Amerika Birleşik Devletleri’nin seçkin yayınlarından Washington Post, çok sayıda milyarder girişimcinin siyasi kampanyalara cömert bağışlarla dahil olduğunu ortaya çıkardı. Bu bağışçılar, ABD siyasetinde adaylar arasındaki rekabetin yeni bir boyut kazanmasına sebep oluyor.
Washington Post’un haberine göre, iş dünyasının dev isimlerinden Michael Bloomberg, son dönemde Başkan Joe Biden ve Demokrat Parti’ye 20 milyon dolarlık bir bağışta bulundu. Bloomberg, “Biden’ın 2020’deki kampanyasında da yanındaydım ve bunu tekrarlamaktan onur duyuyorum” açıklamasını yaptı.
Microsoft’un kurucu ortağı Bill Gates’in eski eşi Melinda French Gates de Biden’a destek vererek seçmenlere seslendi ve Biden’a oy verme çağrısında bulundu. Gates, Demokratların seçim kampanyasına yaptığı bağış tutarını açıklamaktan kaçındı.
Diğer yanda, Trump’ın seçim kampanyası, milyarder iş insanı Timothy Mellon’un cömert desteğiyle güçleniyor. New York Times’a göre, Mellon, Trump’ı destekleyen bir gruba 50 milyon dolarlık bir bağışta bulundu.
Facebook’un kurucu ortaklarından Winklevoss ikizleri, Cumhuriyetçilere destek vereceklerini duyurdu. Twitter üzerinden açıklama yapan Tyler Winklevoss, “Bitcoin olarak Donald Trump’a 1 milyon dolar bağış yaptım ve Kasım ayında ona oy vereceğim” ifadesini kullandı. İkiz kardeşi Cameron Winklevoss’un da Trump’a desteğini ifade edeceğini belirten Tyler, “Biden yönetiminin kripto paralara karşı yürüttüğü savaşa karşıyım” açıklamasını yaptı.
ABD Başkanı Biden, seçim kampanyası boyunca sıklıkla Trump’ın zengin bağışçılarla yakın ilişkisini eleştirerek, “Amerika Birleşik Devletleri’ni en büyük destekçileri için feda ediyor” suçlamasını yöneltti. Milyarderlerin kampanyalara yaptığı bağışlar, ABD siyasetinde finansmanın rolünü ve adayların para karşılığında politikalarını şekillendirme olasılığını gündeme getiriyor.
ABD başkanlık seçimleri, milyarderlerin aktif katılımıyla daha da hararetli bir hal alıyor. Bu bağışlar, adaylar arasındaki rekabetin boyutlarını genişletirken seçmenlerin adaylara verdiği destek üzerinden finansmanın siyasi süreçteki rolünü bir kez daha gözler önüne seriyor.