LOS ANGELES TIMES: “TRUMP’IN SURİYE MÜDAHALESİNİN DOĞRULARI VE YANLIŞLARI”

Amerika’nın Sesi’nde yer alan habere göre, LA Times, Twitter mesajlarından da bir süredir anlaşıldığı gibi Trump’ın Esad’a bedel ödetmeye kararlı olduğunun bilindiğini yazıyor. Başyazıda şunlara dikkat çekiliyor:

LOS ANGELES TIMES: “TRUMP’IN SURİYE MÜDAHALESİNİN DOĞRULARI VE YANLIŞLARI”

Ancak Suriye’ye verilen cevabın kimyasal silah kullanma konusunda Esad’ı caydırıp caydırmayacağı, belli değil. Esad’ın kimyasal silah programının artıklarının geriye kalmış olması olasılığı, Amerika’nın Suriye’deki bu son derece trajik ve karmaşık çatışmaların içine daha çok çekilmesi anlamına gelir. Eğer böyle bir durum ortaya çıkar ve Trump, daha fazla askeri önlem almak gerektiği kararı verirse bu sefer de Kongre’nin onayını alma yoluna gitmesini umuyoruz. Dünkü saldırı kararını da Kongre onayına başvurarak almalıydı. Trump ayrıca DEAŞ artıklarıyla savaşmak için bölgede bulunan 2 bin asker için de Kongre’den onay alma yoluna gitmeliydi”

WASHİNGTON POST: “TRUMP SURİYE’Yİ VURMAKTA HAKLIYDI, ANCAK MİSYON HENÜZ TAMAMLANMAKTAN ÇOK UZAK”

Washington Post, Suriye’ye yönelik müdahalenin dar kapsamlı olmasına rağmen Amerikan Savunma Bakanlığı’nın açıkladığı gibi Suriye’nin kimyasal ve biyolojik silah kapasitesini uzun vadeli olarak çöküşe uğratmakla sonuçlanmasını umduğunu yazıyor. Saldırı kararı alan Trump’ın haklı olduğunu savunan gazete, kimyasal silah kullanımına yönelik uluslararası yasağın uygulanması gerektiğini vurguluyor.

WASHİNGTON POST: “TRUMP SURİYE’Yİ VURMAKTA HAKLIYDI, ANCAK MİSYON HENÜZ TAMAMLANMAKTAN ÇOK UZAK”

Başyazının devamı şöyle: ”Amerika, Rusya ya da İran’la yüzleşmek zorunda kalmamak için saldırının kapsamını kısıtlı tuttu. Ancak Rusya’nın siber saldırılar da dahil olmak üzere bir karşılık vermesi durumunda Amerika’nın hazırlıklı olması gerekiyor. Dar kapsamlı bu saldırı aynı zamanda Trump’ın Suriye’ye yönelik minimalist yaklaşımının da yansıması. Ancak Trump’ın Amerika’nın çekilmesi halinde Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar ve Mısır gibi ülkelerin devreye girmesinin İran’ın Suriye’de daha fazla nüfuz elde etmesini engelleyeceği şeklindeki görüşü de hatalı.

WASHİNGTON POST: “TRUMP SURİYE’Yİ VURMAKTA HAKLIYDI, ANCAK MİSYON HENÜZ TAMAMLANMAKTAN ÇOK UZAK”

Bu ülkelerin bazıları maddi katkıda bulunsa da hiçbiri, Fırat Nehri’nin doğusunda şu anda fiili olarak Amerika kontrolunde olan bölgelerdeki yerel güçlerle işbirliği yapacak kapasiteye sahip değil. Eğer Amerika bölgeden ayrılırsa yerini Esad rejimi ya da Türkiye doldurur. Bunun bedelini, DEAŞ’ı mağlup etmek için Amerika’yla omuz omuza çarpışan Kürtler öder. İran da Suriye’ye uzanan kara koridorunu ele geçirir. Bunun sonucu, İran ve İsrail’in savaşa girmesi olur. Amerika, Suriye’deki konumunu güçlendirmeli. Bu nedenle Trump’ın ‘Misyon tamam’ şeklindeki açıklaması doğru değil, çünkü Başkan kabul etse de etmese de Amerika’nın Suriye’deki hayati önem taşıyan çıkarlarına yönelik tehditler, henüz bertaraf edilmiş olmaktan çok uzak.”

WALL STREET JOURNAL: “SURİYE’YE CAYDIRICI MESAJ”

Wall Street Journal ise Amerika’nın Suriye’ye verdiği cevabın geçerli gerekçeleri olduğunu, ancak Başkan Trump’ın daha geniş kapsamlı bir stratejiye ihtiyacı olduğunu yazıyor. Gazetenin başyazısı şöyle devam ediyor:

WALL STREET JOURNAL: “SURİYE’YE CAYDIRICI MESAJ”

”Başkan Trump’ın Suriye’ye verdiği cevap gerekliydi. Ancak ileriye bakacak olursak sorulması gereken soru şu: Esad’ı cezalandırma amaçlı bu tek seferlik girişim, Esad-Rusya-İran ekseninin Ortadoğu’da egemenlik kurma emellerine karşılık verecek daha büyük bir stratejinin habercisi olacak mı? Tek seferlik bir vuruş, Trump’ın istediği caydırıcı etkiyi vermez.

WALL STREET JOURNAL: “SURİYE’YE CAYDIRICI MESAJ”

Trump, Cuma akşamki konuşmasında, İran ve Rusya’yı kastederek, ‘Bir ülke adının masum insanların toplu katliamıyla anılmasına nasıl razı olur?’ şeklinde bir soru sordu. Bu çok yerinde bir soru, ancak umarız Trump, Kremlin ya da Tahran’ın tek seferlik füze saldırısıyla sözünü dinleyeceklerini sanmıyordur.

Rusya da İran da Esad’a çok yatırım yaptı. Çok daha büyük bir bedel ödeyeceklerine inanmadan geri adım atmayacaklar.”