Nevin Teoman’ın kızı Fulya Telli konuştu: “Seren tuzak kurup evi üstüne aldı” Sabah Gazetesi’ne konuşan Fulya Telli, üvey kardeşi Seren Serengil’in tezgah kurup anneleri Nevin Teoman’ın 30 milyonluk evini üzerine geçirdiğini söyledi.
MAGAZİN – Sabah Gazetesi’nden Evren Abdullahoğlu’nun haberine göre; Nevin Teoman, Ankara’da ölünceye kadar bakma vaadi sözleşmesi imzalatıp Suadiye’deki evinin tapusunu üzerine geçirdiği iddiasıyla kızı Seren Serengil’e dava açtı.
Teoman, “Kızım beni kandırdı. Ne sağlık sigortamı ödedi, ne de faturalarımı. Aylarca doğal gazsız oturdum. 30 milyonluk dairemi de üzerine geçirdi, kendisine dava açtım” dedi.
Teoman’ın tüm ihtiyaçlarını karşıladığını belirttiği, ilk evliliğinden olan kızı Fulya Telli ise Seren Serengil’in annesine tezgah kurarak evi üzerine geçirdiğini, Nevin Teoman’ın durumdan haberdar olmadığını, bu gerçeği tapuda öğrendiğinde büyük şok yaşadığını söyledi.
İşte Fulya Telli’nin açıklamaları:
“Geçen sene, dava konusu taşınmazın Seren Serengil’e devredildiğini öğrendim. Annemin, maddi ve manevi bütün ihtiyaçları ile ben ilgilenmekteyim. Pandemi nedeniyle işlerim biraz aksamıştı. Annem de bu durumu biliyordu. Bana yük olmamak için Suadiye’deki taşınmazı satıp daha sonra küçük bir eve geçmek istedi. Ancak tapuya gittiğinde evin Seren Serengil adına kayıtlı olduğunu öğrendi ve çok üzüldü. “Ben böyle bir şeye kesinlikle izin vermedim. Hayattayken niye böyle bir şey yapayım? Evim, malım var, onu satıp geçinirdim rahat rahat” dedi.
Annemin hiçbir geçim kaynağı yok. Çocuklarına da herhangi bir mal varlığını devretmedi. Zaten söylediği gibi evi satıp onunla geçinmek istiyordu. Seren Serengil çalışıyor ama herhangi bir mal varlığı yok. Annemin maddi manevi hiçbir ihtiyacıyla ilgilenmiyor. Ödemediği için annemin sağlık sigortası iptal oldu.
Annem, bir arkadaşı ile birlikte botoks yaptırmak için Ankara’ya gitti. Seren Serengil de Ankara’daydı, bir krem çıkarıyordu. Ben annemin ve arkadaşının gidiş-dönüş biletlerini aldım. Ancak Seren, “Benimle birlikte dönersin” diyerek annemi yollamamış. Ertesi gün de anneme ‘Avukatımın duruşması var, onları da alalım’ demiş. Avukat; hem annemin hem de Seren Serengil’in avukatı. Daha sonra annemden bir şekilde imza almışlar. Annem de evrakları kendi avukatı olduğu ve güvendiği için imzalamış. Evrakların ne olduğunu bile bilmiyormuş. Avukat vekalet almak için vs. diyerek annemden imza almış.
Seren annem ile hiç ilgilenmiyor, kendisine telefon dahi etmiyor. Annem Suadiye’de oturuyor, Seren Acarkent’te. Bu arada daha önce kendi evinin kira kontratını da anneme yaptırmış. Elektrik, su ve doğal gaz annemin üzerinde. Bunlar ödenmediği için annem borca girdi, bu borç yüzünden haciz bile geldi. Bu arada annem herhangi bir vasiyette bulunmadı o evi Seren’e vereceğine dair. Devretmek istese kendi hür iradesiyle yapardı. Seren Ankara’da tezgah kurarak evi aldı.
Seren Serengil anneme bakmam hususunda bana sadece iki kere para yolladı. Biri 3 bin, diğeri de 2 bin 500 TL civarındaydı. Annemin aylık gideri 20 ila 25 bin liradır. Seren üzerine geçirdiği evin aidatlarını ve vergilerini de ödememektedir.”
“İki tane üvey ablam var, onlar yüzünden yıllardır çok şey yaşadım. Büyük üvey ablam sigortasız işçi çalıştırıyor, sonra kardeşi olarak beni bildikleri için insanlar bana geliyor. Birinin oğlu inşaat işi yapıyor, reklam için yardımcı oluyorum, etrafı dolandırıyor. Biri evli bir adamla birlikte oluyor, eşi kuaförde üstüme saldırıyor vs… Annem bir evini erkek arkadaşına kaptırdı, gittim o adamdan aldım, ev benim üzerime geçti ama sonra ben o evi tekrar annemin üzerine yaptım, tapuyu verdim. Bir sürü olay yaşadım. Şimdi de çok borçları var, paranın peşine düştüler.
Daha önceki evliliklerimi annem onaylamadı. Dava konusu evi benim üzerime hep geçirmek istiyordu. Evliliklerimi onaylamadığından bu süreci öteledi. Ama şimdiki erkek arkadaşımı onayladı. Ayrıca bu süreçte büyük hastalıklar geçirdim, bunlara da çok üzüldü.
İstanbul’dayken evi bana devredeceği konusunda karar almıştı. Ancak devlet hastanesinden rapor alınması gerektiği için gidemedik. Annem Ankara’ya GATA’ya gitmişken, hastane hemşiresine rapor alıp almayacağımızı sordu. Annemi psikiyatri bölümüne yönlendirdiler, 1.5 saat muayene sonucu heyetten rapor aldı. Ancak rapor 24 saat geçerli olunca, aynı gün noter işlemini yaptırdık. En son 5 Kasım’da annemle mesajlaştık. Diğer kız kardeşlerimin yanında da söz konusu evin benim olduğunu söyledi. 25 yıldır tüm ihtiyaçlarını ben karşılıyorum. Davayı da üvey ablalarımın baskısı altında açtığını düşünüyorum. Şu an babamın kemikleri sızlıyordur.”
Kaynak: sacitaslan