Türk-iş verileri: Gıda enflasyonu yüzde 100’ü aştı Türk-İş araştırmasına göre; dört kişilik bir ailenin açlık sınırı Mayıs 2022’de 6 bin 18 liraya, yoksulluk sınırı ise 19 bin 602 liraya yükseldi. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” aylık 7 bin 836 lira olurken; gıda fiyatlarındaki yıllık artış ise yüzde 108 olarak hesaplandı.
EKONOMİ – Türk-İş’in her ay yaptığı “Açlık ve Yoksulluk Sınırı Araştırması”nın Mayıs 2022 sonuçları belli oldu. Buna göre; mart ayında 4 kişilik ailenin açlık sınırı 6 bin 18 liraya, yoksulluk sınırı 19 bin 602 olarak hesaplandı. Bekar bir çalışanın “yaşama maliyeti” ise aylık 7 bin 836 lira oldu.
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı (açlık sınırı) 6 bin 18 liraya ulaştı. Bu rakam Mayıs 2021’de 2.830 TL idi.
Geçen yılın aynı ayında 9 bin 218 TL olan gıda harcaması ile giyim, konut (kira, elektrik, su, yakıt), ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı (yoksulluk sınırı) 19 bin 602 liraya ulaştı.
Bekâr bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 7 bin 836 liraya yükseldi.
Türk-İş hesaplamasında temel alınan ve doğrudan piyasadan derlenen fiyatlara göre, gıda ürünlerinde Mayıs 2022 itibariyle gözlemlenen değişim harcama gruplarına göre şu şekilde oldu:
Taze sebze-meyve grubu: Havaların ısınmaya başlamasıyla semt pazarlarında maydanoz, kıvırcık gibi salata yeşillikleri ve lahana, ıspanak gibi yeşil yapraklı sebzelerin fiyatları geriledi. Çok tüketilen patates ise hâlâ 10 TL’nin üzerinde satılmaya devam ediyor. Taneli sebzelerden barbunya 30 TL, fasulye 25 TL’den, bakla 20 TL’den tezgâhlarla buluşurken görece en uygun fiyatlısı 15 TL’den satılan bezelye oldu. Soğan kilogramı 8,5 TL’ye çıktı. Örtü altı ürünlerden kabak, patlıcan, biber fiyatları geriledi.
Domates fiyatı değişmedi. Sürekli artan üretim maliyetlerine ek olarak mart ayındaki don olaylarından dolayı meyvede yıllık toplam ürün(rekolte) düştü ve yüksek fiyatlarla tezgahlarda yer buldu. Çilek, kayısı ve nektarin 25 TL’den satılırken, erik 30, kiraz 35 TL’den satıldı. Görece en erişilebilir bahar meyvelerinden çağla 20, yenidünya 15 TL’den yerli muz 20-22 TL’den satıldı.
Ortalama sebze kg fiyatı 12,25 TL, ortalama meyve kg fiyatı 18,3 oldu. 20’si sebze ve 5’i meyve olmak üzere toplam 25 üründeki fiyat değişimi hesaplamada dikkate alındı. Ortalama meyve-sebze kg fiyatı 13,46 TL olarak tespit edildi.
Ayçiçek yağı, zeytinyağı ve margarin zamlandı. 1 litre ayçiçek yağında 56,50 TL’ye kadar yükselmiş fiyat etiketleri tespit edildi. Son bir ayda yüzde 25 fiyat artışı yaşayan tereyağı ise bu ay yine zam rekoru kırdı. Bunda çiğ süt fiyatına olması gereken zammının yapılmış olması, baskılanmış fiyatın artmasında etkili oldu. Bazı marketlerde sıvı yağlara alım sınırı ve ürünlere hırsızlığa karşı alarm takılması uygulamaları devam devam ediyor.
Şeker reyonlarında marka çeşitliliğinde son iki aydır azalma gözlemlendi. Kooperatif şekerleri ile şirket şekerleri arasında fiyat farkı makası açıldı. Bu ay, yeni çay alım fiyatlarının açıklanmasıyla, siyah çayın ortalama kg fiyatı yüzde 50’lik bir artış gerçekleşti. Söz konusu artışın sonucunda çayın ortalama perakende satış fiyatı 60,50 TL’den oldu.
Siyah zeytinde, reçelde ve salçada fiyat yükselişi grubun diğer üyeleri kadar olmazken bu ay yeşil zeytin yüzde 23, pekmez yüzde 15 zamlı satıldı. 3 aydır fiyatı düşen bal mayıs ayında yüzde 30 zamlı olarak raflardaki yerini aldı. Tuz ve baharat fiyatları geriledi. Bazı marketlerde yaş çay zammıyla kiloluk çaylara ve görece uygun fiyatlı kooperatif salçalarına alım sınırlaması getirildi.
Mayıs 2022 verilerine ilişkin, Türk-İş’ten yapılan değerlendirmede, başta gıdada olmak üzere fiyat artışlarının önünün alınamadığına dikkat çekildi. Enflasyonun yavaşlamadığına ve alım gücünde yükseliş yaşanmadığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
“Üretim ve tedarik maliyetlerinin artmasıyla arz etkisi ve her gün düşen alım gücünü korumak için öne çekilmiş talep etkisi nedeniyle başta gıdada olmak üzere fiyat artışlarının önü alınamıyor. Bunların ek olarak düşük faiz oranları ve kredi genişlemesi sonucu fiyatlama dengesi bozulan piyasada temel gıda maddeleri ve bazı temel ihtiyaç maddelerinde yapılmış olan KDV indirimleri fiyat artışlarının çok gerisinde kaldı fakat bunun yanında vergi gelirlerinin düşmesine neden oldu. Ne enflasyon yavaşlıyor, ne de alım gücü yükseliyor. İşçi, memur, emekli, öğrenci, esnaf nefes alamıyor.”
Birgün