Sadece ağaç dikmek ve çöpleri yere atmamak dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için yeterli değil. Çocuklarımıza belki de bu kadarını öğretebiliriz, ancak son yıllarda elektrikli araçlar modası, daha temiz bir atmosfer vaadiyle karbon emisyonlarını azaltmayı amaçlayan yatırımlar arasında yer alıyor. Ancak buzdağının sadece görünür yüzüne bakarak iyimserlik örtümüzü sürdürürken, devam eden savaşların insanlığa bıraktığı kalıcı yaraların acısını çekerken, atmosfere de zarar veriliyor.
The Guardian‘ın İklim Krizi Editörü Dharna Noor‘a göre, Kuzey Atlantik Antlaşması Teşkilatı (NATO) üyesi ülkeler sadece 2023 askeri harcamalarıyla atmosfere yaklaşık 233 milyon ton karbondioksit salıyor. Rapor, bu ülkelerin geçen yıl silahlı kuvvetlerine 1,34 trilyon dolar harcadığını ortaya koyarken, bu bütçe 2022’de 126 milyar dolar daha azdı.
NATO’nun 75. yıldönümünü kutlamak üzere bir araya gelen üye ülkelerin liderleri, ülkelerinin askeri bütçelerinin iklimi aşındırdığını, tahminen 233 milyon ton sera gazı ürettiğini ve bazı ülkelerden bile daha fazla gezegeni ısıtan kirlilik ürettiğini ifade ediyor.
İngiltere’nin Ulusötesi Enstitüsü ve Tipping adlı iki uluslararası araştırma ve savunuculuk kuruluşunun yeni bir raporunda, “Çalışmamız, askeri harcamaların sera gazı emisyonlarını artırdığını, kritik finansmanı iklim eylemlerinden uzaklaştırdığını ve iklim çöküşü sırasında istikrarsızlığı körükleyen silah ticaretini pekiştirdiğini gösteriyor” deniyor.
Askeri harcamalar son derece yüksek emisyonlara sahiptir. Uçaklar, askeri üsler ve lojistik merkezler muazzam miktarda fosil yakıt tüketir. Ayrıca askeri teçhizatın savaşa hazır kalabilmesi için düzenli olarak çalıştırılması ve bakımının yapılması gerekir; tüm bunlar kirlilik yaratır.
Analistlerin tahminlerine göre, üye devletlerin 2023 askeri harcamaları, Kolombiya veya Katar’ın toplam yıllık sera gazı emisyonlarından daha fazla olan yaklaşık 233 milyon ton sera gazı üretti.
Uzmanlar, “2030 yılına kadar emisyonlarda ciddi bir azalma yapmamız gerekiyor. Ancak dünya çapında, özellikle de NATO’ya yapılan en büyük yatırımlar askeri harcamalara aktarılıyor; bu da sorunu çözmekten çok sorunu daha da kötüleştiriyor.” değerlendirmesinde bulunuyor.
NATO üyesi ülkeler geçen yıl tüm küresel askeri harcamaların %55’ini üstlendi. ABD ise bu toplamın üçte ikisinden fazlasını oluşturuyordu. NATO ülkelerinin artan askeri harcamaları, atmosfere 31 milyon tonluk ek gezegen ısınma emisyonu ekleyecek; bu yaklaşık %15’lik bir artış anlamına geliyor.
Halihazırda en fazla kurumsal emisyon salan ülke olan ABD, 55 milyar dolarlık bütçe artışıyla bu artıştan en büyük paydan sorumluydu. Onu sırasıyla askeri bütçeleri 16 milyar dolar, 10,9 milyar dolar ve 10,7 milyar dolar artan Polonya, İngiltere ve Almanya takip etti.
NATO’nun askeri harcamalarındaki artış, olumlu iklim amaçlarına yönlendirilseydi, bu yılki Birleşmiş Milletler iklim müzakerelerinde gelişmekte olan ülkeler için önerilen asgari iklim finansmanını tamamen karşılayabilirdi. 2022 tahminine göre, dünya silahlı kuvvetleri gezegenin ısınmasına neden olan kirliliğin en az %5,5’ini üretiyor (Japonya’nın toplam ayak izinden daha fazla).
Dünyanın en üst düzey iklim organı olan Birleşmiş Milletler Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli, Paris Anlaşması’nın daha iddialı hedeflerine ulaşmak için dünyanın 2030 yılına kadar emisyonları %43 oranında azaltması gerektiğini belirtiyor. Araştırmacıların hesaplamalarına göre bu hedefe ulaşmak için askeri emisyonların yıllık en az %5 oranında azaltılması gerekecek.
NATO ülkeleri 2023’te ulusal bütçelerinin en az %2’sini ordularına ayırma konusunda kalıcı bir taahhütte bulundu. Ancak araştırmacılar, bu çabaların küresel ısınmayı tetikleyerek iklim finansmanından fonların başka yöne çevrilmesine neden olduğunu ve dünyaya zarar verdiğini söylüyor.
Üyelerin tümü %2 hedefini tutturursa, 2028 yılına kadar atmosfere Rusya’nın yıllık üretimindeki kadar ek sera gazı salınacak. Birleşmiş Milletler Çevre Programı tahminlerine göre, 2,57 trilyon dolarlık ek askeri fon, düşük ve orta gelirli ülkelerin iklim uyum maliyetlerini yedi yıl boyunca karşılamaya yetiyor.
Uzmanlar, savunma harcamalarındaki artıştan gerçek faydalananların, ittifakın çeşitli plan ve vaatlerini destekleme sözü verdiği silah üreticileri olduğunu ifade ediyor.