Sosyal devlet ilkesi gereği vatandaşın kamuya olan borçlarını kapatabilmesi için projeler geliştiren ve bu kapsamda vergi borçları dahil birçok kalemde faizleri sıfırlayarak vatandaşını rahatlatmayı düşünen hükümet, öte yandan banka ve faktöring borçları üzerinden kıskaca alınan vatandaşlar için de çıkış yolları arıyor.
Bu kapsamda özellikle alacak dosyalarını uluslararası sermaye gruplarının yönetimindeki varlık firmalarına devreden bankalara yönelik tedbir arayışına girişen uzmanlar, bankaların alacak devri (temlik) haklarının ellerinden alınması üzerinde duruyorlar.
Bunun için bankacılık kanununda bir değişiklik yapılması gerektiği görülürken, geçiş sürecinde de müşterilerin bankalarla imzalayacakları sözleşmelerde bankaya borç devri yetkisi vermemeleri uyarısında bulunuluyor.
Hükümeti bu noktada harekete geçmeye zorlayan gelişmenin ise, Türk vatandaşlarının ödeyemediği borçları nedeniyle özellikle yabancı sermaye gruplarınca yüksek faiz batağına çekilmeleri ve neticede ev, arsa, arazi gibi milli güvenliği de yakından ilgilendiren gayrimenkul varlıkların ne idüğü belirsiz yabancı sermayenin işgal ve kontrolüne girmesi olduğu kaydediliyor.