NASH; karaciğer yağlanmasının karaciğerde iltihaba yol açtığı, siroza ilerleyebilen sık görülen bir karaciğer hastalığı… Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği TKAD Yağlı Karaciğer Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, her 5 karaciğer yağlanmasından bir tanesinin NASH olduğunu söyliyor ve bunun alkol kullanımı ile ilişkisinin olmadığını vurguluyor.
Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, “Karaciğer yağlanması iltihap ile birlikte ise bu hastalığa NASH deniyor” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: “NASH sinsi seyreden bir hastalıktır, yani hastalar genellikle ileri evre siroz oluşana kadar hiçbir belirti vermez. Nadiren halsizlik, iyi hissetmeme, karnın sağ üst kısmında huzursuzluk, dolgunluk veya hafif bir ağrıya yol açabilir. Belirti vermemesi hastalığın önemsenmemesine yol açar, teşhisi zorlaşır. Dolayısıyla kişiyi sosyal yaşamından alıkoyması beklenmez. Ancak siroz oluşması durumunda sosyal yaşamı kısıtlanacaktır.”
Ciddi bir sorun olan yağlı karaciğer hakkında HABERTURK.COM‘a açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, şu önerilerde bulundu: “NASH’den korunmada hayat tarzımızda değişiklik temel önem taşır. Sağlıklı beslenmeliyiz. Hareketsiz bir yaşamdan uzak durup egzersiz yapmalıyız. Bunu ülkemizin devlet politikası şeklinde uygulamalıyız.”
HASTALIĞIN GERÇEK NEDENİ BİLİNMİYOR
Bu hastalar alkol aldığı için değil kilo, hareketsizlik, yanlış beslenme gibi faktörler yüzünden bu hastalığa maruz kalıyor. Yanlış beslenme ve hareketsizliğin bizlere olan tek yansıması kilo değil… Yağlı karaciğer nelere zemin hazırlar? Tedavi edilmezse ne olur?
NASH hastalığının gerçek nedeni tam olarak bilinmiyor. Çoğu durumda NASH; yüksek şekerli, yüksek yağlı beslenme ve hareketsiz yaşamın sonucudur. NASH şişmanlık, tip 2 diyabet ve insülin direnci ile yakından ilişkilidir. Yanlış beslenme ve hareketsizliğin bizlere yansımasını obezite olarak kabul etmek yanlış sayılmaz. Obezite zaten yağlı karaciğer hastalığında da sık görülen tip 2 diyabet, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve insülin direnci ile ilişkilidir. Obezitesi olan erişkin hastaların yüzde 85’inde, çocuk hastaların yaklaşık yüzde 50’sinde karaciğer yağlanması var, her 5 karaciğer yağlanmasından yaklaşık bir tanesi NASH.
Yağlı karaciğer hastalarında ölüm nedenlerine bakacak olursak yüzde 43 sıklıkla ilk sırayı kalp-damar hastalığı(kalp kirizi, inme/felç gibi), yüzde 23 sıklıkla ikinci sırayı karaciğer dışı kanserler, yüzde 9 sıklıkla karaciğer kaynaklı nedenler (siroz ve karaciğer kanseri gibi) alır. Yani yağlı karaciğer hastalarında kalp hastalığı, kanser ve siroz riski yağlanması olmayana göre belirgin olarak artar.
Ayrıca geçmişte siroz teşhisi koyduğumuz hastaların önemli bir kısmında sirozun nedenini bulamıyorduk. Günümüzde ise bu hastalardaki sirozun nedeninin NASH olduğu anlaşılmıştır.
ONAYLANMIŞ BİR TEDAVİSİ YOK!
NASH’ın tedavisi nasıl yapılıyor?
Son 10 yılda bilim, NASH’ın tedavisine yönelik ilaç araştırmasında büyük ilerleme kaydetti. Bugüne kadar sağlık otoriteleri tarafından onaylanmış bir tedavi bulunmamaktadır, ancak NASH hastaları için gelecek yıllarda ilaç tedavilerinin geliştirilmesi yönünde gerçek anlamda umut söz konusudur. Bu durumda ne yapmalıyız? Kilo kaybı ve fiziksel aktivite şu ana kadar etkisi kanıtlanmış en iyi tedavi yöntemleridir. Bu nedenle doktorunuz sizden diyet ve egzersiz yaparak kilo vermenizi isteyecektir. Ancak kilo kaybı kademeli olmalıdır (haftada en fazla 1,6 kg), çünkü daha hızlı kilo kaybı da yağlanmaya yol açabilir. NASH’i ortadan kaldırabilmek için 1 yıllık süre içinde vücut ağırlığının en az yüzde 7’si kadar, fibrozisin ortadan kaldırılabilmesi için en az yüzde 10’u kadar kilo verilmelidir.
