Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasında imzalan ticaret anlaşması kapsamında BAE’den yapılacak ithalatta birçok ürüne vergi muafiyeti sağlanacak. Vergi muafiyeti kapsamında kahve de yer alıyor ancak Türkiye’deki kahve üreticileri BAE’ye sağlanan vergi muafiyetinin yerli üreticiyi iflasa sürükleyeceğini belirtiyor.
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) arasındaki kapsamlı ticaret anlaşması, Türkiye’deki kahve sektörünü tehdit ediyor.
Birleşik Arap Emirlikleri’nden (BAE) yapılacak ithalatta, kahvenin de aralarında bulunduğu birçok ürüne vergi muafiyeti getiren düzenleme Resmi Gazete’de yayınlandı. Bu durumun Türkiye’deki kahve üreticisi, kavurucusu ve tüketicisine olumsuz yansıyacağını söyleyen kahve üreticisi Özgür Düzgün, “BAE menşeli binlerce ürün için sunulan vergi kıyağı, Türkiye’deki yerli üreticiyi iflasa sürükleyecek” dedi.
Anlaşma kapsamında, BAE menşeli kavrulmuş kahve çekirdeği, Türkiye’ye sıfır vergi ile ithal edilebilecek. Bu durum, Türkiye’deki kahve kavurma sektörünün büyük bir bölümünü oluşturan yerli üreticileri zor durumda bırakacak.
BAE’den ithal edilecek ürünlere getirilen vergi muafiyeti sonrasında, Türkiye’de her sene yüzde 20-yüzde 25 oranında büyüme rakamına sahip olan ve bu sayede ciddi bir istihdam kapısı olan kahve sektörünün temsilcilerinden, Türkiye’de ve dünyada 25’ten fazla şubesi bulunan bir zincir markanın yönetim kurulu başkanı ve aynı zamanda da bir kahve üreticisi olan iş insanı Özgür Düzgün, kahve sektörünün ciddi bir bilinmeze doğru sürüklendiğini belirtti.
Düzgün, kararın yerli üreticileri ithalata yönelterek ithalatı körükleyeceğini ve bu durumun ülke ekonomisine olumsuz yansıyacağını belirtti. Ayrıca, kararın kahve severleri ve kahve tüketicilerini de olumsuz etkileyeceğini söyledi.
Düzgün’ün açıklamaları şöyle:
“Kahve sektörü, ülkemizde her yıl yüzde 20-yüzde 25 oranında bir büyüme gerçekleştiriyor; ancak bu büyüme artık tehlike altında. 31 Ağustos’ta açıklanan, ülkemiz ile BAE arasındaki kapsamlı ticaret anlaşması nedeniyle daha önce Türkiye’ye yüzde 17 oranında gümrük vergisi ile giren kavrulmuş kahve çekirdeği, BAE menşeli olarak sıfır vergi ile ithal edilebilecek.
Türkiye’de kahve kavuran 50’ye yakın yerli şirket, kahve çekirdeğini yüzde 8 vergi ile ithal ediyor ve burada kavurma gibi işlemlerden geçirerek nihai ürün olarak piyasaya sunuyor. Yerli üreticiler olarak bizler hem verginin sıfırlanmasına hem de ‘menşei kazandırma’ işleminin basitleştirilmesine itiraz ediyoruz. Dikkat edilmesi gereken en önemli noktalardan birisi, yerli kavurucu firmaların yüzde 8 vergi ödemektense Türkiye’deki yatırımlarına son vererek BAE’den tedarike yönelmesi ve bunun da ithalatı körüklemesi.
Bu durumda ise zaten yüksek olan dış ticaret açığımız daha da artacak ve ülke ekonomisinin eksiye doğru yönelimi hızlanacaktır. Bununla birlikte yine yurt dışına üretim tesislerini kaydıran firmalar nedeni ile istihdam da olumsuz etkilenecektir. Kahve üretim tesisleri yurt dışına kayacak, işsizler ordusu çoğalacak.
Ayrıca önü arkası düşünülmeden hayata geçirilen bu uygulama ile ülkemizde nitelikli kahve kavurma işlemi yapan ve nihai tüketicinin kaliteli kahve içmesini sağlayan firmaların yaşayacağı olumsuzluklar kahve severleri ve kahve tüketicisini de olumsuz etkileyecektir. Vatandaş için tehlike şu; firmalar yüksek maliyetlerle boğuşmak yerine BAE’den daha düşük maliyetli ve niteliksiz ürün getirmeye başlar ise Türkiye’deki tüketicinin kahve alışkanlıkları ve damak tadı da onarılamaz bir biçimde bozulacaktır.
BAE menşeli binlerce ürün için sunulan vergi kıyağı, Türkiye’deki yerli üreticiyi iflasa sürükleyecek. Atasözü haline gelen, dostluğun ve sadakatin simgesi olan meşhur özdeyişi ufak bir değişiklikle revize etmenin tam da zamanı olduğunu düşünüyorum. Nitelikli kahvenin 40 yıl hatırı vardır.” (ANKA)