enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Karla Karışık Yağmurlu
8°C
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pazartesi Açık
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
10°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
12°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C
Advert

Mor Çete kürtaj cinayetini savunuyor

Mor Çete kürtaj cinayetini savunuyor
21.10.2019 13:29
417
A+
A-

Türkiye’nin nüfus artışını önleyecek, genç nüfus oranını sıfırlayacak kürtaj illetinin yaygınlaşması için devlete saldıran feminist Mor Çatı Vakfı’nın “Kürtaj Haktır” başlıklı sosyal medya kampanyaları dikkat çekiyor. Anne adaylarını kürtaj cinayetine yönlendiren ‘Mor Çete’, kadın hakları ile hiçbir alakası olmayan kürtaj uygulamasıyla ilgili sürekli gündem çalışması yapıyor.

Mor Çete kürtaj cinayetini savunuyor

 

Mor Çete kürtaj cinayetini savunuyor.En büyük gücü genç nüfusu olan Türkiye’de, nesli tehlikeye atacak her uygulamaya destek veren feminist Mor Çatı Vakfı’nın “kürtaj” sevdası tiksindirecek boyutlara ulaştı.Mor Çete kürtaj cinayetini savunuyor. Mor Çatı’nın kürtajın yaygınlaşması için yoğun çaba sarf ederek sürekli gündem çalışması yürüttüğü mevcut süreçte Bakırköy’de ruhsatsız klinikte doğmamış bebeğini katlettirmek için kürtaj olan F.S. isimli kadın ameliyat masasında ölümle burun buruna geldi.

Nesli imha harekatı

Yuva kurmama, boşanmalar için kadınları teşvik, eşcinsellik ve daha fazlası… Neslin devamını sağlayan temel etken olan evlenip çocuk doğurma vasfını kadınlardan çalmak isteyen feminist akımlar, “kadın hakları” gibi efsunlu kavramların arkasına saklanarak nesli imha faaliyetleri yürütüyor. Kadın hakkı gibi bir olgunun içerisine giremeyecek kadar farklı bir husus olmasına rağmen, feministlerin canhıraş biçimde savunduğu unsur haline gelen kürtajla ilgili en yoğun çabayı, yurt dışından aldığı fonları kalem kalem deşifre ettiğimiz Mor Çatı Vakfı yürütüyor.

Nerede melanet orada

Kendisini “kadın sığınma vakfı” olarak tanıtan, faaliyet odağını şiddet görmüş kadınlar olarak belirleyen Mor Çatı Vakfı’nın 1990 yılından bu yana gerçekleştirdiği yıkım eylemlerinin en dikkat çekici halkasını kürtaj oluşturuyor. Ailelerin ve neslin imhası için faaliyet yürüterek kadın haklarını kılıf olarak kullanmakla eleştirilen Mor Çatı, kürtajı yaygınlaştırmak için adeta yırtınıyor. Doğmamış bebeğin anne karnında katledildiği “kürtaj”la ilgili anneleri yönlendiren vakıf, yoğun kampanya yürütüyor.

Kürtaj platformu gibi

Kadın hakları ile hiçbir alakası olmayan kürtaj uygulamasıyla ilgili Mor Çatı, “Türkiye’de kürtaj hizmeti: Fiilen yasak”, “Ücretsiz, Güvenli, Erişilebilir Kürtaj Hakkının Takipçisiyiz”, “Cinsel hakların ayrılmaz parçası Kürtaj hakkı” başlıklı eylemsel faaliyetler düzenliyor. Türkiye’nin nüfus artışını önleyecek, genç nüfus oranını sıfırlayacak kürtaj illetinin yaygınlaşması için iktidara saldıran Mor Çete’nin “Kürtaj Haktır” başlıklı sosyal medya kampanyaları dikkat çekiyor. Kürtaj Hakkı ile ilgili vakfın sosyal medya hesabında 2015 yılında yapılan paylaşım şöyle: “2827 Sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un 6 maddesine göre reşit ve bekar kadınlar kimseden izin almadan kürtaj olabilir.” 2019 tarihli paylaşımda ise “Gebeliğin 10. haftası doluncaya kadar kürtaj olma hakkınız var” deniliyor.

