyaset ve bürokrasideki gücüyle korkutup küçük kıza tecavüz etmekle suçlanıyordu.
E.M’nin ifadesinden aktarayım:
“Telefonundan Instagram’ını açtı, siyasilerle olan fotoğraflarını gösterdi. Bana ‘Ben başkan olacağım, polis başkanlarıyla aram iyi, polislerle aram iyi’ dedi. Çok korktum, özür diledim.”
Şüpheli Alagöz, 21 Ekim 2022’de yaşanan tecavüz olayı sonrası da mağdur E.M’ye şöyle diyecekti:
“Yarın öbür gün ortaya çıksa, kimse inanmaz.”
Yetmemiş. Tecavüz mağduru olan çocuğu korumakla görevli Aile Bakanı Derya Yanık, o çocuğa tecavüz etmekle soruşturulan Sadullah Alagöz’ü makamında ağırlamıştı.
Yetmemiş. Tecavüz soruşturulurken ve dahası ifadesi bile alınmamışken şüpheli Alagöz Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz ile buluşmuştu.
Sonra ne mi oldu?
Seçimi yine iktidar kazandı. Aylar sonra şüpheli Alagöz’den DNA örneği alınabildi. Tecavüz soruşturmasında savcı üstüne savcı değişti.
Ve şimdi…
Yeni öğrendim ki geçen hafta çok kritik bir karara imza atıldı. Savcı Sadullah Alagöz’ün “hürriyetten yoksun kılma”, “şantaj”, “tehdit” suçlarını işlemediğine karar verdi. Çocuğun nitelikli cinsel istismarı soruşturması ise devam ediyordu.
Bu ne demek oluyordu?
Mağdur E.M’nin avukatlarıyla konuştum.
Maalesef görünen o ki savcılık “Çocuğun rızası var” demeye hazırlanıyordu. Öyle ya, hürriyetten yoksun kılma “yoksa”, tecavüzden de bahsedilemezdi!
Savcı, mağdur E.M’nin tecavüzden 10 gün sonra şikâyette bulunmasını bile “hayatın olağan akışına aykırı” görüyordu.
Bu bakışa göre, en yakınları tarafından cinsel istismara uğrayan ve yaşadıklarını delillendiren çocukların yıllarca susmasını nasıl değerlendireceğiz? Kendisine kimse inanmadığı ve korktuğu için intihar eden mağdurları nasıl unutacağız? Her şeyi geçtim, Adli Tıp raporunu nasıl göz ardı edeceğiz?
Evet, Adli Tıp raporu… Dedim ya, şüpheli Sadullah
Alagöz’den DNA örneği zorla da olsa alınabildi. Duydum ki çıkan
sonuç mağdur E.M’nin pantolonunun üzerindeki lekeyle uyumluydu.
Bitiriyorum. E.M., “Ben ağlıyordum. Bağıramıyordum. Bağırınca da aşağıda kimse yoktu. Kimse duymuyordu” diye anlatıyordu tecavüze uğrarken yaşadığı şoku.
Alagöz ise tecavüz sırasında, “Ben güçlü bir insanım, bana bunu yapamazsın. Seni gebertirim, aileni gebertirim” diye konuşmaya devam ediyordu.
Seçim bitti. Alagöz haklı çıkmak üzere. E.M’nin korktuğu gibi dosyası kapatılmak isteniyor.
İhtimal ki bir harf yalan olmasa bile bu yazım hakkında da yasaklama kararı verecekler.”
Kaynak: Birgün, Cumhuriyet- Barış Pehlivan