Ticaret Bakanlığını Dinledi Bisikleti İnternetten Değil Esnaftan Aldı. Gazeteci Murat Doruk, pandemi döneminde pıtrak gibi başlayan internetten alışverişe tepki çekmek amacıyla Bisikletini internetten değil mahalle esnafından satın alarak ekonomik sıkıntıdaki esnafa vatandaşın destek olması gerektiğini vurguladı.
Çiçekçiden yemekçiye kadar tüm ulusal ve global firmaların internetten alışveriş siteminin peşine düştüğünü belirten Murat Doruk, büyük firmaların küçük esnafı hiç düşünmediğini, dijital satışın kültürümüzde bulunan esnaflık sistemini çürüttüğünü belirterek, domatesin bile internetten alınmasının toplumdaki mahalle vatandaş kültürünü sekteyi uğrattığını belirtti.
Ekonominin en küçük birimleri ve mihenk taşı olan küçük esnaflarımıza destek olmak böyle zamanda yapılabilecek en önemli davranış diyen Murat Doruk, ”manav, bakkal, pastane, beyaz eşya, bisikletten tutunda nice sektörden esnafın mahallemizde bulunduğunu unuttuk.
Bir kaç tuşla alabileceğimiz ürünleri iki adım ötedeki esnaftan almak birlik bereket ve dayanışmamızı güçlendir diyen Murat Doruk, ”internetten alışverişe karşı değilim ama domatesi de manavdan ve pazardan almak gerek” dedi.
Yerli üretim Bisan Yetkili Satıcısı ve Servisi Güven Bisiklet Merkezi Sahipleri Yasin Vurgun ve Rahim Kaymam: ”Murat Bey Bisikletini internet yerine bizden gelip aldı. Bu duyarlı davranışından dolayı kendisine teşekkür ediyoruz. Böyle duyarlı vatandaşların olduğunu bilmek geleceğimize umutla bakmamıza neden oluyor” dediler.
SLOGANIMIZ NEYDİ?
Alın verin ekonomiye can verin
Öte yandan Ticaret Bakanlığından mesafeli alışveriş tüketicilerine önemli uyarılar.
Ticaret Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada;
teknolojide yaşanan gelişmeler, dijitalleşme, internet altyapısının gelişmesi gibi olguların, alışveriş alışkanlıklarında değişimler yaşanmasına,
tüketicilerin geleneksel yöntemler yerine uzaktan iletişim araçları ile kurulan mesafeli sözleşmelerle alışverişe yönelmelerine neden olduğuna işaret edildi.
Açıklamada, geleneksel alışveriş yöntemlerine göre zaman,
mekan ve fiyat yönünden hem satıcı hem de tüketicilere sağladığı avantaj ve kolaylıkları barındıran mesafeli satışların,
özellikle içerisinde bulunulan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) döneminde daha çok tercih edildiği ve işlem hacminin ciddi oranda arttığı belirtildi.
Bu tür satışların birçok kolaylığı beraberinde getirmesine karşın,
zaman zaman yasal yükümlülüklerinin bilincinde olmayan, kötü niyetli ve fırsatçı satıcıların, stoklarında olmayan ve tedariki
30 günlük yasal teslim süresi içerisinde yapılamayacak ürünleri dahi satışa konu ederek tüketicileri mağdur ettikleri vurgulanan açıklamada;
ürün bedelleri tahsil edildikten sonra, teslimlerin hiç yapılmadığı ya da teslim edilmeyen ürünlere ilişkin bedel iadesi içerikli cayma taleplerinin karşılanmadığı,
hatta tüketicilerin söz konusu taleplerini iletebilecekleri bir muhatap dahi bulamayarak mağdur edildiklerinin görüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, özellikle kurumsal olmayan internet siteleri ve sosyal medya mecraları, hatta cep telefonu uygulamaları üzerinden satın alma işlemi yapılarak,
kapıda ödeme gibi banka hesap sahiplik bilgisi olmayan ödeme yöntemleriyle gerçekleştirilen alışverişlerde çok sayıda mağduriyet yaşandığı bildirildi.
