Solun Yalan Rüzgarı Teröristten Kahraman Üretmek. Deniz Gezmiş, Lise yıllarında Sosyalist düşünceyle tanışmış ve kendisini 1960’lı yıllarda Avrupa’ya paralel olarak Türkiye’de de tırmandırılan sol eylemlerin içinde bulmuştur.
Türkiye’de tırmandırılan sözde gençlik hareketinin içinde olmuş, Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)’denen İllegal terör örgütünün kurucu ve sözde yöneticilerindendir.
“Komünizm bir yılandır, görüldüğü yerde başı ezilmelidir.” diyen Atatürk’ü duymazdan gelip, Atatürkçülük adına Komünist teröristleri kutsamak en kibar tabirle abesle iştigaldir. Vesselam.
Deniz Gezmiş, Aynı zamanda; 1965’te Sovyet yanlısı, Komünist fikirli Türkiye İşçi Partisi (TİP)’ne üye olmuştur. 1966’da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesine girmiş, Burada Üniversite okumaktan çok sürekli örgütsel faaliyetler içerisinde bulunmuş, defalarca göz altına alınmış ve kısa süreli hapis yatmıştır.
Herşey Türk’e göre, Türk tarafından, Türk için” diyen Türk gençlerini hedef seçmezlerdi kendilerine.
Deniz Gezmiş, 12 Haziran 1968’de İstanbul Üniversitesi’nin işgal edilmesi olayında başrolü oynamıştır. Bütün bu yasadışı faaliyetleri sonucu Sol/ararşist faaliyetlerde sözde lideri konumuna gelmiştir.
Deniz ve “yoldaşları”nın kavgası “Bağımsız Türkiye” kavgası değildi. Sloganlarına da yansıyan Amerikan karşıtlığı aksiyoner değil, Komünist Rusya taraftarlığından kaynaklanan bir reaksiyondu.
İstanbul Üniversitesi’ndeki Anarşist faaliyetleri protesto eden okumak isteyen öğrencilerin 16 Mart 1969’da düzenlediği protesto gösterisine sol grupları organize ederek saldırmış ve bu eylemi sonucu tutuklanarak bir süre hapis yatmıştır.
Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi diye nara atanların kaygısı “bağımsızlık” olsaydı şayet bırakın sloganı Rusya’yı eleştirmeyi kutsamazlardı milletler hapishanesi olan köle düzenini.
Deniz Gezmiş, İstanbul Üniversite’sindeki olaylara müdahâle eden polislerle çatışmış ve çatışmada yaralandı. Hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunan Deniz Gezmiş, Sol örgütler tarafından hastaneden kaçırılmıştır.
“Din” mevhumunu toplumlar için “uyuşturucu ve afyon” olduğunu söyleyerek toptan reddeden Marksist-Leninist teröristleri neredeyse şehit ilan edecekler.
1969 Haziran’da yasa dışı yollardan Filistin’e giderek buradaki Asala’nın kampında Terör eğitimleri almıştır. Eylül’e kadar Filistin’de Terör kamplarında Terörist olarak yetiştirilen Deniz Gezmiş, Hakkında devam eden “Üniversite İşgali Davası” sonucunda 1 Eylül 1969’da, İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nden ihraç edilmiştir.
Biri de çıkıp Deniz Gezmiş’in Filistin El-Fetih kampında ne aradığını, o kampta bombalama sabotaj ve açık alanda silahlı Çatışma eğitimi neden aldığını, el-fetih kimliğiyle hangi icraatları yaptığını, ODTÜ’de Erdal İnönü’nün odasında nasıl/neden saklandığını anlatmaz mı?
İstanbul Üniversitesi’ndeki anarşist ve yasa dışı faaliyetlerine devam eden Deniz gezmiş, 23 Eylül 1969’da Hukuk Fakültesi’nde olduğu sırada Polis tarafından yakalanmış, kısa süreliğine serbest bırakılmış olsa da Üniversite’de bir öğrencinin Öldürülmesi olayında kullanılan dürbünlü tüfeğinin ele geçirilmesi üzerine yeniden tutuklama kararı verilerek 20 Aralık 1969’da yakalanmıştır.
