Uluslararası havacılık sektörünün 10 yıl içinde 7.6 trilyon dolarlık bir büyüklükte olacağı tahmin ediliyor. Türkiye de yolcu trafiğinin hızla arttığı ülkelerden birisi. Bu bilinçle atılan her adım ülkeyi havacılık alanında öne çıkarıyor. Biz de Türkiye’nin bu alandaki potansiyeli ve Bogeing’in Türkiye ile ilgili yatırım planlarını dinlemek için Boeing Uluslararası Başkanı Bertrand- Marc Allen ve Ülke Temsilcisi Ayşem Sargın ile iftarda bir araya geldik. Allen, “Türkiye’yi Boeing evreninde dünyadaki 5 büyük stratejik ortaktak biri olarak seçtik. Önümüzdeki 10 yılda 7.6 trilyon dolarlık ekosistemi buradan yöneteceğiz. Boeing’i Türk yapıyoruz” diyor.
DÖRT SAC AYAKLI PLAN
Geçtiğimiz yıl hükümetle milli havacılık planını ortaya koyduklarını, bu planın hem Boeing Türkiye için hem de Türkiye’deki havacılık sektörünün bütünü için uzun vadeli büyümeyi sağlayacak bir strateji olduğunu vurgulayan Allen, milli havacılık planını 4 sac ayağı üzerine kurduklarını belirtiyor. Allen’in bahsettiği 4 sac ayağı şöyle: Endüstriyelleşme, inovasyon ve araştırma, hizmet, yetenek. Plan, Türkiye’nin havacılık alanında global bir lider olması için ne gibi becerilere ve yeteneklere sahip olması gerekiyor, neye ihtiyacı var buna odaklanıyor. Bu planın ortaya konulmasından itibaren geçen 7-8 ayda bu dört unsura ilişkin ciddi gelişmeler olduğunu, yakın zamanda TAİ ile bir sözleşme yaptıklarını belirten Allen, “uçaklarda kontrol yüzeyleriyle ilgili bir girişime imza attık” diyor.
TÜRKİYE’NIN KABİLİYETİ VAR
Söze genel müdür Ayşem Sargın giriyor: “Türkiye’yi sanayi alanında mükemmelliyet merkezi yapalım dedik. Halen Türkiye’den tedariğimiz var. Ama bazı şeyler var ki, hem yüksek teknolojili hem yüksek katma değerli… Üretimi yüksek teknoloji gerektiren ürünler. Zaten bu, Türkiye’nin de odaklandığı yöneldiği bir alan. Bizim de bu açıdan ışık gördüğümüz, kabiliyet gördüğümüz bir alan.” Sargın’ın bahsettiği kontrol yüzeyleri denilen şey uçakların irtifasını ayarlayan, kanatların kenarında gördüğünüz iniş kalkışı sağlayan flap’ler.
250 MİLYAR $’LIK ANLAŞMA
Mükemmeliyet merkezi ise Boeing’in Türkiye’de en çok önemsediği alanlardan biri. Türkiye’de bu alanda kabiliyet gördüklerinin altını çizen Sargın, “Alımlarımızı olabildiğince yoğunlaştıracağız. Bu da sanayiye yön verecek” dedi. Bu anlamda önemli bir kontrat yaptıklarının da altını çizen Sargın, çeyrek milyar dolarlık anlaşma yaptıklarını belirterek, “Bu milli havacılık planına da çok uygun bir adım oldu. 787’lerin yatay hücum kenarı dediğimiz kontrol yüzeyleri alanında bir başka sözleşmeye daha imza koyduk. Kale Grubu ile kontrat imzalamıştık. O da Kruger flap dediğimiz hareketli parçalarla ilgili. Türkiye’nin bu alanlarda çok daha iyi olabilme kabileyeti var” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin küresel tedarik zincirindeki payını artırabileceklerini ifade eden Allen, “Özel ve de küçük, orta boy şirketler; KOBİ’ler hepsi bu projenin ortağı. Bunun meyvelerini görmeye başladık. Kale grubu gibi şirketlere artık kontratlar verilmeye başlandı” diye konuştu.
2025’TE İKİ MİSLİ BÜYÜYECEK
Planlarını 2023, 2025 ve 2030 olarak yaptıklarını dile getiren Allen, “Dünyada 10 binden fazla Boeing ticari jeti havada insan ve yük taşıyor. 2023’e sadece beş yıl kaldı. Biz bu beş yılı kuruluş dönemi olarak değerlendiriyoruz. 2025’te değerimizi iki misline çıkarmayı planlıyoruz. 2030 ise hakkikaten ciddi bir ölçeğe ulaşacağımız yıl olarak düşünüyoruz” diye konuştu. Bugüne kadar 1.6 milyar dolarlık iş yaptıklarını dile getiren Allen, “Bu sadece sanayiye dayalı elde edilen bir hacim. Önümüzdeki dönemde sanayi ile birlikte diğer sac ayakları da devrede olacak” dedi. Allen, bu planlar doğrultusunda bin 500 kişilik istihdam da öngördüklerini kaydetti.
İSTANBUL’A MÜHENDİSLİK MERKEZİ KURUYOR
Sertifıkasyonlar ve yeterlilikler üzerine dünyanın pek çok ülkesinde mühendislik merkezleri açtıklarını ifade eden Allen, İstanbul’da da benzer bir merkez açacaklarının bilgisini verdi. Allen, “Merkez, Sabiha Gökçen Havalimanı’nın yakınında bir teknoparkta koltuk enstalasyonları üzerine çalışacak. A uçağından B uçağına dönüşüm yapmak istiyorsak orada mühendisliğe ve tasarıma ihtiyaç olacak. Yetkinlikler kabiliyetler artıkça bir sertifikasyon merkezi haline de gelebilir. İTÜ ile Ar-Ge faaliyetlerine de devam ediyor olacağız.”
STARTI ERDOĞAN VERDI
Türkiye’de sanayi anlamında 20 tedarikçiyle çalıştıklarını belirten Sargın, “14 yeni tedarikçi ile de görüşmelerimiz devam ediyor. Hizmet konusunda, THY, TSI, Turkish Tecnic ve toplam 5-6 ortağımız da o kategoride var” dedi ve şöyle devam etti: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eylülde Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York’a geldiği zaman projeye orada start verildi.”