54 yıldır bu sektördeyim bundan daha büyük bir kriz görmedim. Erkek giyim mağazaları Kiğılı’nın sahibi Abdullah Kiğılı, perakendecilik sektörünün durumuna ilişkin açıklamalar yaptı. Kiğılı, sektörün en zor dönemine girildiğini vurgulayarak Türkiye’de artık AVM açılmaması gerektiğini söyledi. Kiğılı, “Bugün içinde bulunduğumuzdan daha büyük kriz görmedik” ifadelerini kullandı.
Kiğılı’nın patronu ve sektörün deneyimli ismi Abdullah Kiğılı, perakende sektöründe dönüşümün kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor. Sektörün geleceğinin yurtdışı, e-Ticaret ve dijitalleşmedeki başarısına bağlı olduğunu anlatan Abdullah Kiğılı, buradan yola çıkarak şirket olarak e-Ticarette yüzde 100 büyümek istediklerini söylüyor.
Kiğılı, perakendecilik sektöründe dijitalleşmeyle birlikte dönüşümün kaçınılmaz olduğunu söyledi. Sektörün son zamanların en zor durumunda olduğunu söyleyen Kiğılı, Türkiye’de artık AVM açılmaması gerektiğini söyledi. Kiğılı, “AVM’lerin her yıl yüzde 5 ile 10’unun eleneceğini düşünüyorum. İyi iş yapan 50 AVM haricindeki 450 AVM’nin işi gerçekten zor.” dedi.
“Bugün içinde bulunduğumuzdan daha büyük kriz görmedik” diyen Kiğılı, perakende sektörünün geleceğinin yurt dışına açılmak ve e-ticarete başlamaya bağlı olduğunu söyledi.
Kiğılı, içinden geçilen sürecin yaşanan en büyük kriz olduğunu vurguladı. Kiğılı’nın açıklamaları şu şekilde; “Sektörde 54’üncü yılımı yaşıyorum. Benimle beraber sektörde 3 kişiyiz. Birincisi Osman Boyner, ikincisi Mavi’nin kurucusu Sait Akarlılar, üçüncüsü de benim. Sektörde bizden daha yaşlı kimse yok. Bu zamana kadar görüp görebileceğimiz bana göre en büyük krizi yaşıyoruz. Bundan daha büyük kriz görmedik”
Abdullah Kiğılı’ya göre sektörün geleceği iki konuya bağlı. Yurtdışına açılma ve e-Ticaretteki başarının sektörün geleceğini belirleyeceğini aktaran Kiğılı, şirket olarak e-Ticarette yüzde 100 büyüyeceklerini söylüyor.
Trafik, dönüş, net ölçümleme gibi faktörleri kapsayan yapay zeka teknolojilerine de önemli yatırımlar yaptıklarını dile getiren Abdullah Kiğılı ile sektördeki dönüşüm ve geleceği konuştuk.
SEKTÖRÜN İKİ DÖNÜM NOKTASI
Perakende sektörünün iki dönüm noktası olduğunu söyleyebilirim. Bunlardan birincisi Turgut Özal’ın 1983-84’te yaptığı ekonomik reformlardır. İkincisi ise 1988’da Galleria Alışveriş Merkezi’nin açılmasıdır. Kiğılı ikinci mağazasını orada açtı ve AVM’lerde büyüme dönemi açıldı.
Şirketimiz için de iki dönüm noktası var. Bunlardan birincisi 1969’da Sultanhamam’da ailemden gizli olarak hazır giyime girmiş olmamdır. 1969’da istiklal Caddesi Mis Sokak’ta ailemden habersiz bugünkü Kiğılı mağazasını açtım.
İkincisi ise Osman Boyner’in bana Beymen konfeksiyon fabrikasının ürünlerini Beyoğlu’ndaki Kiğılı mağazasında satmamı istemesidir.
Alt katta Kiğılı, üst katta Beymen sattık. 1972 yılında ortak olduk, 1973’te Beymen mağazasını açtık. Ortaklığımız 9 yıl sürdü. 1980’de kendi konfeksiyon fabrikamı kurdum ve Kiğılı hızla büyümeye başladı.
AVM’LERİN İŞİ ZOR
Perakende sektöründe yaşanan bugünkü duruma bakılırsa, Türkiye’de artık AVM açılmaması gerektiğini düşünüyorum. AVM’lerin her yıl yüzde 5 ile 10’unun eleneceğini düşünüyorum. İyi iş yapan 50 AVM haricindeki 450 AVM’nin işi gerçekten zor.
