Süleyman Soylu ile Devlet Bahçeli arasında neler oluyor? ‘Ülkücü yargı mensupları bunu konuşuyor…’ Barış Pehlivan, bugünkü yazısında “ülkücü yargı mensupları bu iddiayı konuşuyor” dedi ve Süleyman Soylu ile Devlet Bahçeli arasında bir sıkıntı olduğunu dile getirdi.
GÜNDEM – Süleyman Soylu ile Devlet Bahçeli arasında neler oluyor? ‘Ülkücü yargı mensupları bunu konuşuyor…’ Cumhuriyet gazetesi yazarı Barış Pehlivan, “Bu dosyada bir gariplik var” başlıklı bugünkü yazısında yargı kulislerinde konuşulan çarpıcı iddiaları kaleme aldı.
“Duyduğum bu söylenti doğru mu, kuşkuluyum. Ama ülkücü yargı mensuplarının aralarında bu iddiayı konuştuğunu bildiğim için önemsedim” diyen Pehlivan şunları yazdı:
“Devlet Bahçeli ile Süleyman Soylu arasında sıkıntı var. Konu, MHP milletvekili Saffet Sancaklı ile Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer’in ilişkisine dair… Özer’in Arnavutluk’ta yakalanması ve Türkiye’ye iadesi konusunda fikir ayrılıkları mevcut.”
Pehlivan, MHP Darıca İlçe Başkanı Yücel Bektaş’ın istifasını hatırlatarak kurduğu şu cümleleri aktardı:
“Arnavutluk’ta yakalanan Fatih Özer’in Darıca’da yaşayan aile fertleri partimize gelerek, çocuklarının hiçbir şey yapmadığını, sorunların aileye kaldığını ancak Saffet Sancaklı ve oğlunun paraları alıp kendilerini kurbanlık koyun gibi ortada bıraktığını ifade ediyor.”
Geçtiğimiz gün Thodex’in üçüncü duruşmasının yapıldığın aktaran Pehlivan, şunları söyledi:
“Pek ilgi gösterilmedi, lakin birkaç gün önce Thodex’in üçüncü duruşması vardı. Davayı yakından izleyenlerle ve bazı avukatlarla görüştüm. Çok ilginç şeyler anlattılar…
Mesela, tutuklu altı sanığın avukatlarının dava dosyasına girmesini istediği bazı raporlar var. Ama nedendir bilinmez, mahkeme heyeti bir türlü bu talebi kabul etmiyor. Yani, SPK’den ya da BDDK’den daha önce Thodex’e dair yaptıkları incelemeler istenmiyor.
Keza, mahkeme vergi dairesine ‘Thodex bugüne kadar kaç para kazandı, ne kadar vergi ödedi’ bilgisini de sormuyor.”
Dahası…
İddianamenin esas aldığı MASAK’ın ana raporu yaklaşık yedi ayda geldi. Ancak ne zamanki sanık avukatları rapordaki hataları gösterdi, mahkeme de kurumdan ek rapor, yani düzeltme istedi. Gelin görün ki, koca MASAK küçük bir değişimle göndereceği bu ek raporu da beş aydır bir türlü mahkemeye iletmiyor. Sahi, kimler neden işi yavaşlatıyor?
Kaldı ki sanık avukatları MASAK raporuna imza atanların tanık olarak dinlenilmesini de istiyor, mahkeme onu da kabul etmiyor.
Bitmedi. En can alıcı noktalardan biri de şu…
MHP milletvekili Saffet Sancaklı’nın oğlu Mert Sancaklı’nın Thodex’in sahibi Faruk Fatih Özer ile ortaklığı biliniyor. Bundandır ki, hem sanık hem de mağdur avukatları Sancaklı’nın da soruşturulmasını talep ediyor. Ancak mahkeme bu talepleri duymazdan geliyor.
Öyle ki…
Mahkeme başkanı bu talepleri reddetmekle kalmayıp, Mert Sancaklı’nın ismini anmaktan bile çekiniyor. Son duruşmada özetle “Bir isim söylemiştiniz ya, ben o talebi reddediyorum” diyor, duruşma salonundakiler “Mert Sancaklı” diye bağırınca ancak isim kayıtlara geçiyor.
Ve bakınız…
Thodex’in sahibi Özer, Arnavutluk’ta ne zaman yakalandı?
30 Ağustos’ta.
Dosyaya bakan Arnavutluk’taki Başsavcı Kreshnık Ajazı’nın 9 Eylül’deki şu açıklaması kritikti:
“Bizim ceza hukukumuzun ve suçluların iadesine dair Avrupa sözleşmesinin öngördüğü süre içerisinde Türk makamlarının şahsın iadesi için resmi iade talebi göndermesini bekliyoruz. Bu süre 40 gün olarak belirlenmiş durumda. Sürenin bitimine kadar resmi prosedür neyse o uygulanacaktır. Şu an Türkiye’ye dair resmi bir iade talebinde bulunulmadı. Resmi talebin gelmesini bekliyoruz.”
Evet, yakalanmasının ardından 10 gün geçmesine rağmen iade talebinin bulunmadığı, bizzat Arnavutluk cephesi tarafından ileri sürülüyordu.
İşte bu durumu fark eden davanın sanıklarından Cem Uzunoğlu’nun avukatı Orhan Keskin, mahkemeden şu istekte bulundu:
“Resmi iade talebini Arnavutluk makamlarına iletmesini Adalet Bakanlığı’ndan isteyin!”
Mahkeme ne yaptı? Bu haklı talebe de ret kararı verdi! Zaten yakalanmış Thodex’in sahibi hakkındaki kırmızı bülten kararının devamına hükmetti.
Davanın ek klasörlerinden bazı evrakların kaybolduğu, verilen dilekçelerin bulunamadığı iddialarına ise hiç girmiyorum…