Pınar Eliçe’den Ajda Pekkan’a hodri meydan: “Belgelerinizle ispatlayın!” Beyaz TV’de ekrana gelen “Beyaz Magazin” programında dile getirilen iddiaya göre; Ajda Pekkan evini yaptırdığı müteahhite parasını ödemedi.
MAGAZİN – Cuma günü Beyaz TV’de yayınlanan “Beyaz Magazin” programında Süperstar Ajda Pekkan ile ilgili bir iddia ortaya atıldı. Bu iddiaya göre; müteahhit Emre Düzel Ajda Pekkan’ın villasını yenilemek için Süperstar’la bir anlaşma imzaladı.
Programa katılan Emre Düzel, bir arkadaşının aracılığıyla projeyi aldığını söyledi. 100 bin TL kapora aldıktan sonra işe başladıklarını ve yaklaşık 7 ayda bitirdiklerini söyleyen Emre Düzel, iş bitiminde ödemenin tamamı için faturayı gönderdiklerini ancak yanıt alamadıkları için Süperstarı icraya verdiklerini söyledi.
Hakkında çıkan iddialardan sonra; Ajda Pekkan’ın avukatı Aydın Kurban aracılığıyla “Kamuoyunun Bilgisine” başlıklı bir açıklama yayınladı.
Kurban;
“Bugün Beyaz TV’de, Beyaz Magazin isimli programda Emre Düzel İsimli Şahsın Ajda Pekkan ile ilgili yaptığı açıklama ve iddiaların tamamı asılsızdır. Sayın Ajda Pekkan’ın kimseye borcu yoktur” dedi.
Avukat Aydın Kurban İsmi geçen kişi hakkında cezai işlem başlattıklarını belirterek sözlerini noktaladı.
PINAR ELİÇE’DEN AJDA PEKKAN’A HODRİ MEYDAN: “BELGELERİNİZLE İSPATLAYIN!”
“Ajda Pekkan söyleyeceklerimden dolayı beni yanlış anlamasın. Kişilerin ünlü olması, toplum tarafından seviliyor olması onların her yaptığı hareketin doğru olacağı anlamına gelmiyor. İnsanız sonuçta. Müteahhit Emre Düzel bey ile çalışan gerek cemiyet hayatından gerekse sanat camiasından dostlarımdan telefonlar aldım. Hepsi de kendisiyle çalışmaktan son derece memnun kalmışlar. Hiç bir problem yaşamadıklarını ilettiler. Ben buradan Ajda Pekkan’a sesleniyorum… Avukatınız aracılığıyla yayınladığınız mesajda bu iddiaları reddediyorsunuz. Madem hakkınızın yendiğini düşünüyorsunuz. Buyrun gerçeklerinizi belgelerinizle beraber ispatlamanız gerekiyor. Ödendiğine dair muhakkak bir banka dekontunuz vardır. Ne olursa olsun içeride parası kalmış, hakkını isteyen bir beyefendi oturuyordu burada…”