Kiracıyı kaçırmamak için AVM’lerin satışlar üzerinden kira alması gerekiyor. Aksi taktirde kiracıyı ellerinde tutamayacaklar. Kiracılar da zarar etmek yerine, dükkan kapatmayı tercih edecekler. Perakendenin en zor dönemine girdik. Bugün içinde bulunduğumuzdan daha büyük kriz görmedik diyebilirim.
Biz; verimli olmayan mağazaları kapatıyoruz. Yenileme yatırımları yapıyoruz. Yeni lokasyonlarda mağazalar açmanın yanı sıra, mevcut pazarlardaki metrekaremizi de büyütüyoruz. 2019 yılında 12 mağazamızı yeniledik. Yenileme yatırımlarımız devam edecek. Bir mağazaya 400 bin TL harcadığımızı düşünürsek 2019’da sadece mağaza yenilemeye 5 milyon TL ayırdık.
YAPAY ZEKAYA YATIRIM
Perakende sektörünün geleceği iki konuya bağlı. Bunlardan birincisi yurtdışına açılmak. İşimizi yurtdışında yapabilecek zengin bir kültüre ve birikime sahibiz. Rekabet gücümüz büyük. Devlet de Turquality ile markaların yurtdışında büyümesini destekliyor.
İkincisi ise e-Ti-caret. Tabi ki başarılı olmak için e-Ticareti doğru yapmak, lojistik dahil her adıma hakim olmak gerekiyor. Biz de bu noktada e-Ti-carette varlığımızı artırıyoruz. Erkek giyimin yanı sıra özel üretim ev tekstili ürünlerine de yöneldik.
Trafik, dönüş, net ölçümleme gibi faktörleri kapsayan yapay zeka teknolojilerine önemli yatırımlar yapıyoruz. Dijital pazarlama, diğer mecralardan daha fazla tercih edilir hale gelmiş durumda. 2020’de AR-GE ve teknoloji alanına ayırdığımız bütçeyi artırarak büyümeye devam edeceğiz. Hedefimiz e-Ticarette yüzde 100 büyüme.
HEDEF YÜZDE 20 BÜYÜMEK
1938 yılında erkekler için kumaş satışı amacıyla kurulan markamız, bugün dünya üzerine yayılmış 300’e yakın satış noktasına haftada 150 bin adet üzerinde ürün gönderen, dünya moda devlerinden biri olma vizyonuyla çalışan ve erkek giyiminde ilk 10 küresel markadan biri olmayı hedefleyen bir konumda.
2019’u 100 milyon Euro ciro ile kapattık. 2020’de yüzde 20 büyümek istiyoruz. Yurtiçinde 67 ilde, 226 mağazamız var ve hepsi kendi mağazamız. Yurtdışında kendimize ait beş mağazamız ve toplam 98 satış noktamız bulunuyor.
Bugün 22 ülkede 100 satış noktasındayız. Önümüzdeki yıl ihracatı yüzde 100’ün üzerinde artıracağız. Yurtdışında fran-chise veriyoruz. e-Ticarette ise yüzde 100’ün üzerinde büyüme planımız var.
“FARKLI DİJİTAL ENSTÜRÜMANLAR KULLANIYORUZ”
Bugün mağazalarımızda yapılan alışverişin yüzde 82’si banka ve kredi kartlarıyla yapılıyor. Bu da önemli bir dataya ulaşmamızı sağlıyor. Alışveriş yapanların büyük bir çoğunluğunun gençler olduğunu görüyoruz.
Dolayısıyla gençlerin zevklerine uyum sağlayabilenler ve hızlı olanlar başarılı olacak. Biz de son iki yıldır tamamen gençleştik. Hızlı bir şekilde gençleşmeye devam ediyoruz. Yeniliklere açık bir marka olarak, müşteri memnuniyetini artırabileceğimiz ve markamıza katkı sağlayabileceğimiz inovasyonlara odaklanıyoruz.
Hedefimiz herkese ulaşan, herkesin hayatına dokunan ve hayatını kolaylaştıran bir marka olmak. Hedef kitlemize genç beyaz yakalıları ekledik. Pazarlama ve iletişim stratejimizi de bu doğrultuda dönüştürdük.
Bu kitleye hitap eden dijital ve yeni nesil mecralarda Kiğılı markası artık daha görünür oldu. Bu yeni stratejimizin yüzde 50sini dijital mecralar oluşturuyor. Pazarlama sürecinde farklı dijital enstrümanlar kullanıyoruz. iBeacon teknoloji bunlardan biri.”
Kaynak: Sibel Atik
https://www.ekonomist.com.tr/holdingler/perakendede-donusum-sart.html
