Ankara’da bir plazanın 20. katından şüpheli şekilde düşerek yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Şule Çet’in (20) ölümü sonrasında şüpheliler tarafından delil karartıldığı ortaya çıktı. Cumhuriyet gazetesinden Alican Uludağ’ın haberine göre; soruşturma kapsamında daha önce iki kez gözaltına alınıp serbest bırakılan ancak kamuoyunun tepkisi üzerine 3. gözaltıda tutuklanan Çağatay Aksu’nun kolundaki Şule Çet’e ait tırnak izlerinin ilk muayenede doktor tarafından rapora yazılmadığı ortaya çıktı. Şule Çet’in olaydan önce plazaya içinde içki olan poşetle girmesine karşın, olaydan sonra yapılan incelemede içki şişelerine rastlanmadı. Bu durum, dairede delillerin ortadan kaldırıldığını ortaya koydu.
Şule Çet, 29 Mayıs 2018 tarihinde saat 05.00 sıralarında Çankaya’da bulunan Yelken Plaza adlı rezidansın 20. katından şüpheli şekilde düşerek hayatını kaybetti. Olay günü aynı dairede bulunan Çağatay Aksu ve Berk Akand, gözaltına alındı. İki kez nöbetçi mahkemeye çıkarılan şüpheliler, her ikisinde de hâkim tarafından adli kontrolle serbest bırakıldı. Ancak bu süreçte Ankara Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı otopsi raporu, gerçeği ortaya çıkardı. Rapora göre, Şule Çet’in cinsel saldırıya maruz kaldığına dair bulgulara rastlandı. Yine Çet’in tırnaklarında şüpheli Çağatay Aksu’ya ait doku örnekleri tespit edildi. Kanında “Uyumayı tetikleyen uyarıcı madde” ile vücudunda boğuşma izlerine de rastlanan Çet’in düştüğü iddia edilen pencerede kendisine ait parmak izine ulaşılamaması ise atılma şüphesini arttırdı.
Soruşturmayla ilgili yeni bilgilere ulaşıldı. Buna göre, Çağatay Aksu, olaydan sonra gözaltına alındığında sağlık kontrolü için hastaneye sevk edildi ve muayeneden geçirildi. Bu sırada Çağatay Aksu’nun kolunda boğuşma sırasında Şule Çet’in tırnaklarının izi vardı. Ancak doktorlar ve polisler bunu görmedi ve rapora işlenmedi. En önemli deliller arasındaki bu durum gizlendi fakat sonraki süreçte açığa çıktı. Berk Akand ise suçlamaları kabul etmediğini belirtirken şunları iddia etti:
“Beni içmeye davet ettiler. Ben de oraya gittim. Onlar içerdeydi. Ben olay yerinde yoktum. Atladığını ve düştüğünü görmedim. Çağatay yanıma geldi. Kızın atlayıp gittiğini söyledi. Çağatay’ın elinin şiştiğini gördüm. Olayın vahim olduğunu anladım. Hemen aşağı indim. Güvenlik görevlisi gördüm. Buradan kız geçti mi diye sordum. Geçmedi deyince sinir krizi geçirdim. Çağatay’a vurdum. Kızın atladığı zaman yanında değildim. Ben kızla yan yana dahi durmadım.”
Çağatay Aksu’nun tutuklama kararının da cinayet şuçundan olmadığı anlaşıldı. Ankara 2. Sulh Ceza Hâkimliği’nin Çağatay Aksu ve Berk Akand’ı tutuklama kararı da ortaya çıktı. Karar, iki şüphelinin cinayet değil, “Cinsel amaçlı cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, nitelikli cinsel saldırı” suçlarından tutuklandığı anlaşıldı. Kararda şüphelilerin kaçma ve delil karartma şüphesi olduğu ifade edildi. Karara göre Çağatay Aksu, kendisini şöyle savundu: “Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Mevcut video ve WhatsApp yazışmalarından maktülün zorla yanımda tutulmadığı anlaşılacaktır. Maktülle cinsel amaçlı değil başka hiçbir şekilde yakınlaşmamız olmadı. Kız içeceği alkolü alkol dolabından kendisi alıp, poşeti kendisi taşıyor, biz onu zorla oraya götürmedik, zorla tutmadık. Hiçbir şekilde cinsel saldırıda bulunmadık.”
Şule Çet’in plazaya giriş görüntüleri de dosyaya girmiş, bunlar medyaya yansımıştı. Çet ailesinin avukatı Umur Yıldırım, görüntülerde Çet’in elindeki poşette içki olduğunu, ancak Çet’in ölümünün ardından polisin dairede yaptığı incelemede bu içki şişelerine rastlanmadığını belirtti. Çağatay Aksu’nun Şule Çet ile birlikte içki içerkenki görüntülerini sosyal medyada paylaşmasına karşın olay sonrasında bu şişelerin olmayışı delil karartıldığını ortaya koydu.