80 milyon nüfuslu ülkemizde 19 milyon yağlı karaciğer hastası var ve bunun 2.5 milyonu cocuk. Bu, durumun çok ciddi olduğunu gösteriyor. Bu hastalıktan korunmak için neler yapmalıyız?
Hastalıktan korunmada hayat tarzımızda değişiklik temel önem taşır. Sağlıklı beslenmeliyiz. Hareketsiz bir yaşamdan uzak durup egzersiz yapmalıyız. Bunu ülkemizin devlet politikası şeklinde uygulamalıyız.
“7 YIL İÇİNDE SİROZ OLMA RİSKİ VARDI”
NASH hastası 48 yaşındaki Feyzullah Kıvanç Yılmaz hakkında bilgi veren Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, “1997’den itibaren karaciğer kan testlerinde (AST, ALT) yükseklik varmış. 2000 yılından itibaren de karaciğer yağlanması olduğu biliniyor. NASH için risk faktörleri olan obezite 18 yıldır, tip 2 diyabet 6 yıldır, metabolik sendrom ise 13 yıldır var.
Hastada hipertansiyon, trigliserid kolesterol yüksekliği ve bel çevresinde normalin üzerinde artış da mevcut. Karaciğerinde yağlanma olan ancak hiçbir şikayeti olmayan hasta Marmara Üniversitesine NASH hastalığı şüphesiyle yönlendirilmişti. Fibroscan cihazıyla yapılan muayenede hastada ciddi hasar şüphesi doğdu. Fibroscan ileri evre fibrozis hatta daha küçük bir ihtimalle sirozdan şüpheleniyordu. Fibrozis varlığı nedeniyle hastanın ileri evre NASH hastası olduğu düşünüldü. Hastaya karaciğer biyopsisi ile teşhisin kesinleştirilmesi gerektiği gerekçeleriyle birlikte anlatıldı. Eğer gerçekten böyle bir hasar varsa belki araştırma amaçlı bir ilaç tedavisinin de uygulanabileceği söylendi. Hasta karaciğer biyopsisi yapılmasını kabul etti ve biyopsi günü geldi. Hastamız eşi ve babası refakatinde hastanemize gelmişti. Karaciğer biyopsisi yapıldı ve biyopsi sonucu NASH ve evre 3 fibrozis (F3) olarak sonuçlandı, yani sirozdan hemen önceki evre. Fibroscan sonucu doğru idi…
Hastaya diyet, egzersiz ve klinik araştırma dahilinde ilaç veya plasebo tedavisi (gerçek ilaç mı yoksa pleasebo mu aldığı hasta veya hekim tarafından bilinmiyor) başlandı. Hasta diyet ve egzersizin etkisiyle 102 kilodan 88 kiloya düştü. Karaciğer testleri normale döndü. Kullanmakta olduğu ilaç belki de hiçbir etkisi olmayan plasebo idi. Fibroscan ile yapılan kontrol muayenede yağlanmasının kalmadığı, karaciğerdeki hasarın (fibrozis) belirgin azaldığı izlendi. Bilimsel araştırmalara göre bu hastamızın 7 yıl içinde siroz olma riski çok yüksekti. Siroz olduktan sonra onu geri çevirmek çok zor ve çoğunlukla imkansız.
Bu hastamızın bize öğrettikleri şu oldu; NASH için birden fazla risk faktörünüz varsa bu konuda deneyimli bir gastroenteroloji uzmanına mutlaka başvurmalısınız. Karaciğer biyopsisi yüksek riskli hastalarda teşhisin kesinleştirilmesi için yapılabilir. Bir hastalıkla savaşırken sevdiklerinizle paylaşabilmeniz önemlidir. Sizi dinlemeleri, hastalığınızı ve sağlığınıza olan etkilerini anlamaları ve mücadelede yer almaları önemlidir: Sevdiklerinizin desteğiyle, yaşam tarzınızı değiştirme şansınız daha yüksek olacaktır” diye konuştu.
NASH ve TÜRKİYE GERÇEKLERİ!
Türkiye’de 80 milyon nüfus var.
* 19 milyon yağlı karaciğer (NASH) hastası var, bunun 2,5 milyonu çocuk.
* 3,8 milyon NASH
* 10 yıl içinde 480 bin NASH hastası siroza doğru ilerleyecek.
* 1 yılda 1.672 NASH hastasında karaciğer kanseri gelişmesi bekleniyor.