enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5742
EURO
36,2998
ALTIN
2.993,27
BIST
9.359,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Kar Yağışlı
19°C
Bursa
19°C
Kar Yağışlı
Cumartesi Kar Yağışlı
7°C
Pazar Karla Karışık Yağmurlu
8°C
Pazartesi Çok Bulutlu
7°C
Salı Parçalı Bulutlu
10°C
Advert

Artık Leylalar ve Eylüller ölmesin

Artık Leylalar ve Eylüller ölmesin
04.07.2018 14:11
343
A+
A-

Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından kadına ve çocuklara yönelik şiddet, taciz ve istismar olaylarına karşı tepki amaçlı basın açıklaması Bursa Kent Konseyi ofislerinde gerçekleştirildi.

Bildiride, ‘İdam cezası, kimyasal hadımlık veya kamunun vicdanını rahatlatacak en ağır ceza ne ise o ceza verilmelidir’ ifadeleri yer aldı.

Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi, siyasi partilerin kadın kolları, ilçe kadın meclisleri, kadın muhtarlar, Bursa Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri, Engelliler Meclisi’nin ve kadın STK temsilcilerinin katılımıyla kadına ve çocuklara yönelik şiddet, taciz ve istismar olaylarına lanet okudu. Bursa Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Zehra Sönmez, Bursa Kent Konseyi Başkanvekili Şuayip Toprak, Yerel Gündem Şube Müdürü Mahmut Turunç ile Bursa Kent Konseyi Genel Sekreteri Murat Başlar’ın da katıldığı basın açıklamasında bildiriyi Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi Başkanı Mihrimah Kocabıyık okudu.

Bildiride şu ifadeler yer aldı;
“Bugün maalesef çok acı bir olay neticesi, yüreklerimizdeki ateşi paylaşmak için bir araya geldik. Hepimizin bildiği gibi hemşerimiz olan, Bursa da yaşayan Yağlıkara ailesinin biricik evlatları 8 yaşındaki Eylül Yağlıkara, ne yazık ki çok elim bir şekilde vefat etmiştir. Acımız soğumadan Ağrı’da da kaçırılarak açlığa terk edilen minik Leylamızın da ölüm haberini aldık.

Küçücük bedenlere yapılan bunca eziyeti söylemeye bile dilimiz varmıyor. Fakat ne yazık ki Eylülümüz ve Leylamız bu acıların hepsini yaşadı ve bu kötü dünyayı bize bırakıp cennete gitti.

Güzel ülkemizde son zamanlarda sıkça tekrarlanan bu olaylar artık hepimizin sabrını tüketmiştir. Bizler Bursalılar olarak, Kadınlar olarak, Anneler olarak artık dayanamıyoruz. Dünyadaki hiçbir kız veya erkek çocuk böyle olaylarla karşılaşmamalı. Hiçbir aile bu acıyı yaşamak zorunda kalmamalı. Bizler Bursa Kent Konseyi olarak Kadın Meclisi olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Ama söz konusu çocuklar olduğunda içimiz daha çok yanıyor. Hepimiz çocuklarımıza daha iyi bir dünyada büyütmek ve onlara güzel bir dünya bırakmak için çabalıyoruz. Nitekim Bursa Kent Konseyi Kadın Meclisi olarak 17 Mart 2018 tarihinde gerçekleştirdiğimiz ‘Bursa Kadınları Konuşuyor Çalıştayı’ sonucu hazırladığımız raporda da ‘KADINA İLE ÇOCUKLARA YÖNELİK ŞİDDET VE TACİZ İSTİSMAR OLAYLARINA’ karşı çözüm önerilerimizi ilgili mercilere sunmuştuk.

Bursalı Kadınlar ve anneler olarak bizim artık böyle bir vahşete kurban verecek yavrumuz yoktur. Eylül’ün olayından başlayarak tüm mağdurlarımız için yargı sistemimizin ÇOK HIZLI ŞEKİLDE İŞLETİLEREK, adli rapor alınması, delil toplanması ve tüm süreçlerde çok hızlı davranılarak, sanığın tespit edilmesini ve en ağır ceza ile cezalandırılmasını istiyoruz. Yürürlükteki, Türk Ceza Kanunu’;na göre verilecek ‘AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI’ bizim ve mağdur ailelerin acısını azaltmamaktadır.

Kadın Meclisi olarak bu işin takipçisi olacağız. Tüm yetkililerden taleplerimiz var; Öncelikle ‘Çocuk Koruma Kanunu’nun hükümlerine uyularak, çocuklara karşı kaçırma, istismar-tecavüz olaylarında kamu görevlilerinin görevlerini hızlı ve doğru şekilde yapmalarının sağlanmasını istiyoruz.

Sonrasında kanuni düzenlemeler yapılarak Çocuk İstismarı ve tecavüzü davalarına bakacak, Özel Ceza Mahkemeleri ve İstinaf Mahkemeleri kurulmalıdır. Bu olaylarda kolluk kuvveti ve adliye personeli çok hızlı ve yetkisi geniş olarak hareket edebilmelidir. Mağdur küçüğün ifadesi, uzmanlar ve avukatı eşliğinde ayrıntılı olarak ve çocuğu tekrar tekrar ifade vermeye mecbur bırakmayacak şekilde alınmalıdır. Adli Tıp Raporu alma süreçleri hızlı hale getirilmelidir. Devam eden dosyalarda, dosya ivedilikle ele alınıp sonuçlandırılmalı, aile ve toplumun acısı sürüncemede bırakılmamalıdır. Ve tabi suçu kesinleşen ‘;’;SAPIK VE VAHŞİ SANIKLARA’;’; verilecek cezalar tekrar gözden geçirilmeli, İDAM CEZASI, KİMYASAL HADIMLIK veya kamunun vicdanını rahatlatacak en ağır ceza ne ise o ceza verilmelidir.

Tüm kurumlarımızın kendi alanlarına göre bu konularda eğitici çalışmalar yapmalarını, tüm vatandaşlarımıza, erkek, kadın ve çocuklarımıza bilinç oluşturacak eğitimler verilmesini istiyoruz. Hepimiz bilmeliyiz ki, doğuştan suçlu insan yoktur, yanlış eğitilmiş insan vardır. Baştan tedbirimizi alırsak bu acı olayları bir daha yaşamayız.

Gerek yerel idarecilerimizden gerekse Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki milletvekillerimizden, bakanlarımızdan ve Cumhurbaşkanımızdan bu konu ile ilgili artık ÇOK ACİL OLARAK harekete geçilmesini istiyoruz. Ve tabi her birimiz vatandaş olarak üzerimize düşeni yapmalı, sağlıklı ve mutlu bir aile ve toplum için çalışmalıyız. Hepimiz elimizi taşın altına koymadan bir şeyleri değiştiremeyeceğimizin bilincinde olmalıyız. Artık Leylalar ve Eylüller ölmesin”

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.