GÜNDEM – Ulaştırma Bakanı: Deprem bölgesinde bant daraltma için gerekli bir durum vardı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu Habertürk yayınına katılıp soruları yanıtladı.
Maraş depremlerinin ardından afet bölgesinde bant daraltma uygulamasının sorulması üzerine Karaismailoğlu şu yanıtı verdi: Mahkemeye intikal etmiş konu. Arkadaşlarımız savunma yapıyor. Gerekli bir durum vardı ki, yapıldı. Sonuçta yapılması gereken konuydu. Yanlış bir karar olsa yapılmazdı zaten. Teknik olarak izahı vardı. Olağanüstü bir afet durumu var. Orada böyle bir şey yapılması gerekiyordu demek ki. Tabii ki güvenlikte olur. Sosyal medya üzerinden bir sürü olumsuzluklar yaşamıştık. Zaten yargıya intikal etti, orada gerekli açıklamalar yapıldı. Biz tamamen afetin içindeydik. Bant daraldığı daha sonra haber verildi. Enkazların içinde olduğumuz için o süreci hızlı takip edemedik zaten.
Bakan Karaismailoğlu’nun açıklamalarından satır başları şöyle:
ALTYAPILAR DEPREME DİRENÇLİYDİ: Depremin etkilediği bölge Yunanistan büyüklüğünde, 3 tane Hollanda büyüklüğünde bir alan. Bizim 10 bin kilometre yolumuzdan sadece yüzde 2’si etkilendi. İlk günde tamiratları yapılıp, açıldı. Nurdağı’nda bizim viyadükler var. Hiçbir şey olmamış hala çalışıyor. Kahramanmaraş-Göksun arasında 11 tünelimiz var, depremden eser göremezsiniz. Son 20 yılda yaptığımız altyapılar depreme dirençli yapılardı.
TRAFİK AKSAMADI: Yüzde 2’lik kısmı hasar gördü. Çoğu 20 yılın öncesinde yapılmış eski yapılardır bunlar. Daha çok yol ağırlıklı, fay hattının geçtiği alan. Köprü de var bunların içinde. Buralarda trafik aksamadı. İlk hafta zaten zorlu kış şartlarında deprem bölgesine giden trafik yoğunluğu, kaygan zeminden dolayı bazı aksaklıklar yaşandı. Trafik akışının yaptığı sıkıntılarla bu kuyruklar oluştu. Son 20 yılda yaptığımız bütün Türkiye’deki yapılar, olabilecek bütün afete karşı, depremin getirmiş olduğu yükü kaldırabilecek yapılar yapıyoruz. Marmaray, Avrasya’da sismik zincirle depremle gelen yükü absorbe ediyorlar. Yaptığımız projenin arkasındayız. Allah göstermesin İstanbul depreminde ayakta kalacak yapılardır. Köprülerimiz de böyle.
DİMDİK AYAKTA KALACAKLAR: Şu an FSM köprüsünün çelik hatlarla yeniliyoruz. Bunları gün gün, saat saat takip ediyoruz. Trafiğe yansıtmadan yeniliyoruz. Aynı şekilde diğer köprülerimizin de bakımını yaptıkları için afet durumda dimdik ayakta kalacaklar. Afeti önleyemeyebilirsiniz ama afete dirençli yapılar yapabilirsiniz. İstanbul’daki yapı stoğu maalesef eski. TOKİ binaların zarar görmemesi yönetmeliklere, tekniklere uygun olduğu içindir. İstanbul’da eski binaların, Bağcılar, Güngören’de yoğun yapılaşmaların olduğu bölgelerde kentsel dönüşümün süratle yapılması gerekiyor. Vatandaşlarımızın duyarlı olması gerekiyor.
