EKONOMİ – A101’de satılan ünlü yoğurt markasında ne tespit edildi? Tarım ve Orman Bakanlığı, gıdalarda taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam 371 firmaya ait 559 parti ürünü Bakanlığın internet sitesinde kamuoyuna açıkladı.
Açıklanan listede, gıdalarda taklit, tağşiş yapıldığı veya ilaç etken maddesi ilave edildiği tespit edilen toplam bin 609 firmanın 3 bin 605 ürünü paylaşıldı.
Yayınlanan listede, 150’yi aşkın peynir ve yoğurtta tespit edilen mevzuata aykırılıklar dikkat çekti. Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde üretilen peynir ve yoğurtlarda “Natamisin” tespit edildi. Süt ve süt ürünlerinde Natamisin kullanımı kısıtlı…
A101 zincir marketlerde satılan “Cebel” markalı krem peyniri, kaşar peyniri ve süzme peyniri de “Natamisin” tespit edilen ürünler arasında yer aldı.
İşte “Natamisin” tespit edilen işletmeler:
Gazeteci-Yazar Soner Yalçın, “Saklı Seçilmişler” adlı kitabından endüstriyel yoğurtlarla ilgili çarpıcı bilgiler kaleme aldı.
Kitapta, marketlerdeki yoğurtlar için “yoğurdumsu şey” diyen Soner Yalçın, doğal yoğurtlar arasındaki farkları şöyle anlattı:
“Evde çiğ veya pastörize sütle yapılan yoğurtta laktik asit bakterileri ölmez. Yani, dolaba konulduktan sonra yavaş da olsa üremeye, laktozu parçalayıp laktik asit üretmeye devam eder. Asitlik arttığından yoğurtta ekşi bir tat oluşur. Çünkü, laktik asit bakterileri kendinden başka bakterinin -yani zararlı bakterilerin- yaşamasına izin vermez; dolayısıyla yoğurt küflenmez, sadece ekşime yapar.
İşte bu hakiki sütten yapılan doğal yoğurttaki maya bakterisinin latince adı, “Lactobacillus bulgaricus.” Oysa. Bugün yoğurtlarda maya için laboratuvarıarda üretilen bakteriler kullanılıyor. Bunların adı ise, “Leuconostoc” ve “Chloromisis.”
Laboratuvar ortamında oluşturulan bu iki kimyasal bakterinin sahip olduğu özellikler sonucu ortaya kimyasal ürün çıkarılıyor. Buna “yoğurt” diyorlar! Bu “yoğurdumsu şey” ne sulanıyor ne de ekşiyor.
Kimyasal işlemler sütün başına ne getiriyor ise, yoğurdun başına da o getiriliyor. Yoğurt, yoğurt olmaktan çıkıyor!
Hani deniyor; “Coca-Cola’nın sırrı kimseye verilmiyor!” Laboratuvar ortamında hazırlanan yoğurdun da sırrı var; ithal özel maya kullanılıyor. Bu mayanın sırrı Türkiye’ de kimsede yok!
Çünkü üreticisi küresel yabancı şirket. Mayayı oluşturan bakterilerin genetik kodlarını bir kez kullanıma göre ayarlıyor. Yani hazır yoğurt, maya olarak kullanılsa bile aynı kıvamda yoğurt olmuyor!
Yani, “hibrit yoğurt!” Sadece bir seferlik! İkinci kez yapmaya kalkıştığınızda aynı tadı vermiyor. Yani evde üretemez hale geliyorsunuz!
Durun bitmedi …
– Bazı firmalar, endüstriyel yoğurdun maliyetini azaltmak ve tereyağı üretmek için sütün içindeki yağı alıyor; ve yerine margarin ekliyor!
– Yasal olmamasına rağmen yoğurda “pimarisin” (natamisin) adlı katkı maddesi ekleniyor. Bu madde, yoğurdun küflenmesini engelliyor; tadının-kokusunun değişmemesine sebep oluyor.
– Yoğurda, kanserojen olduğu bilinen “aspartam”, “sakarinil gibi tatlandırıcılar ilave ediliyor.
– Dikkatinizi çekmiştir: Üretilen endüstriyel yoğurtların imal tarihleri ile son kullanma tarihleri arasında büyük bir aralık var.
Bazı markalarda süre 7 gün iken, bazı markalarda ise 1-1,5 aya kadar çıkabiliyar! Geleneksel yoğurdun dayanma süresi en fazla 4-5 gün. Aradaki fark birinin yoğurt olmadığını ispatlamıyor mu?”
Oda Tv