Türkiye’yi “uzay ligine” taşıma misyonunu üstlenen Roketsan, dünyanın en değerli ve en büyük uzay yapılanması Memleketler arası Uzay Federasyonuna (IAF) üye oldu.
Şirketten yapılan açıklamaya nazaran, geliştirdiği roket, füze ve mühimmatlarla küresel savunma endüstrisi oyuncusu olan Roketsan, uzay alanındaki çalışmalarında yeni bir muvaffakiyete imza attı.
Türkiye’nin uzay çalışmalarında değerli vazifeler üstlenen Roketsan’ın, uzay iktisadını canlı tutmak ve uzay ekosistemini geliştirmek maksadıyla 1951 yılında Paris’te kurulan IAF’a üyeliği onaylandı.
Roketsan, IAF Lideri Clay Mowry imzalı üyelik sertifikasını Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de düzenlenen 74. Milletlerarası Uzay Kongresi’nde teslim aldı.
75 ülkeden 500’ün üzerinde üyesiyle dünyanın en kıymetli ve en büyük uzay yapılanması olan IAF, her yıl düzenlediği Milletlerarası Uzay Kongresi ile bölümdeki şimdiki gelişmelerin ele alınmasına platform sağlıyor.
UZAY HUDUDU ULUSAL ROKETLE AŞILDI
Savunma Sanayii İcra Heyetinde 2012 yılında alınan “uzaya bağımsız erişimle” ilgili karar doğrultusunda Türkiye’yi uzay ligine taşıma misyonu Roketsan’a verildi.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı öncülüğünde yürütülen çalışmalar kapsamında 4 yılda uzaya erişme amacına 1 sene erken ulaşıldı. 2017 yılında ulusal teknolojilerle fırlatılan birinci yerli sonda roketi ile 126 kilometre irtifaya çıkıldı. Roketsan’ın bu başarısıyla uzayın sonu olarak kabul edilen 100 kilometre çizgisi birinci sefer ulusal bir roketle aşıldı.
Yeni sonda roketleriyle yapılan fırlatma testlerinde 2020’de 136 kilometre irtifaya ulaşıldı. Bu değerli dönüm noktasıyla hem sıvı yakıtlı roket motorlarının geliştirilmesi yolunda değerli bir adım atıldı hem de sonda roketiyle taşınan yararlı yükler sayesinde Türkiye’nin uzaydaki bilimsel çalışmaları başladı.
YENİ MAKSAT, 300 KİLOMETRENİN ÜZERİ
Roketsan, uzay çalışmalarına katkı sağlayacak yararlı yükler barındıran, 100 kilogram yararlı yük kapasitesine sahip yeni sonda roketi ile yakın vakitte 300 kilometrenin üzerinde irtifada bir yörünge-altı uçuş gerçekleştirmeyi hedefliyor.
Bu gayeden sonra 400 kilogram yükünde bir uyduyu 550 kilometre irtifaya yerleştirebilecek ve büsbütün sıvı yakıtlı itki sistemlerini kullanan Şimşek-1 Uzay Fırlatma Sistemi’nin, İğneada’da suramı sürdürülen Uzay Fırlatma Merkezi’nden fırlatılması amaçlanıyor. Böylelikle Türkiye, dünyada sayılı ülkenin sahip olduğu uydu fırlatma, test etme, üretme altyapısı ile üs kurma yeteneğine kavuşacak.
Gelecekte Göktürk sınıfı uyduları uzaya taşıyacak ve Ay’a yumuşak iniş üzere gayeleri gerçekleştirecek daha yüksek kapasiteli uzay fırlatma araçlarının geliştirilmesi hedefleniyor. Bu çalışmalar sonunda Türkiye, derin uzay ve uzayın keşfi için dünya dışı gezegenlere erişim, uzay madenciliği üzere birçok gelişmekte olan alanda kıymetli bir güce sahip olacak.
