Mimarlar Odası Bursa Şubesi tarafından Mimar Sinan’ı Anma Günü Etkinlikleri kapsamında düzenlenen Mimar Sinan Eserleri Eskiz Yarışması’nda dereceye girenler belli oldu.
38 eserin değerlendirildiği yarışmada birincilik ödülü Ruhin Alibayli’ye, ikincilik ödülü de Harika Shehabi’ye gitti. Yarışmanın üçüncülük ödülü ise iki yetenekli kalem Mohamed Abdellatif ile Ceyda İlhan’a verildi.
Ödül töreni ve anma etkinliğinde konuşan Mimarlar Odası Bursa Şubesi Başkanı Ömer Faruk Şahin, yarışmaya çizim gönderen ve dereceye giren gençleri tebrik etti. Şahin, “Bu kadar genç arkadaşımı burada görüyor olmak, gelecek adına bizleri ümitlendiriyor. Yeni bir yönetim olmamıza rağmen birçok etkinliğe ve ziyarete imza attık. Bunların haricinde Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nin, kendi projelerini ürettiği bir sistematiği hayata geçirmek istiyoruz. Vefatının üzerinden 430 yıl geçmiş Mimar Başı Koca Sinan’ı hala bugün rahmetle anıyoruz. Geçmişin gölgesini üzerinizden eksik etmeyin. Gayemiz kendisinin bıraktığı miraslara sahip çıkabilmek ve bu mirasları geleceğe taşımak” dedi.
“Milletçe övünmeliyiz”
Yapılan ödül töreninin ardından söyleşiye geçildi. Söyleşide ilk olarak konuşan ve Mimar Sinan’ın Mekan Anlayışı konulu bir sunum gerçekleştiren Uludağ Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Akademisyenlerinden Doç. Dr. Özlem Köprülü Bağbancı da Mimar Sinan’ın mekan anlayışının, vakıf sistemi olmadan anlatılamayacağını söyledi. Bağbancı, “Sinan’ı tanımak şüphesiz eserlerini gezmekle ve yakından görmekle mümkün. Milletçe Sinan’la övünmek elbette ki hakkımız ancak onun eserlerini en doğru şekilde koruyup yaşatmak boynumuzun borcudur” dedi.
Altyapınız olmadan anlayamazsınız
Bağbancı’nın ardından konuşan Yüksek Mimar Tevfik İlter de herhangi bir mimarı anlamak için kişide bir altyapın olması gerektiğine dikkat çekti. İlter, “Herhangi bir bilginizin olmadığı konuda bir sonuç bulamazsınız. Çünkü hükümler, yeni fikirler, yeni düşünceler ya da bir başkasının yaptıklarına ait anlayışlar ancak o konuya ait bir altyapınız olmasıyla mümkündür. Bu yüzden Mimar Sinan’ı anlamak ‘bir akşam yatıp, niyetlenip sabah uyanmak’ değildir. Mimar Sinan’ın yapılarını sadece isimleriyle görmekle de değildir, içini gezmekle de değildir. Aslında bütün o dönemin, hatta daha öncesinin, belki en başından itibaren insanın yapı kültüründe Sinan’a gelene kadar neler yaptığını kavramak gerek” ifadelerini kullandı.