HATAY HAVALİMANI ÇOK ESKİ: Bölge için bütün raporları çıkardık, hazırlıklarımızı yaptık. Demiryollarımızda az da olsa hasar meydana gelmişti. 10 tane havalimanımız bölgede vızır vızır çalıştı. Bir tane Hatay Havalimanı 1 hafta kapalı kaldı. Mazisi çok eski. 2002 yılda Hatay Özel İdaresi tarafından yeri tespit edilmiş. Bitmemiş bir havalimanıydı. 2007 yılında hizmete açıldı. Terminali yenidir. Bölge tartışılabilir, buraya havalimanı olabilir mi diye. Amik Ovası orası. Şu anda su altında bile bina yapma teknikleri var. Ama mazisine gittiğinizde oradan gelen tesirler oldu. Sürekli kontrol altında. Saat başı kontrol yapılıyor. Hızlıca açılabilmesi için gerekli olan işler yapıldı. Kalıcı ve uzun vadeli olabilmesi için yeniden kapatılıp, imalatının yapılması gerekiyor.
MUHALEFET GEREKSİZ BULMUŞTU: Depremin yoğunluğu, gidiş gelişlerin azalmasından sonra artık orada kalıcı projeyi, afette etkilenmeyecek projeyi yapacağız. 9 tane havalimanımız olağanüstü çalıştı. Muhalefet çoğu zaman Adıyaman havalimanının gereksizliğini söylüyordu. Sırf Adıyaman Havalimanı’ndan 1 ayda 100 binin üzerinden yolcu transferi sağladık. Enkaz altından çıkardığımız yaralılarımız için çalıştı. Hala kargolar devam ediyor.
İŞLETMECİ DEVLETE BIRAKIP GİDECEK: İstanbul Havalimanı depremden kesinlikle etkilenmez. En sağlam ve depreme karşı en dirençli yapılardan birisidir. Kalite açısından dünyanın en ilerilerinden bir tanesi. 75 milyon metrekarelik alanda devletin kasasından 1 kuruş çıkmadan yapıyorsunuz. Bundan sonra da hiç çıkmayacak.
Şu anda biz oradan kira alıyoruz. 25 yıl sonra buranın işletmecisi devlete bırakıp gidecek. Ağır bakımlarını yapmış olarak gidecek.
GÜNDE 1500 VATANDAŞIMIZI DEFNETTİK: Şehirler yerle bir olmuş. Bu kadar vefat var. Bir taraftan enkaz altından binlerce vatandaşımızı kurtardık. Hakikaten çok büyük mücadele verildi. İlk gün işin büyüklüğü, sıcaklığıyla uzman dışında başka müdahale yöntemi olabildiği için aksaklıklar oldu ama sonra her şey yapıldı. Altyapıya aslında fazla bir şey olmadı. Aynı anda binlerce binanın yıkılması. Bu şehirlerde, Adıyaman özelinde günde 2 vefat oluyordu. Günde maalesef 1500 vatandaşımızı defnettiğimiz günler oldu. Buraları çok kısa sürede eskisinden daha iyi şekilde inşa edeceğiz.
GSM ŞİRKETLERİNE UYARIMIZI YAPTIK: Telekomünikasyon GSM şirketlerinin de bazı mazaretleri var. Bazı bahaneler öne sürüldü. Jeneratörler vardı. Baz istasyonları iletişim için olmazsa olmaz. Bunların sağlam ve güvenli yerlerde kurulması gerekiyor. Kulelerin kurulacağı yerler konusunda izinlerde zorluk yaşanıyor. Bazı binalara koyulmakta izin verilmiyor. Binalar yıkılınca baz istasyonları da olmuyor tabii. Bunların hiçbiri mazeret değil. GSM şirketlerine gereken uyarıları yaptık, cezalarını verdik. Bundan sonra daha kalıcı şeyleri üretmek zorundalar.
KALICI ÇÖZÜM İÇİN UĞRAŞIYORLAR: İstanbul’da ve büyükşehirlerde çok güçlüyüz. Belki kırsalda bazı sorunlar yaşıyorduk. İhtiyaç duyduğumuz anda oldu. Bugün Hatay’da bir baz istasyonu kurmaya giden GSM şirketinin elemanlarını dövdüler. Baz istasyonu istemiyoruz demişler. Bir sanatçı ‘bize baz istasyonu değil iletişim lazım’ dedi. Binalardan bağımsız kuleler ve daha güçlü jeneratörlerle bu işi çözebileceklerini söylüyor, yer tahsisi istiyorlar. Bizler de takip edeceğiz. Bu sıkıntıları yaşamamak üzere planlamaları yapıyorlar
Kaynak: Gazete Duvar