AB üyesi 27 ülkenin liderleri, Brüksel’de buluşarak Birliğin en üst düzey görevlerine aday olan isimleri görüşmek üzere bir zirve gerçekleştirdiler. Zirvede resmi bir karar açıklanmazken, perde arkasında önemli görevler için güçlü adayların belirlendiği bildiriliyor.
Zirve, Avrupa Birliği’nin (AB) işleyişinde hayati öneme sahip olan üç kilit görev için adayların belirlenmesine odaklandı: AB Konseyi Başkanı, AB Komisyonu Başkanı ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi. İlave olarak, Avrupa Parlamentosu (AP) Başkanı da tartışıldı.
AB Konseyi Başkanı, AB’nin hükümetler arası organına başkanlık eden ve Birliğin genel politikalarını şekillendirmede önemli bir rol oynayan bir görevdir. Kulislerde, Charles Michel’in yerine Portekiz’in eski Başbakanı Antonio Costa’nın aday gösterilmesi bekleniyor. Costa, birlik ve iş birliği konusundaki siciliyle tanınıyor ve AB liderlerine etkili bir şekilde rehberlik etme potansiyeline sahip görülüyor.
AB Komisyonu Başkanı, Birliğin yürütme organına başkanlık eden ve Birliğin politikalarının uygulanmasından sorumlu olan bir görevdir. Bir önceki AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in bir dönem daha bu görevi üstlenmesi bekleniyor. Leyen, Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) bir üyesi olarak, AP ve Fransa ve Almanya gibi önemli üye devletlerden güçlü destek alıyor.
AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi, AB’nin dış politikası ve güvenlik konularından sorumlu olan bir görevdir. Mevcut Yüksek Temsilci Josep Borrell’in yerine kısa süre önce NATO Genel Sekreterliği için adaylığını açıklayan Estonya Başbakanı Kaja Kallas’ın geçmesinin muhtemel olduğu belirtiliyor. Kallas’ın uluslararası ilişkiler ve savunma alanındaki uzmanlığı, bu önemli görev için onu güçlü bir aday yapıyor.
Avrupa Parlamentosu Başkanı, AB’nin yasama organına başkanlık eden ve Birliğin yasama ve bütçe süreçlerinde hayati bir rol oynayan bir görevdir. Avrupa Halk Partisi’nin (EPP) bir üyesi olan Roberta Metsola’nın bir dönem daha bu görevi üstlenmeye devam etmesi bekleniyor. Metsola, parlamento prosedürleri konusundaki deneyimi ve AB kurumları arasındaki iş birliğini teşvik etme konusundaki bağlılığı nedeniyle saygı görüyor.
AB Komisyonu Başkanı, Komisyon üyeleri ve AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi’nin göreve başlamaları için Avrupa Parlamentosu’nun onayını almaları gerekmektedir. Bu özellikle Ursula von der Leyen için önemli bir engel teşkil ediyor, çünkü kendisi toplam 361 oya ihtiyaç duymasına rağmen, EPP’nin 189 sandalyeye sahip. Bu nedenle von der Leyen’in, 16 Temmuz’da toplanacak olan AP Genel Kurulu’na kadar siyasi gruplar arasında destek sağlamak için yoğun çaba göstermesi bekleniyor.
Brüksel’deki bu zirve, AB liderlerinin Birliğin geleceğini şekillendirecek olan kilit görevler için en uygun adayları belirleme çabalarında önemli bir adım oluşturuyor. Bu kararların, AB’nin uluslararası sahnedeki rolü, birlik içindeki iş birliği ve Avrupalı vatandaşların yaşamları üzerinde önemli bir etkisi olması bekleniyor.