Sadece NİLVAK değil belediye de aile şirketi olmuş!
Nilüfer Belediyesi bu maille çalkalanıyor
Belediye çalışanlarından biri Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in yaptıkları usulsüzlüklerden ve haksızlıklardan dolayı canına tak edip maille bütün belediye personeline gönderdiği meşhur mektup ortalığı karıştırdı. Bozbey e-postayı atan personeli bulmak için uğraşıyor. CHP’li Başkan Mustafa Bozbey’e hitaben yazılan ve “Başta siz olmak üzere birçok yöneticiniz; akrabalarını ve yakınlarını, kamu etiğine aykırı olarak, herhangi bir sınava tabi tutmadan işe aldınız” ifadeleriyle başlayan metnin devamında şu cümleler kullanıldı: “Sizin eşiniz Seden Bozbey, eşinizin kardeşi Sezen Baştimur, yeğeniniz Serhat Bozbey, yeğeniniz Osman Demirtaş ve yeğeninizin eşi Merve Demirtaş, Başkan Yardımcınız Turgay Erdem’in kardeşi Semih Atlı ve kardeşinin eşi Melahat Atlı (Semih Atlı’nın soyadına aldanmayın; Turgay Erdem’in öz kardeşidir, evlatlık verilmiştir.) Başkan Yardımcınız Adil Kayaoğlu’nun oğlu Samet Kayaoğlu ve yeğeni Uğur Karacan, Başkan Yardımcınız Nazlı Yazgan’ın kardeşi Bekir Sargın, Başkan Yardımcınız Ahmet Çakıcı’nın gelini Azize Karaca (oğluyla nişanlı), Başkan Yardımcınız Yalçın Işıkyıldız’ın akrabası Gülşah Yıldızışık Büyükçetin, Yazı İşleri Müdürünüz Nurşen Yakın’ın yeğeni Fatma Soyugüzel, Örnekler daha da sayılabilir… Yaptığınız işe almalar, etik olmadığı gibi belediyenizin ‘VİCDAN’ ve ‘EŞİTLİK’ değerlerine de aykırı düşmektedir.”
KIZININ SEVGİLİSİNE BAŞKAN YARDIMCILIĞI
Mailde Yalçın Işıkyıldız’ın henüz 20’li yaşlarında ve çok tecrübesiz olmasına rağmen Bozbey’in kızının sevgilisi olduğu için Başkan Yardımcısı yapıldığı iddiası yer alırken, Bozbey’in başkanı olduğu kurumun belediye olduğunu unutup, aile şirketi gibi yönettiği ve sadece yönetim kademesinde bu kadar çok aile ve akraba ilişkisinin olmasının etik olup olmadığı soruluyor.
İHTİYACI OLMAYANLARA NEDEN İŞ VERİLDİ?
Sadece yakın akraba, eş, dost değil ihtiyacı olmayanlara da belediyede kadro verildiği iddiaları da mailde yer aldı; “Aşağıda sayacağım kişileri sırf oy uğruna sınava sokmadan; kimisinin babası, kimisinin kayınbabası, kimisinin yazar eşi nedeniyle, işe hiç ihtiyaçları olmamasına rağmen belediyenize işe aldınız. Yasemin Konuk Yiğitoğlu’nun babası çok zengin bir müteahhit. Cansu Pınar Hayırlıoğlu’nun ailevi durumu çok iyi işe Mini Cooper marka arabasıyla gidip geliyor. Gülce Güngör’ün ailevi durumu çok iyi, son model arabasıyla işe işe gidip geliyor. Derya İyici’nin ailevi durumu çok iyi, işe Audi marka arabasıyla işe gidip geliyor. İnsan Kaynakları Müdürlüğünüzde çalışan Rahime Yılmaz’ın hiçbir vasfı olmamasına rağmen sırf eşi Mehmet Ali Yılmaz’ın gazeteci olması sebebiyle belediyenizde çalıştırmaktasınız. Bu örnekler daha çok verilebilir; sırf oy kaygısıyla yaptığınız bu işe alımlar sizce ETİK midir?”
EŞİ MÜDÜR KARDEŞİ MEMUR
Mustafa Bozbey’in eşi Seden Bozbey’in belediyede çalışması hatta müdür olması, bu da yetmezmiş gibi Seden Bozbey’in kardeşi Sezen Baştimur’un belediyede eşinin müdürlüğünde görev yapmasının da yasal olup olmadığı konuşuluyor. Mektup şöyle devam etti: “Turgay Erdem’in gelini olan Melahat Atlı görevine genelde mesai başlangıcı olan sabah 08.00’de gelmek yerine Başkan Yardımcıları gibi 9-10 gibi gelmektedir. Melahat Hanım diğer çalışanlar gibi verilen görevi yapmak yerine, Neslihan Arslan, Derya Özgök ve Öznur Alan gibi belediyeyi akıllarınca yönetmeye çalışmaktadırlar. Bu zatlar böyle bir görevi kimden almaktadırlar? Görevde yükselme sınavı açmadan, Nurşen Yakın ve Bircan Uysal’a müdür kadrosu, Zuhal İskender ve Yeşim Özgan’a ise uzman kadrosu vermeniz belediyenizin değerleri olan ‘VİCDAN’ ve ‘EŞİTLİK’ ile ne kadar uyuşmaktadır?”
TEK TEK SIRALADI
Daha önce de durumu olmayan vatandaşa maddi ve manevi destek olması amacıyla kurulduğu iddia edilen NİLVAK yönetiminde Bozbey’lerin hakimiyeti ve vakıf üzerinden yapılan usulsüzlükler gündem olmuştu. Bu da yetmedi bu kez de Belediyenin yöneticilerini ve diğer kadrolara atamaları Görevde Yükselme Sınavı açmadan, kanunların istisnalarını kullanarak yaptığı iddiaları vatandaşa, “Bunca yapılanlar etik mi?” sorusunu sorduruyor. Mail bununla da bitmiyor: “Hizmet alımı yoluyla çalıştırdığınız personel sırf ‘TORPİLLİ’ olması sebebiyle, anayasanın ‘Devlet İşleri Memurlar Eliyle Yürütülür’ maddesine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilgili maddelerinde Şeflik olarak tanımlanan idari yapılanmaya aykırı olarak, ‘BÜRO SORUMLUSU’ kadrosu uydurarak, bu ‘TORPİLLİ’ kişilere anayasaya ve kanunlara aykırı olarak yetki ve sorumluluk veriyor ve hak etmemelerine rağmen son derece yüksek maaşlar ödüyorsunuz. KPSS gibi çeşitli sınavlara girerek memur olan çalışanlarınızın emeğini neden görmezden gelip ADİL olmayan, EŞİT olmayan ve ETİK olmayan personel politikası yürütüyorsunuz.”