Erdoğan’a saldırı aracı

Devlet hastanelerinin kürtaj politikasını sürekli hedef alan Mor Çatı Vakfı, AK Parti iktidarını her konuda olduğu gibi bu hususta da yaylım ateşine tutuyor. 2014 yerel seçim sürecinde Mor Çatı, AK Parti’yi şu sözlerle hedef almıştı: “Kürtaj yasakçılarına oy yok!” Sağlık Bakanlığı’na sataşmaktan da çekinmeyen Mor Çatı, “Sağlık Bakanlığı Kürtaj Yapan Hastanelerin Listesini Açıklasın”, “Kürtaj hakkına erişimin devlet hastanelerinde neredeyse imkansız. Bakan gerçekleri söylemiyor” başlıklı haberlere konu olarak medyada yer alıyor.

Anneler de can veriyor

Mor Çatı’nın yaygınlaşması için çabaladığı kürtajın merdiven altı olarak illegal şekilde gerçekleştirilmesi ise doğmamış bebeklerin hayatına mâl olduğu gibi anne adaylarının da hayatını kaybetmesine neden oluyor. Bunun son örneği İstanbul Bakırköy’de yaşandı. F.S. adlı kadın, kürtaj sırasında kalp krizi geçirdi.

Alınan bilgiye göre dehşet olay şöyle gelişti:  6 aylık bebeğini eşinin onayı olmadan aldırmak isteyen F.S, ruhsatı olmayan özel bir sağlık kliniğinde ameliyat edildi. Ameliyatta yer alan Burçhan A. ile Okmeydanı Hastanesi’nde hekim olarak çalışan doktor Yelda E, F.S.’yi kürtaj masasına yatırdı. Narkozu reklamcı Pınar K’nın verdiği merdiven altı işletmede gerçekleştirilen ameliyatta F.S. kalp krizi geçirdi. Komalık olan kadın hastaneye kaldırılırken, korsan ameliyatta yer alan 3 kişi tutuklandı. Olayın azmettirici faili olarak gösterilen feministler ise hiçbir şey olmamışçasına kürtaj için çabalarına devam ediyor.

Haçlı Batı’nın hizmetinde

Aile bütünlüğüne karşı feminizmi adeta silah olarak kullanan STK’ların tepe oluşumu olan Mor Çatı Vakfı’nın her yıl Batılı ülkeler tarafından fonlandığını, Akit 24 Aralık 2017 tarihli “Para Batı’dan yıkım Çatı’dan” manşetiyle gündeme getirmişti. Mor Çatı’nın, toplum düzeni ve aile yapısını dejenere edici “Yerel Kadın Örgütlerinin Ev içi Şiddete Karşı Güç Birliği”, “Toplumsal Cinsiyet Adaleti için Kadınların Güçbirliği”, “Sivil Düşün Programı” adıyla yürütülen birçok projesi için Hollanda Konsolosluğu, İsveç Başkonsolosluğu ve Avrupa Birliği’nden parasal kaynak aktarıldığı belgelenmişti. Ayrıca 2012’de “proje geliri” 220 BİN 36 TL olan Mor Çatı Vakfı’nın kasasına 2015’te iki kat artışla 436 BİN 720 TL para girdiği, vakfın toplam bağış geliri 2012 yılında 516 bin 330 TL iken, 2015 yılında 1 milyon 15 TL’ye fırladığı yine Akit tarafından deşifre edilmişti.

40-120 günden sonra kürtaj dinimize aykırı

İnsanlığı evlenip çoğalmaya teşvik eden yüce İslam dininin kürtaj konusundaki hükmü Hadis-i Şerif’lere dayanıyor. Ruhun anne karnındaki cenine üflenmesiyle ilgili Ayet-i Kerime’ler ışığında Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.)Hadis-i Şerif’leri için ulema, ilk 40 gün ile ilk 120 gün arasında ihtilaf yaşamış, minimum 40 gün (1 ay 10 gün) maksimum 120 gün (4 ay) sonrasında bebeğin anne karnından alınmasının haram olduğu vurgulanmıştır.

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.