enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7450
EURO
36,5185
ALTIN
2.947,76
BIST
9.827,23
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Hafif Yağmurlu
10°C
Bursa
10°C
Hafif Yağmurlu
Salı Hafif Yağmurlu
10°C
Çarşamba Az Bulutlu
13°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
13°C
Cuma Hafif Yağmurlu
12°C
Advert

Yenidoğan Çetesi için hesap vakti: Hakim karşısına çıktılar

Yenidoğan Çetesi için hesap vakti: Hakim karşısına çıktılar
18.11.2024 20:58
9
A+
A-

İstanbul’da ‘Yenidoğan Çetesi’ Duruşması Başladı

İstanbul’da yeni doğan bebeklerin ölümüyle sonuçlanan ‘Yenidoğan Çetesi’ davasının ilk duruşması, çok sayıda kişinin katılımıyla başladı.

Sanıklar Hakim Karşısında

Özel hastanelere anlaşmalı olarak yönlendirilen bebek hastaların ölümlerine neden olmakla ve haksız kazanç sağlamakla suçlanan 22’si tutuklu 47 sanık hakim karşısına çıktı. Bazı tutuksuz sanıklar, bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Siyasi Parti Liderleri ve Yüksek Kurul Başkanları Duruşmada

Duruşmayı HÜDAPAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, İYİ Parti Grup Başkanvekili Buğra Kavuncu, TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve AKP İstanbul Milletvekili Şengül Karslı, TBMM Adalet Komisyon Üyesi ve CHP İstanbul Milletvekili Turan Taşkın Özer, Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu ve çok sayıda milletvekili, siyasi parti temsilcisi, sivil toplum kuruluşu, baro başkanı, avukat ve basın mensubu takip etti.

Duruşma Öncesi Gerginlik

Mahkeme başkanı, salon şartlarının yetersizliği nedeniyle TBB Başkanı Sağkan’ın müşteki avukatlarının bulunduğu sıradan kalkarak izleyiciler kısmına geçmesini istedi. Bu talep üzerine, avukatlar ile mahkeme başkanı arasında gerginlik yaşandı ve heyet salondan ayrıldı. Bir süre sonra heyetin salona dönmesiyle duruşma başladı.

Kimlik Tespiti

Mahkeme başkanı, duruşmaya gelen baro başkanlarının isimlerinin zapta geçirileceğini belirterek, onlar adına Sağkan ile Kaboğlu’na söz verilmesine karar verdiklerini kaydetti. Duruşma, kimlik tespitinin yapılmasıyla devam ediyor.

Çetenin Lideri Aylık Gelirini Açıkladı

Yenidoğan Çetesi’nin lideri olduğu öne sürülen Fırat Sarı, kimlik tespiti için çıktığı sanık kürsüsünde aylık gelirinin 400 bin lira olduğunu söyledi.

Mağdurlardan Dilekçeler

Duruşmada, mağdur olduğunu belirterek dilekçe sunan başka vatandaşların olduğu da belirtildi. Gelen yeni dilekçelerin savcılık makamı tarafından değerlendirileceği öğrenildi.

Duruşma Geçikti

Duruşma, katılma taleplerinin alınması nedeniyle planlanan saatin aksine geç başladı. Siyasi partiler davaya müdahil olmak isterken, sanık avukatları, suçtan doğrudan zarar görmedikleri gerekçesiyle bunun mümkün olmayacağını belirterek itiraz etti.

Baroların Doğrudan Katılma Talebi Reddedildi

Mahkeme başkanı, baroların doğrudan katılma taleplerini reddetti. İddianamede isimleri yer almayan mağdur ailelerin davaya katılma talepleri de reddedildi.

