Yılın en büyük ihalesi Sayıştay raporunda: ‘5’li çete’ için Danıştay yok sayılmış. Geçen yılın en büyük karayolu ihalesi olarak kayda geçen, kamuya maliyeti 1 milyar 133 milyon lirayı bulan ‘Erzurum Aşkale-İspir Devlet Yolu Kırık Tüneli ve Bağlantı Yolları’ ihalesindeki usulsüzlük Sayıştay raporlarına yansıdı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Karayolları Genel Müdürlüğü (KGM), ihaleyi Danıştay’ın “Açık ihaleyle yapılması gerekiyor” demesine rağmen, pazarlık usulüyle düzenledi. Yani meşhur ’21/b’ ile. İhaleyi adrese teslim şekilde alan firmaysa CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun deyimiyle ‘5’li çete’nin içinde yer alan Kalyon Holding’e bağlı RSY İnşaat.
Söz konusu proje açık ihaleyle yapılabilecekken, Kamu İhale Kanunu’nun ’21/b’ maddesi gereğince pazarlık usulüyle ihale edildi. Bunun anlamı şu; açık ihaleyle yapılsaydı ‘şeffaflık ve rekabet’ söz konusu olacaktı. Ancak ’21/b’ pazarlık usulünde rekabet unsuru ortadan kalktığından, ihale daha ucuza mal olabilecekken daha yüksek bir maliyetle ‘adrese teslim’ bir şekilde istenilen şirkete verilebiliyor.
Ki söz konusu ihalede mahkeme iptal kararı verirken KGM’nin ‘objektif olmadığını’ belirterek şirket lehine adım attığını da gözler önüne serdi.
Bu tarz ihalelerde harcanan para vatandaşın verdiği vergilerden karşılandığı için ihaleye çıkan idare, kanunlar gereğince en uygun fiyatı bulmak zorunda. Rekabetin ortadan kalktığı ihaleyse kamunun sırtına daha çok mali bir yük bindiriyor.
Kamu İhale Yasası’na (KİK) göre üç ihale usulü var; belli istekliler arasında ihale, açık usul ve pazarlık usulü.
Pazarlık usulü ihale yasanın 21’inci maddesine göre yapılıyor. Bu madde de altı ayrı fıkra var. AKP tarafından özellikle tercih edilen ‘b’ fıkrasındaysa önceden öngörülemeyen afetler ve aciliyet gerektiren durum şartı aranıyor. Burada amaç problemin ivedilikle çözülüp vatandaşa hızlı hizmet sağlanabilmesi.
Söz konusu ‘Kırık Tüneli ile Bağlantı Yollarının Yapımı ihalesi’nde doğal afet ya da aciliyet gerektiren bir durum mevcut değilken ’21/b’ maddesi uyarınca pazarlık usulüyle ihaleye gidildi.
İhaleye yedi istekli davet edildi. Davet edilenler arasında Kalyon’un yanı sıra ‘5’li çete’nin diğer üyeleri Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin ve Makyol da var. Bunun üzerinde davet edilmeyen firmalardan biri (aynı zamanda ilk ihalenin yüklenici firması) Ankara 23’ncü İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Mahkeme de ihalenin ’21/b’ şartlarını sağlamadığını belirterek sözleşmeyi iptal etti. İptal kararı Danıştay tarafından da onandı.
Sayıştay raporlarına göre, kararda şöyle dendi:
“Pazarlık usulü ihaleye ani ve beklenmeyen veya yapım tekniği açısından özellik arz eden veya yapı veya can ve mal güvenliğinin sağlanması açısından ve bu olayların etkisinin ortadan kaldırılması amacıyla sınırlı olarak çıkılabilecekken, davalı idarenin, ihalenin pazarlık usulüyle yapılması için ortaya koyduğu gerekçeye objektif olarak kabul edilebilecek somut nedenler ortaya koymadığı, bu haliyle ihalenin pazarlık usulüyle yapılmasının mümkün olmadığına karar verilmiştir.”
Ancak mahkeme ve Danıştay’ın kararına rağmen 12 Haziran 2020’de KGM yine ’21/b’ maddesi uyarınca pazarlık usulüyle ihaleye gitti.
Sayıştay, söz konusu kararın gereğinin sonuçları itibariyle işlevsiz hale getirildiğini belirterek şu notu düştü:
“İhaleye sekiz istekli davet edilmiş olup, davet edilen istekliler arasında ilk ihalenin de yüklenicisi olan davacı firma bulunmamaktadır. Ancak, anılan firma bu ihale için mahkeme yoluna başvurmamış ve bu ihaleyi de İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen ihaleyi alan istekli kazanmıştır.”
İhalenin usulsüz olduğunun ve kamu yararının gözetilmediğinin altını çize Sayıştay, KGM için şöyle dedi:
“İdarece ileri sürülen gerekçelerin kabulü mümkün görülmemektedir. Sonuç olarak, gerekli planlamaların zamanında yapılarak açık ihaleyle sonuçlandırılabilecek işlerde bu ihale usulünün kullanılması gerekmektedir.”