Kuzey Kıbrıs’ın kıyısında yer alan Maraş, 1974’ten beri gizemli bir şekilde sessizliğe bürünmüş bir hayalet şehir olmuştur. Bir zamanlar lüks oteller, ünlülerin uğrak yeri olan plajlar ve hareketli bir şehir merkeziyle dolu olan Maraş, Kıbrıs ihtilafının sembolü haline gelmiştir.
2020 yılında, Maraş’ın kamuya ait sahil bölümü ve Demokrasi Caddesi halka açılmış, geçmişin ihtişamını yeniden ortaya çıkarmıştır. Ancak, etrafı hala çitlerle çevrili olan Maraş’ın caddeleri, yıkık binaların önünde çökebileceğine dair uyarı levhalarıyla kaplıdır.
Maraş’ın 8 kilometrelik sahil şeridi boyunca uzanan caddelerde, Barcley Bank’ın dikkat çekici binası ve ilk bankamatik olduğu düşünülen demir kutu gibi tarihi kalıntılar mevcuttur. İşyeri çalışanları, paralarını geceleri isimlerini yazdıkları zarflar içinde bu demir kutuya atarak, sabahleyin bankaya gelen memurların hesaplarına yatırmasını sağlıyorlardı. Bu süreçte herhangi bir karışıklık, hırsızlık veya suiistimal yaşanmamıştı.
Maraş, bir zamanlar dünyanın en gözde tatil beldelerinden biriydi. Sophia Loren, Marilyn Monroe, Elizabeth Taylor ve Brigitte Bardot gibi ünlü isimlerle İngiliz kraliyet ailesi, yaz tatillerini burada geçirirdi. Oteller, mağazalar ve eğlence mekanlarıyla dolu olan Maraş, Kıbrıs’ın en hareketli şehirlerinden biriydi.
Ferrari, Jaguar ve Lamborgini gibi lüks otomobillerin sergilendiği oto galerileri, Hoover, Singer ve Philips gibi markaların ürünlerinin satıldığı binalar, Maraş’ın ihtişamını yansıtıyordu. Birçok lüks otel, mescit ve sinema salonu da şehrin zengin kültürel mirası hakkında bilgi veriyordu.
Yıllar süren ihmal ve terk edilmişlik, Maraş’ı harabeye çevirmiştir. 105 otel, 3 bin ticari işletme, 99 eğlence merkezi, 4 bin 649 yazlık konut, 21 banka ve 24 tiyatro ve sinema salonu, çürümeye yüz tutmuş bir halde durmaktadır.
Ancak Maraş’ın kaderi, son yıllarda değişmeye başlamıştır. 2019 yılında başlatılan envanter çalışmaları, şehirdeki hasarın ve yeniden yapılanma potansiyelinin değerlendirilmesini sağlamıştır.
Maraş, yıllardır süren Kıbrıs müzakerelerinde önemli bir pazarlık konusu olmuştur. Türk tarafı, Lefkoşa Uluslararası Havaalanı’nın açılması karşılığında Maraş’ın BM idaresinde iki tarafın ortak kullanımına açılmasını önermiş, ancak Rum tarafı reddetmiştir.
Maraş’ın Rum kesiminin kontrolüne verilmesi, karşılığında KKTC’ye uygulanan ambargonun kaldırılması ve Ercan ve Geçitkale havalimanlarının uluslararası uçuşlara açılması yönündeki öneriler de Rum tarafı tarafından reddedilmiştir.
2019 yılında başlayan envanter çalışmalarının ardından KKTC, Ekim 2020’de Maraş’ın bir kısmını ziyarete açmıştır. Bu adım, Maraş’ın yeniden canlandırılmasına ve Kıbrıs ihtilafına çözüm bulunmasına yönelik umutları artırmıştır.
Maraş’ın geleceği, bugün hala belirsizdir. Yıllar süren terk edilmişliğin izlerini taşıyan şehir, bir yandan yeniden canlandırılıp Kıbrıs’a kazandırılma potansiyeline sahipken, diğer yandan Kıbrıs ihtilafının çözülmesine yönelik müzakerelerin seyri tarafından şekillenecektir.