Deniz Gezmiş, arkadaşları ile birlikte Türk Halk Kurtuluş Ordusu (THKO)’denen yasa dışı Terör örgütünü kurdu. 11 Ocak 1971’de THKO adına Ankara İş Bankası Emek Şubesi’ni soydu. Bu Terör Çetesi, 4 Mart 1971’de dört ABD’li askeri Balgat’taki Tuslog Tesisleri’nden kaçırdı. Kaçırılan erler uzun süre rehin tutulduktan sonra bu örgüt tarafından bilinmeyen bir nedenle serbest bırakıldılar.
12 Mart Darbesinin ilk günlerinden sonra Yusuf Aslan ile birlikte sözde “Geriillâ Savaşı” başlatmak üzere Sivas’a gitmekteyken, ihbar sonucu yakalamaya gelen polislerle çatışmaya girdiler. Yusuf Aslan ile birbirlerini bırakıp ayrı ayrı yerlere kaçtılar. Deniz Gezmiş, 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146.maddesini ihlal ettiği gerekçesiyle, 9 Ekim 1971’de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan’ın ölüm cezalarının yerine getirilmesine dair kanun tasarısı 450 üyesi olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde 24 Nisan 1972 Tarihinde görüşülmüş ve oylama Genel Kurula katılan 323 milletvekili ile gerçekleştirilmiş olup idam cezası, 48 red oyuna karşılık 273 oyla kabul edilmiştir.
Polis yaralama, adam kaçırma, banka soygunu, hırsızlık, terör ve gasp gibi suçları işlemiş birini kahraman ilan ettiniz… Deniz ve arkadaşları kahraman değil TERÖRİST VE HIRSIZDIR.
Marksist Leninist “Terörist” Deniz ve arkadaşlarının kaçarken gasp edip sonra yerlerini ihbar eder düşüncesiyle küvette ellerini bağlayarak suda boğarak öldürmüş oldukları emekçi, işçi, masum taksici “Mesut Erdinç”i rahmetle anıyorum. Kahrolsun Komünizm ve onun yerli işbirlikçileri.
İthal ideolojileri benimsemiş sözde Atatürkçü, Atamızı sola hapsetmeyin. Şunu iyi anlayın. Atatürk Türk milliyetçisiydi. Yusuf, Hüseyin, Deniz hikaye yani.
Atatürk’ün en büyük devrimim dediği Cumhuriyet rejimini yıkmak maksatlı sözde devrimci, özde karşı devrimci, CHP li Vekillerin de oyuyla tescilli olarak Yargı tarafından terörist kabul edilerek idam edilmiş Deniz Gezmiş’i Atatürk’le beraber ananların, HDPKK ile işbirliği şaşırtmaz.
Trajik olan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını astıran kendi Partisi CHP’dir. Ya bunu bilmiyor, yada kendi seçmenini kandırmaya çalışıyor. 1972 CHP hemen asın! 2020 CHP Denizler ölmez! Diyor. Bu ne yaman çelişki böyle…
TBMM’de bulunan 144 CHP’li vekilden 28 tanesinin İdamlara “Evet” oyu verdiğini görmek (sf. 235) mümkündür. Söz konusu oylamada CHP’li 47 vekil “Hayır” demiş, 2 vekilin çekimser kalmış, 67 CHP’li vekil ise görüşmelere hiç katılmamıştır.
Bize göre millete zulüm eden her kim olursa olsun, haksız, suçlu, terörist, katil, ve de haindir o kadar. Deniz Gezmiş, Sovyet hayranlığı Uğruna kaç tane cinayet işlemiş, marks, Lenin aşkına nice ocaklara ateş düşürmüştür.
İdam Cezaları TBMM’de onaylanan Deniz Gezmiş, suç ortakları Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan ile birlikte 6 Mayıs 1972 tarihinde, Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edilmiştir.
Zakir Tercan