“Ayrılma yolundaki Millet İttifakı’nda saflar netleşiyor” HDP CHP’ye, Ekrem İmamoğlu ise “Meral Abla”ya kaldı. Î Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu son zamanlarda çok net bir şekilde, “Mustafa Bozbey bizim ya da Mîllet İttifakı’nın adayı değildir. CHP’nin adayıdır. Bizi bağlamaz!” Açıklamasını boşuna yapmadı! Meral Akşener’den gerekli talimatı aldı. Ve ondan sonra resti çekti!
BURSA – Bursa Lodos Haberden Özlem Yağmur son yazısında Ayrılma yolundaki Millet İttifakını yazdı.
İşte o yazı;
Ayrılma-dağılma yolundaki Millet İttifakı’nda saflar netleşiyor.
Bugünkü tabloya bakarsak, uzun zaman önce bir siyasi ihtimal olarak yazdığım tablo hemen hemen tüm hatlarıyla ortaya çıkıyor. (Aylar önce, CHP yoluna İYİ Parti olmaksızın HDP desteği ile gitmeyi planlıyor demiştim. Netekim, süreç oraya doğru gidiyor.)
HDP tavrını koydu (hatta belki de rest çekti) ve CHP, bir süre önce “Evet” oyu vereceklerini ifade ettikleri “Irak-Suriye Tezkeresi’ne “Ret” oyu verdi!
CHP ve HDP bu vesileyle de safları sıklaştırırken, İYİ Parti ise uzun uzun eleştirdiği tezkereye fıtratı icabı “Evet” oyu vererek, CHP ve HDP saflarından daha bir uzaklaştığını ortaya koydu.
Bana göre hiç biri sürpriz değil. Tahmin ediliyordu, bekleniliyordu. Geliyordu gelmekte olan. Sonuçta geldi.
Bu saatten sonra, CHP-İYİ Parti-HDP ana tabanlı bir Millet İttifakı’ndan bansetmek çok zor.
İttifakın (siyasal pozisyonu hasebiyle) hem derdi, hem de, (kilit yekpare oyları sebebiyle) bir nevi ganimeti olan HDP, bu ayrılıkta CHP’ye kaldı.
Bundan sonra, enteresan, tuhaf ve sıra dışı gelişmeler olmazsa CHP ve HDP ittifakı diye kesinleşmiş bir kavram var.
HDP rahatladı. “Bundan böyle sizinle birlikte yol yürürsem, eskisi gibi gizli saklı değil, ilan edilmiş legal ortak olurum” dedi ve kazandı.
HDP artık CHP’nin hem aleni, hem de legal ittifak ortağıdır!
CHP rahatladı. Zira uzun zamandır niyetine girdiği, “HDP ile yol yürüme” niyetini ilan etmiş oldu.
Aslında, İYİ Parti de rahatladı.
Şu andan sonra tabanına ve hedef kitle seçmenine, “Benim ne işim olur HDP ile! ne münasebet! Tezkeredeki tavırlar nettir. Bizim HDP ile birlikte yol yürümediğimiz ortadadır” Diyebilecek konforlu bir ortam elde etti.
***
Bugünkü tezkere oylaması, Millet İttifakı’nın günlerce yazdığımız ayrışma-ayrılma sürecinin net bir tezahürü.
Ancak, öncesindeki gelişmeler de önemli.
Akşener, bir süre önce yaptığı, “Ben Cumhurbaşkanı değil, Başbakan adayıyım” çıkışıyla, CHP Lideri Kemal Kıılıçdaroğlu’na aslında, “Ben aday değilim, sen de olma!” Demişti.
Karşılık bulmadı. Anketlerde Millet İttifakı’nın önünde ve hatta, ittifaktan çok daha fazla bir oy oranına sahip olduğuna inandırılan CHP Lideri Kılıçdaroğlu, şu an için son sürat Cumhurbaşkanlığı adaylığına doğru koşuyor.
Bu arada, CHP Genel Merkez yönetimi de az değil tabii!
Millet İttifakı’ndan çok daha yüksek bir oy oranına sahip olduğuna inandırılan Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığı için ciddi ciddi pozisyon alırken, CHP Genel Merkezi de, Kılıçdaroğlu sonrası için “yeni genel başkan kil olsun?” Kulisleri attırıyor!
Tüm bunlar olurken, Meral Akşener son bir yeni hamle yaparak, Millet İttifakı’nın seçilmesi için çalıştığımız belediye başkanları Mansur Yavaş ya da Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olarak gösterilse ne de güzel olur” demeye getiren açıklamalar yapıyor.
(Üstelik, Kemal Kılıçdaroğlu, kesin ve net bir ifade ile “onlar işlerine baksın” demişken…)
Akşener, çok açık ve net bir şekilde “köprüden önceki son çıkış” hesabı siyaseten kafa tutuyor aslında Kılıçdaroğlu’na.
“Aday falan olma! Kazanamazsın. Kazanamayız!” Diye uyarmış oluyor son bir kez.
“Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu olmalıdır!” Diyor
Dedim ya, uzatmaları oynayan, sünmüş, tatsız, sevimsiz evlilikler gibi…
En başından beri yuvayı yıkan, ittifakı bozan olmayı, bunun hesabını seçmene vermeyi istemeyen Meral Akşener, son bir hamle yapıyor.
Olmuyor.
***
Hasılı, şu anki son durum şöyle:
Çalıştıkları anket firmaları, danışmanları ve Genel Merkez’deki teorisyenleri tarafından Cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunda mesnetsiz ölçekte gazlanan Kemal Kılıçdaroğlu, CHP artı HDP, artı muhalif yapılar, artı demokratlar, artı STK’lar falan derken yüzde 50 artı biri alarak Cumhurbaşkanı olacağına yürekten inanıyor.
O buna inanmışken, CHP Genel Merkezi de CHP’nin yeni genel başkanının kim olacağının hesabını yapıyor.
Meral Akşener’in gönlündeki Cumhurbaşkanı adayı, bir süre önce sükseli bir şekilde “Fatih” ilan ettiği Ekrem İmamoğlu.
Akşener-İmamoğlu ittifakı neredeyse kesinleşmiş gibi.
Ekle buna, sol ve HDP’den ayrı hareket edebilecek Kürt oyların bir nevi garantörü konumundaki Canan Kaftancıoğlu desteğini… (İstanbul seçiminin mimarı Kaftancıoğlu zeki bir kadın.
Operasyonel siyaset yapan cevval bir kadın. Kılıçdaroğlu ile anlaşmış HDP’den ayrı hareket edebilecek Kürt oyları konsolide edebilecek bir isim.)
***
Finalde…
CHP ve HDP… Akşener ve Ekrem İmamoğlu ve (Kuvvetle muhtemeldir ki, Canan Kaftancıoğlu.
Bu ayrışmanın Bursa’ya yansıması da hakikatli olacaktır.
Hoş, çoktan yansıdı.
İYİ Parti İl Başkanı Selçuk Türkoğlu, son zamanlarda çok net bir şekilde, “Mustafa Bozbey bizim ya da Millet İttifakı’nın adayı değildir. CHP’nin adayıdır. Bizi bağlamaz!” Açıklamasını boşuna yapmadı!
Meral Akşener’den gerekli talimatı aldı.
Ve ondan sonra resti cekti!