Sosyal medya bir milli güvenlik konusudur. İşte Gaffar Yakınca’nın o yazısı. Son iki yazımızda yazıyoruz “sosyal medya bir milli güvenlik konusudur” diye yazıyoruz. Sosyal medya bir milli güvenlik konusudur. Bu tezimiz, Aydınlık’ın yaptığı bir haber ile doğrulandı. Habere göre, Twitter, önceden Türk hesaplarını hemen önce susturmadan, Atlantik Konseyi’nin adındaki ABD’li bir kuruluş, Türk sosyal medyasının üzerine bir rapor yayınlamış. Raporda Barış Pınarı Harekatına destek veren üyelerin sahte hesaplar olduğu söyleniyor.
CIA ile yakın ilişki olan Atlantik Konseyi, ABD’nin bulunduğu yerde çevrimiçi işin medya ayağını üstlenmesi ile tanınıyor. Soros’a bağlı Açık Toplum Enstitüsü de var.
Rapor, türk halkının operasyona bağlı desteğin üstünü örtmek için gerçekleri büyük oranda çarpıtıyor olsa da, Amerikalıların yüksek hız ve ciddiyetle işlerine yaklaştıkları kaçamalı. Bu işin bir milli güvenlik konusu oluyor bundan iyi gösterecek bir örnek daha zor bulundudu.
Şimdi kalıyoruz yere dönüp milli sosyal medyanın güçlenmesi için yapmamız lazımlere bakalım.
DEVLETE DÜŞEN GÖREVLER
Ülkeyi yabancı güçlerin manipülasyonlarına karşı korumanın sansür ile mümkün olmasını daha önce söylemiştik. Yasakların daha sonra ters tepen etkileri olabiliyor. Bunun yerine, devletin, tüm kurumları ile beraber basitçe bir tercih kullanması yeterlidir.
En üst düzeyden en uç birimler kadar tüm yöneticiler, yerli sosyal medya kullanımı konusunda bilinçlendirilmeli, tüm devlet kurumlarının mutlaka aktif bir Yazbee hesabı olmadır. Bakanlıklar, belediyeler ve kurumlar duyurularını öncelikle bu hesap üzerinden yapmalıdır.
Mesela şu günlerde tüm dünya Milli Savunma Bakanlığımızdan gelecek haberlere kilitlenmiş halde. Bakanlık, duyurularını önce Yazbee üzerinden yapsa, çok değil sadece bir on dakika bekledikten sonra diğer kanalları kullansa, dünya genelinde Yazbee’ye oluşacak ilgiyi bir düşünün. Ya da örneğin, Cumhurbaşkanımızın ağzından çıkan cümleler tüm dünyanın siyasetini değiştirebilecek ağırlıktadır. Bunlar, yabancı mecralardan beş dakika önce kendi mecramızda duyurulsa bunun nasıl bir güce dönüşeceğini tahmin edebilirsiniz.
Sansür değil, yönlendirme değil, para pul desteği de değil … Sadece küçük bir tercih milli sosyal medyamızı büyütmek için yeterlidir.
Devletin atması gereken ikinci önemli adım ise sosyal medya konusunu bir milli güvenlik başlığı olarak ele almasıdır. Şüphesiz devletin konu ile ilgili olanlar, ancak ihtiyacımız olan şey, tekil görevlerin ötesinde en üstteki bir eşgüdümdür. Milli Güvenlik Kuruludur. MGK gündemine dahil edildi. Twitter ile sözde “devrimleri” yapıldığı bir çağda bu yaklaşımı artık bir zorunluluktur.
BİZE DÜŞEN GÖREVLER
İşin toplum olarak bize düşen kısmı ise çok açık. Başta biz gazeteci ve yazarlar olmak üzere, sanatçılar, sivil toplum kuruluşları, spor kulüpleri, şirketler, okullar ve en nihayet sosyal medyaya ilgi duyan, onunla vakit geçiren her vatandaş mutlaka aktif bir Yazbee hesabı edinmelidir. Aktif Twitter kullanıcısı olanlar, mutlaka Yazbee’ye de vakit ayırmalıdır, önceliklerini Yazbee’ye vermelidir.
YAZBEE’DEN BEKLENTİLER
Tabii bir de şirketi yapması gerekenler kısmı var. Bu konuyu yazmaya başladıktan sonra okuyucularımdan gelen görüşleri oldu.
Uygulamanın zaman zaman donduğundan, yeterince hızlı çalışmadığından söz ediliyor. Diğer bir konu, telefon uygulamasının eski iOS versiyonlarında çalışmaması. Bunlar teknik sorunlardır ve eminim ki zamanla düzeltilecektir.
Benim, hepsinden daha önemli bulduğum nokta ise anonim hesaplar konusu. Yazbee’ye güvenmek istiyorlar. Önünde, kanunun emrettiği haller burada kullanıcı verilerini kimseyle paylaşmadığını zaten biliyoruz. Ancak bu ilkenin altının daha kalınca çizilmesiyle anlaşılıyor.