Hemşire Savunma Yaptı

Duruşmada, hemşire Hakan Doğukan Taşçı savunma yapmaya başladı. Taşçı savunmasında, “Üzerime atılı suçları kabul etmiyorum” dedi. Taşçı, savunmasına şu ifadelerle devam etti:

“Doktor istemi olmadan ilaç istediğim yönündeki iddia doğru değil, talepleri de kabul etmiyorum. Sağlık meslek lisesi mezunuyum ve 10 yıldır yenidoğan bebek ünitesinde çalışıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum. Birinci hastanesine başladım. 5-6 ay orada çalıştım, sonra Florya Hastanesinde başladım, sonra tutuklama oldu. Diğer sanıklardan, hepimiz sağlık sektöründe olduğumuz için çoğumuz birbirimizi tanıyoruz. Whatsapp grubu bile var sağlıkla ilgili. Can Polat yıldırımı Reyap Hastanesinden tanıyorum. Ceylan Çetin’i tanımıyorum. Deniz Korkmaz’ı tanıyorum, kendisi arkadaşım olur. Fırat Sarı’yı Reyap Hastanesinden tanıyorum. Evrak üzerinde daha fazla para alınmak için oynamalar yapılıyor. Her sene bu hastaneler denetleniyor. Benim bir kuruş fazla para kazandığım yoktur. Yoğun bakımda gece bilakis doktor durmuyor. Acil müdahale olması gerektiğinde biz müdahale ediyoruz. Etmediğimiz zaman da ‘Sen nasıl müdahale etmezsin’ diyerek suçlamalar var dosyada.”

Taşçı, savunmasının devamında, “Kimseden emir ve bir talimat almadım. Orada arkadaşımla sohbet ediyordum, olay bu şekilde” dedi.

“Buradan kafamıza göre bir hasta listesi belirledik, ‘Bu çocuk nasıl birşey’ mesajı üzerine, basamak listesi hasta şablonu ve kötü hasta şablonu var bizden yazılı istemiyorlardı bunlar gerçeğe aykırıydı. Biz sadece çarşaf liste yapıyorduk. SGK’ya bildirmiyorduk. Hasta 5 günlük entübeyken 10 günlük gösterilmiş. Hasta 3 günlük entübe ise SGK daha fazla para öder. O yüzden SGK’dan para almak için daha fazla entübe yazıyorduk. Bebeklerin kullandığı bir ilaç. Akciğer gelişimi sağlamak için kullanması gerekiyor. Bu ilaçların fazlalığı oluyordu. Bu ilaçları hastaya vermemek gibi birşey olmuyordu. Bu ilaçlar için SGK 9 bin 500 lira ödeme yapıyor. Toplu alınca daha fazla para kazanıyor hastane. Bu ilaçlar dolapta birikiyordu, hastaya verilmiyordu. İlaçların çöpe gideceğine satılması konusunda Fırat Sarı ile konuştuk. Hasan, hastaneden paraları topluyordu, biz de satışları yapıyorduk. Reyap Hastanesi, TRG Hastanesinden alındığını söyleyebilirim ama özellikle şu kişiden alınıyordu diyemem. SGK’yı dolandırmak gibi bir amacım yok. Şablonlar varsa ben hemşireye sadece çarşaf listesi yazarım. Aile, doktor ya da muhatap bulamayınca, aileye kendimizi doktor olarak tanıtıyorduk, bilgi veriyorduk.”

Taşçı, mahkeme başkanının “14 hastam var. Biraz hasta mı beklesek diye konuşmuşsun” sözü üzerine, “Bekleyen kişi ben değilim. Birim sorumlusu olduğum için söylüyorum. Yoğun bakıma bir hasta geldiğinde, aileye doktor olmadan bilgi veriyordum. Aile de bana doktor diye hitap ediyordu. Ben de doktor değilim demiyordum. Türkmen hastaydı. 500 bin lira ameliyat parası vardı. Aile, para olmadığı için ameliyatı kabul etmedi. Bir hafta yaşardı, ama şans eseri 1 haftadan fazla yaşadı. Hastanın kullandığı ilaçlar ve hastane yönetimiyle Fırat Sarı, ‘Bu çocuk zaten ölecek, bu kadar ilaç kullanmaya ne gerek var?’ dedi. Ancak 44 gün yaşadı. Çocuk öldükten sonra, çocuğun babaannesi aradı, ‘Bebeğin naaşını vermediler’ dedi. İçeride ödeme olduğunu, ödenmedikçe naaşını vermeyeceklerini söylediler. Ben de şok oldum, hastane yönetimiyle konuştum ve onlara yardımcı oldum. Çocuğun naaşını verdiler.” şeklinde konuştu.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.