İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in geçtiğimiz yıl yaptığı “S-400’ler Saray’ı (Erdoğan’ı) korumak için alınıyor” çıkışına rağmen, aynı partiden sağduyulu bir ses geldi. İYİ Parti’nin Türkiye’nin menfaatini gözeten Grup Başkanvekili Yavuz Ağıralioğlu, S-400’lerin Türkiye’ye getirilmesine ilişkin, iç politikada onca rekabete rağmen Erdoğan’ın iradesinin uluslararası alanda bir parti iradesi gibi değil, devlet iradesi gibi görülmesi gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin 2. Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün şehit Başbakan Adnan Menderes döneminde söylediği “sınır geçilince ağızlar tutulur” sözünü hatırlatan Ağıralioğlu, “Menderes yurt dışına çıktığı zaman İsmet Paşa derdi ki, ‘O artık Demokrat Parti’nin genel başkanı değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin Başvekili’ dolayısıyla böyle davranmak lazım” dedi.
“Erdoğan’ın devletin güvenliğiyle alakalı konularda iradesini örselemek Türkiye için bir zafiyet oluşturur” diyen Yavuz Ağıralioğlu, şunları dile getirdi: “İçeride bunun tartışmasını yapabiliriz ama dışarda sadece -S-400 meselesine ilişkin söylemiyorum- genel olarak devleti ilgilendiren, milletimizin tamamının güvenliğini ilgilendiren konularda yekvücut olmak yeğdir, böylesi lazım gelir. Bizim daha önce de NATO’yla problemli bir sürü alanımız oldu. Ama ilk defa güvenlik zafiyetiyle baş başa bırakıldık. NATO müttefikimiz ABD tarafından sınırımızın 25 kilometre yakınında sözde bir PKK devletinin kuruluşuna binlerce tır silah verilmesiyle bu süreç başladı. Bunun tam karşılığı düşmanlıktır.”
Ağıralioğlu, “Biz S-400 meselesini kendi güvenliğimiz için yaptığımız bir hamle olarak görüyoruz. Biz devletiz, egemenlik haklarımızı muhafaza ederiz, milletimiz güvenliğini sağlamak için egemenlik haklarımızı istediğimiz gibi kullanırız. ABD ve NATO bizi bilerek mi Rusya-İran hattına itmeye çalışıyor? Bunu bizim hariciyemiz iyi irdelemek zorunda” dedi. Türkiye’nin yaşadığı bölgede ferasetli davranması gerektiğinin altını çizen Yavuz Ağıralioğlu, bölgede herkesin bir hesabının olduğunu fakat sadece Türkiye’nin insanlık üzerine bir hesap yaptığını dile getirdi. Türkiye hükümetinin S-400 meselesinde çıkışlarının yerinde olduğunu anlatan Ağıralioğlu, bu olayın Türkiye tarafından da ilk defa tecrübe edilen bir olay olduğuna işaret etti.
Doğu Akdeniz’de son zamanlarda meydana gelen gelişmelere de değinen Ağıralioğlu, şöyle devam etti: “Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan bir santim geriye adım atmamız mümkün değildir. Geri adım atarsak, egemenlik haklarımızı çiğnetmiş oluruz. Oradan çıkacak hidrokarbonun da, oradan bize sağlanacak iktisadi faydanın da ötesinde burada egemenlik haklarını muhafaza etmeye çalışan bir devlet görüntüsü vermek zorundayız. Bu kararlılığı gösteremezsek, bizden yarın başka şeyler de isterler. Ege adaları noktasında zafiyet gösterdik. O hataları kapatmak için şimdi çok daha fazla güç uygulamak zorunda kalıyoruz. Türk Milleti, 15 Temmuz’da egemenliğini korumak için neleri göze alabileceğini açık bir şekilde ortaya koydu.”
“Yenikapı Ruhu” olarak adlandırılan o ruhun kısa sürdüğüne işaret eden Ağıralioğlu, şunları kaydetti: “Yenikapı Ruhu’nu siyaset konsolide edemedi, o süreç çok kısa sürdü. Tayyip Bey’in o süreci çok iyi yönetmesi lazımdı. Hükümetsin, zafiyeti olanlar, hasımlığı olanlar, çekememezliği olanlar olabilir. Maharet zaten bunlara rağmen memleketi bir ve beraber tutup, tek yumruk gibi göstermektir. Şimdi ben yine benzer bir ahengin tesis edilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu bölge bize bunu mecbur kılıyor.”