Sarar çiftini ölümle burun buruna getiren olay, çiftin Eskişehir’de devasa alana kurulu üç katlı villalarında yaşandı. Maskeli soygunculardan biri, evde 2 yıl önce eşim diye tanıttığı Moldova uyruklu bir erkekle çalışan Iuva Drugan’dı. Yüzleri siyah maskeyle kapalı soyguncular villaya çitleri keserek girdi. Villanın kapısını açmaları ise hiç zor olmadı. Çünkü Moldova uyruklu eski görevli işten ayrılırken villanın anahtarını da yanında götürmüştü.
BAHÇE KEYFİ YAPARKEN DEHŞETİ YAŞADILAR
İş adamı Cemalettin Sarar ile eşi Zehra Sarar, saldırının hedefi olduklarında villanın kış bahçesinde oturuyorlardı. Maskeli soyguncular tarafından burada ilk olarak elleri ve kolları bağlandı. Peki o gerilim dolu o dakikaların devamında neler yaşandı. Zehra Sarar anlatıyor:
“Teravih namazından geldim, eşimin hapını verdim, kendi hapımı da içtim. Televizyonu da izliyoruz. Bir baktım. Cam sensörlü olduğu için arkasından geçen görünüyor, ışıklar yanıyor. İki karartı gezdi orda. Bir baktım buraya geldiler. İki tane dev gibi, simsiyah giyimli, siyah eldivenli hiçbir yerleri görünmüyor, sadece gözleri gözüküyor’
‘ÇOK DİRENDİĞİM İÇİN BENİ DARP ETTİLER”
Habertürk’ten Öznur Karslı’nın haberine göre; Zehra Sarar şöyle devam ediyor: ‘Oturduğumuz yerde plastik kelepçeyle dizlerimizi, ellerimizi bağladılar. 1 milyon Euro ile 1 milyon dolar istediler eşimden. Bana ise sadece kasanın anahtarının yerini sordular ama direndim, söylemedim. Fabrikada olduğunu söyleyerek onları yanıltmaya çalıştım. Eşim hastaneden bir gün önce çıktığı için üzerinde 3 bin liraya yakın para vardı, o parayı aldılar. Ben çok direndiğim için beni dakikalarca ayaklarımdan, boynumdan, bileklerimden darp edip, vurdular. Çenem çıktı sandım, kulaklarıma çok vurdular. Sonra ikimizi de merdivenlerden sürükleyerek üst kattaki yatak odamıza çıkarıp, yüzü koyun yere yatırdılar. Üzerimize kilitleyip gittiler. Yatağımızın başındaki telefonu görmediler. Makasa ulaşabildim, kelepçeleri çıkardık. Hemen bekçimizden yardım istedik’
‘YABANCILARA İŞ BULAN AJANSLARA GÜVENMEYİN’
Cemalettin-Zehra Sarar çiftinin yaşadıklarından çıkardıkları dersler de var: “Eski görevli bağ evimizde çalışıyordu, sabah gelip akşam giderdi ‘eşim’ diye tanıttığı kişiyle. Arkadaş tavsiyesiyle işe almıştık. Laleli’de çalışmış önceden. Biz çok güveniyoruz insanlara, evimizin anahtarı 17 yıl kapının üstündeydi. Bundan faydalandılar. Moldova’lı kadın kasanın anahtarını eliyle koymuş gibi buldu, bizi kilitleyip direk kasanın olduğu yan odaya geçti.
5 MİLYONA YAKIN KAYBIMIZ VAR
5 milyona yakın maddi kaybımız var. Özellikle evlerinde yabancı dadı, hizmetli çalıştıran kişiler öncesinde emniyetten bu kişileri sorgulatsınlar. Türkiye’de durumları yasal olmayanları özellikle de. Bu kişilere iş bulmak için aracılık eden ajans adında çalışanlara da güvenmeyin. Biz Moldovalı kadın ısrarlarımıza rağmen sigorta yaptırmak istemedi, ‘ben burada misafirim’ diyerek, sigorta yaptırmamızı engelledi’
‘ÖLDÜRÜLEBİLİRDİK’
Cemalettin Sarar’sa eşinin soygunculara direndiği o dakikalarda neler hissettiğini ise şöyle anlattı: ‘Zehra Hanıma ısrarla kasanın anahtarını yerini söylemesini istedim ama o direndi, ne yaptıysam cevap vermedi. Saldırganları yanıltmak için ‘kasa fabrikada’ dedi. Ama bizim eski çalışan kadın zaten 2 ayda her şeyin yerini çözmüş. Zehra Hanım dirense de o direk yerini buldu. Ölümle yaşam gözümün önünde gidip geldi, Zehra Hanımın cesaretine hayran kaldım. O olmasaydı biz o gece oradan çıkamayabilir, her yer kan revan içinde kalabilir, öldürülebilirdik.’