Aldıkça coştu, coştukça verdi Bandırma-Bursa Yüksek Hızlı Tren yapımının tartışmalı bir ihale ile verildiği Kalyon İnşaat; bakanlığa lüks araçlar, büro malzemeleri hediye etti. Kalyon İnşaat ayrıca yurtiçi ve yurtdışı seyahatler organize etti.
EKONOMİ – Aldıkça coştu, coştukça verdi BirGün’ün Sayıştay raporlarındaki tespitlerden yararlanarak yazdığı, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun da belgelerini açıkladığı Bandırma-Bursa-Yenişehir-Osmaneli Yüksek Standartlı Demiryolu Hattı İnşaatı ile Elektromekanik Sistemlerin Temini yapım işinin verildiği Kalyon İnşaat’ın bakanlığa bonkör davrandığı ortaya çıktı. Şirket, şantiyede değil Ankara’da kullanılan lüks araçların da aralarında bulunduğu çok sayıda araç, büro malzemeleri hediye etti, bürokratların “layıkıyla ağırlandığı” yurtiçi ve yurtdışı geziler organize etti.
Sayıştay’ın Ulaştırma Bakanlığı’nın 2020 yılı denetim raporunda yer alan tespitlere göre, bakanlık Kalyon İnşaat’tan ihale ile ilgili olmayan çok sayıda mal ve hizmet aldı.
Denetçiler, tartışmalı ihalenin sözleşmesinde “işin gerektirdiği ihtiyacı ve kapsamını aşacak şekilde birçok otomobil ve ofis gerecini temin etmeyi gerektiren hükümler” bulunduğunu tespit etti.
Buna göre, sadece bu ihale için şirketten alınan otomobiller ile ofis gereçleri şöyle:
“5’i lüks 20 araç 4 minibüs, 90 masaüstü bilgisayar, 50 dizüstü bilgisayar, 60 tablet, 70 hatlı cep telefonu, 40 hatlı dijital telefon, 13 televizyon, 8 projeksiyon, 35 yazıcı, 4 cilt makinası, 6 evrak imha makinası, 4 kesintisiz güç kaynağı, 4 dijital fotoğraf makinası.” Raporda, bu araçlar ile malzemelerin Bakanlık merkez teşkilatınca kullanıldığı ve ihale edilen işin hayata geçmesi ile ilgisi olmadığı bilgisine de yer verildi. Mevzuatın bu tür alımları yasakladığı belirtilerek, “Kamu idarelerinin genel ve sürekli ihtiyaçlarının nasıl temin edileceği ilgili mevzuatımızda düzenlenmiştir. Yapım işi ve mal alımı sözleşmelerinin bu düzenlemeleri ikame edecek veya etkisiz hale getirecek şekilde kullanılması mümkün değildir” denildi.
Bakanlık ile şirket arasındaki ilişkiler sadece mal alımı ile sınırlı kalmadı, personel istihdamına ilişkin hükümlere de sözleşmede yer verildi. Denetçiler, işin kapsamını aşacak şekilde çok sayıda ve farklı niteliklerde 61 personel istihdam edildiğini tespit etti.
Bakanlığın bu kişilere ödeme yapmadığı savunmasını haklı bulmayan Sayıştay, şirketlerin bunu maliyete eklediğini, “ücretsiz” istihdamın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ifade etti.
Diğer pazarlıkla ihale edilen işlerde olduğu gibi bu işte de bürokratların yurtiçi ve yurtdışı gezilerde layıkıyla ağırlanmasını şart koşan hükümler de yer aldı. Yurtdışında 300 adam/gün, yurtiçinde de 250 adam/gün hesabıyla bakanlık personelinin yurtiçi ve yurtdışında teknik inceleme gezilerine götürülmesi şart koşuldu. Bu kişilerin ulaşım, konaklama ve yemek gibi ihtiyaçlarının karşılanacağı “layıkıyla ağırlanacakları” sözleşmeye yazıldı.
Denetim raporunda ayrıca, bu ihalenin pazarlıkla yapılmasının mümkün olmadığı vurgulandı. Bakanlığın işin ivedi olarak yapılması zorunluluğundan söz ettiği bildirilerek, şunlar ifade edildi:
“İmalatların bitirilmek üzere olduğu ve bekleyemeyeceği bilgisi sadece İdarenin bir öngörüsü olup, hâlihazırda bitmemiş olan imalatların açık ihale usulü ile yapılması yerine pazarlık usulü yapılması arasında geçecek süre kadar beklenilemeyeceğine ilişkin teknik bir rapor da sunulmamıştır. Kaldı ki söz konusu yapım işlerinin büyük bir bölümü TCDD tarafından daha önce ihale edilerek yapımına başlanıldığı halde tasfiye edilerek Altyapı Genel Müdürlüğü (AYGM) tarafından tekrar ihale edilmiştir. Dolayısıyla, tasfiye sürecinde ve yapılmayan imalatların belirlenerek AYGM tarafından yeniden ihale edilmesi süreçlerinde geçen süreler idarenin planı ve bilgisi dahilindedir.”
BirGün