Gerçek hayatın kalplerimizi ısıtan ve “İnanılmaz” dedirten öyküleri vardır. Manisa’da doğan Moiz’in hayatı da bu hikayelerden biridir. Moiz, ölümden kurtarıldığı gün, iyilik yapanlara minnettarlığını ifade etme yemini etmişti. Yıllar sonra, Amerika’da zengin bir iş adamı olan Moiz, yeminini tutarak doğduğu şehre bir hastane inşa ettirdi.
Moiz Eskenazi’nin Öyküsü
Moiz, Manisa’da yoksul bir ailenin çocuğuydu. Okul yerine tütün işinde çalışmak zorunda kaldı. 14 yaşında yakalandığı difteri hastalığından, Sultan Camii Darüşşifası’nda tedavi gören Moiz, doktoru Şinasi Bey’in hayatını kurtardığını asla unutmadı. İyiliklerin karşılığında iyilik yapma sözü veren Moiz, zengin olursa doğduğu şehre ücretsiz bir hastane yaptıracaktı.
Küçük Moiz, sağlığına kavuşunca işinden atıldı ve ağabeyiyle birlikte Mısır’a göç etti. Tütünle ilgili her şeyi öğrendikten sonra, 1892’de Amerika’ya göç etti. Orada sigara sarma makinesiyle ilgili bir patent aldı ve büyük ilgi gördü. Ortaklarıyla birlikte bir sigara fabrikası kurarak Osmanlı İmparatorluğu’ndan tütün ithal etti. Zenginleştikten sonra Moiz, patronundan aldığı borcu geri ödedi ve ticaret yaptığı bir Yahudi’nin kızıyla evlendi.
Sigara İmparatoru
O yıllarda sigara, ruh sağlığı problemleri olan hastalara ilaç olarak öneriliyordu. Moiz Schinasi ve ortakları, tütünün Osmanlı İmparatorluğu’ndan tedarik edilmesi sayesinde Sultan Abdülhamid tarafından ödüllendirildi. 1916’da şirketini satarak iş hayatından ayrıldı.
Manisa’ya 1 Milyon Dolar
Doğduğu şehri hiç unutmayan Moris, vasiyetinde 5 milyon dolarlık servetinden 1 milyon dolarını Manisa’da bir hastane kurulması için bağışladı. Eşi Lauretta, Moris Şinasi’nin son arzusunu yerine getirmek için Türkiye’ye geldi. Yetkililerle görüşen Lauretta, 1931 yılında resmi bir kanunla gümrük muafiyeti sağlandı.
“Moris’in Doğduğu Kente Hediyesi”
Hastane, New York’un ünlü mimarlık firması Thompson and Churchill Architects tarafından tasarlandı. ABD’den getirilen tıbbi ekipmanlarla donatılan hastane, 15 Ağustos 1933’te törenle açıldı. Moris Şinasi’nin külleri, hastanenin duvarına gömülerek “Moris Şinasi’nin doğduğu şehre hediyesidir” yazısıyla anıldı.
Sonrasını da Düşündü
Moris Şinasi, vasiyetinde hastanede bir arıza veya felaket meydana gelirse kalan 800 bin doların yeni bir hastane inşa etmek için kullanılacağını belirtmişti.
Bakanlığın Yarısı Kadar
1930 yılında Türkiye Cumhuriyeti’nin bütçesi 222 milyon 700 bin TL idi. Sağlık Bakanlığı’nın bütçesi ise 4 milyon 500 bin liraydı. Moris Şinasi’nin Manisa’da kurmak istediği hastane için ayırdığı bir milyon dolar, Sağlık Bakanlığı bütçesinin yaklaşık yarısıydı.
85 Yıl Hizmet
Başlangıçta genel hastane olarak hizmet veren tesis, daha sonra “Milletlerarası Çocuk Hastanesi” olarak 85 yıl hizmet verdi. Manisa Şehir Hastanesi’nin kurulmasıyla 2018 yılında kapatıldı.
Şehrine Sahip Çıkan Emekli Yargıç
Moris Şinasi’nin isminin ve hastanesinin Manisa ile özdeşleşmiş olması, bazıları için önemli değilken, Emekli Yargıç Ali Suat Ertosun, hastanenin kültür varlığı olarak tescili için dava açtı. Davanın kabul edilmesiyle binanın restorasyonu için yetkililer harekete geçti.
Atlı Ambulansı Olan Hastane
Hastanenin kuruluşunda sebze bahçesi, serası, ahırı ve atlı ambulansı vardı. Modern bir ameliyathanesi de bulunan hastane, sebze bahçesi peyzajıyla Osmanlı saray bahçelerini yansıtıyordu.