Açıklamada, mesafeli yöntemle alışverişte yaşanan mağduriyetlerin önüne geçmek adına Bakanlığın tüketicilere uyarıları şöyle sıralandı:
“İnternet veya telefon ile alışveriş yapılmasına karar verilmesi durumunda
satıcı hakkında arama motorlarında kısa ve genel bir ön inceleme yapmak, gerekirse şikayetleri incelemek fikir verecektir.
Mesafeli yöntemin tüketicilere sağladığı avantajlardan birisi de,
satın alınması planlanan malın veya hizmetin fiyatı ve niteliklerini birçok mecradan araştırabilme kolaylığı sağlamasıdır.
Bu sebeple mal veya hizmetin diğer mecralardaki yaklaşık fiyatının öğrenilmesi ve kıyaslama yapılması,
gerçekçi olamayacak kadar cazip görünen düşük fiyatlara veya indirimlere dikkatle yaklaşılması çoğu mağduriyetin önüne geçecektir.
Alışveriş yapılması düşünülen internet sitesinde satıcının ticari unvanı, adresi, sabit telefonu, MERSİS numarası, ETBİS kaydı, güven damgası bilgisi gibi bilgilerin olup olmadığı kontrol edilerek alışveriş yapılmalıdır.
İnternet sitesinin sahte veya taklit bir site olması ihtimaline karşın site adının kontrol edilmesi gerekirse Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumunun ‘internet site bilgisi sorgulama’ ekranından faydalanılması çoğu mağduriyetin önüne geçebilecektir.”
Sosyal medyada gezinirken rastlanılan tanıtım ve ilanlara karşı, bu mecralar aracılığıyla ulaşılan sitelerin sahte, taklit ve kötüye kullanılması ihtimallerine karşı, satıcının ürünün kendi sitesinden kontrol edilmesinin yararlı olacağı bildirilen açıklamada;
internet sitesi üzerinden alışveriş yapılmasına karar verilmesi durumunda SSL sertifikası, 3D Security veya sanal kartla ödeme gibi detaylara dikkat edilmesinin önemine işaret edildi,
ödeme yapmadan önce, tüketiciye iletilmesi yasal zorunluluk olan ön bilgilerin okunmasının çoğu mağduriyeti önleyeceği ifade edildi.
Açıklamada, satıcının ticari unvanı, adresi, sabit telefon numarası gibi iletişim bilgileri, mal veya hizmetin ödenecek toplam tutarı, cayma hakkına ilişkin ayrıntılar ve hak arama yollarının söz konusu bilgilerden olduğu belirtildi.
Tüm bu hususlara dikkat edilmesine karşın tüketicilerin mesafeli sözleşmelerle ilgili 10 bin 390 liranın altında olan uyuşmazlıklar için
Tüketici Hakem Heyetlerine, bu tutarı aşan uyuşmazlıklar için de Tüketici Mahkemelerine başvurabilmesinin mümkün olduğu hatırlatılan açıklamada,
bakanlık tarafından tüketici mağduriyeti doğuran satıcılara ilişkin olarak denetimler yapıldığı belirtildi.
Açıklamada, denetimlerde tespit edilen aykırılıklara ilişkin idari yaptırımların uygulandığına işaret edilerek, şunlar kaydedildi:
“Tüketicileri aldatıcı ve yanıltıcı ifadelere yer verilen ya da haksız ticari uygulama niteliği taşıyan satış ve pazarlama yöntemleri Bakanlığımız bünyesinde bulunan
Reklam Kurulunca incelenmekte ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu kapsamında suç teşkil eden eylemlere ilişkin olarak da Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulmaktadır.
Bu kapsamda 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un yürürlüğe girmiş olduğu 2014 yılı ile 2020 Ekim ayı arasındaki dönemde, mesafeli yöntemle satış yapan
75 şirket nezdinde yapılan denetim sonucunda tespit edilen aykırılıklar için toplam 216 milyon 68 bin 467,08 lira idari para cezası uygulanmıştır.”