4 ayda 8 Milyar dolar çıktı: Sermayeye dikkat! Pandeminin global piyasalarda yarattığı belirsizliğin de etkisiyle senenin ilk yarısında duran gelişen teknolojiyi teknolojiyi ülkelere sermaye akışı yeniden hızlandı. Uluslararası Finans Enstitüsü’nün son yayınını yaptığı rapordan alıntı yapan Financial Times gazetesi, yalnızca kasım ayında gelişen teknolojiyi teknolojiyi piyasalara kümülatif olarak 145 milyar dolar para aktığını belirtti. Akışın başlaması, Türkiye için de umut oldu. Merkez Bankası verilerine göre, kasımda hisse senetleri ve borçlanma kağıtlarına 1 milyar 640 milyon dolarlık giriş oldu. Ancak giriş aralık ayının ilk 2 haftasında 208 milyon dolarda kaldı. Böylece yılbaşından bu yana para çıkışı 11.4 milyar dolara geriledi.
Ekonomist Dr. Murat Kubilay, ekonomi yönetiminin değişmesi ve piyasa dostu vaatlerde bulunmasıyla Türkiye’nin global piyasalarda artan risk iştahından gecikmeli ve sınırlı şekilde de olsa yararlanma olanağı bulduğunu söyledi. Ödemeler dengesi krizinde boğulmaya doğru giderken Türk Lirası varlıkların ucuzlamasından ötürü risklere rağmen yeni sermaye girişleri ile Türkiye’nin yeniden nefes alabildiğini vurgulayan Kubilay, “Küresel piyasalar Türkiye’ye en kötüden çıkabilmesi için bir fırsat sundu. Bundan yararlanmak için vatandaşa acı reçetenin içirilmesi bekleniyor. Bu, vatandaşa çok kötüye gitme riskinin hissettirilip kötüye razı olması sonucunu yaratıyor” ifadelerini kullandı.
Durumun sürekliliğinin bir soru işareti olduğuna da dikkati çeken Kubilay, “Türkiye mevcut politika anlayışını devam ettirebilmek için TL cinsi kredileri kısmak ve yüksek faizle dolarizasyonu en azından durdurmak mecburiyetinde. Böylece yastık altına kaçış ve yurtdışına çıkış önlenebilir” dedi. 2021’e ertelenmiş kamu iç borç sorunu ve batık kredilere de dikkati çeken Kubilay, “Türkiye’ye özel dış politik ve ekonomik yaptırım risklerinin de bulunduğunu unutmayalım” dedi.
Salgın sebebiyle senenin başında bütün dünyada yabancı portföylerinden hızlı bir çıkış yaşanmıştı. Yabancılar 4 ayda 8.4 milyar dolarlık menkul kıymet varlıklarını satıp Türkiye’den çıkmıştı.
Aşırı parasal genişleme ve devasa teşviklerin global iflasları önlediğini vurgulayan Dr. Murat Kubilay, “Türkiye ise tipik gelişen teknolojiyi teknolojiyi ülkeden daha kötü durumdaydı çünkü turizm sektörü sezonu cirosuz kapanacaktı. Ötesi kurumsal bozulma öyle büyüktü ki, düşük fiyata rağmen TL cinsi varlıklar ilgi görmüyordu. Örtülü döviz rezervi satarak dış borçları döndürmek de şüpheli hale gelmişti” dedi.
Nuray Tarhan