enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,5424
EURO
36,0063
ALTIN
3.006,41
BIST
9.549,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Karla Karışık Yağmurlu
8°C
Bursa
8°C
Karla Karışık Yağmurlu
Pazartesi Açık
9°C
Salı Parçalı Bulutlu
10°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
12°C
Perşembe Az Bulutlu
15°C
Advert

Milyar Dolarlık Havaalanı Kirası

Milyar Dolarlık Havaalanı Kirası
04.08.2019 18:53 | Son Güncellenme: 04.08.2019 18:55
471
A+
A-

Büyük ve Acele Göç! Milyar Dolarlık Havaalanı Kirası…

Türkiye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan İstanbul havaalanı işletmecisi İGA Havalimanı İşletmesinin Türk devletine yıllık 822 milyon avro (926,6 milyon ABD doları) kira ödeyeceğini açıklamıştır. Bu miktar 365’e bölündüğünde Türk devletine ödenecek günlük kira bedeli 2.252.054.79 avrodur. (Yaklaşık olarak 2,5 milyon ABD doları)

Özet:

  • İş ortaklığının her yıl 882 milyon avro kira ödeyeceği ortaya çıkarken yeni İstanbul Havaalanının finansal gerçekleri de netleşmeye başladı,
  • Mevcut Atatürk Havaalanı, Nisan-2019 ayı içinde kapatılacak fakat havacılık faaliyetlerinde kullanılmak üzere hazır durumda muhafaza edilecek,
  • İş ortaklarından bir tanesinin hisselerini sattığı ve Türk Havayollarının bu hisseleri satın aldığı yönündeki dedikodular yeni finansal değişimlerin habercisi olabilir.

Büyük Göç

Şimdiden dünyanın en büyüklerinden olan yeni İstanbul Havaalanı, iddia edilen yıllık 90 milyon yolcu kapasitesiyle iki pist ile kısmen 29 Ekim 2018 tarihinde açılmıştır. Atatürk Havaalanı açık kalmayı sürdürecektir ve 01 Nisan 2019 tarihi itibariyle Türk Havayolları hâlâ kapasitesinin %80’inden fazlasını kullanmaktadır.

Atatürk Havaalanı kargo uçakları, bakım ve onarım merkezi ve genel bir havacılık tesisi olarak varlığını sürdürecektir. En azından havacılık rolünü muhafaza edecek ve tıpkı Bangkok’un Don Mueang havaalanında olduğu gibi, yeni havaalanında bir şeylerin yanlış gitmesi durumunda yeniden hizmete sokulacaktır.

Oysa Berlin Templehof (şimdilerde halka açık park alanı ve mülteci merkezi) ve Atina Ellinikon (potansiyel endüstri/ticari kullanım maksatlı kent parkı) havaalanları hizmete kapatıldıktan sonra bir daha havacılık faaliyetlerinde kullanılmamıştır.

(ÇN: Atatürk havaalanı da neredeyse millet bahçesi yapılacaktı, neyse ki yanlışın bir kısmından geri dönüldü).

 

Her yöne sürekli olarak genişleyen kentin kuzeydoğusunda inşa edilen yeni havaalanının, 2018 yılında tam olarak işletmeye açıldığında, altı pist ile yılda 200 milyon yolcuya hizmet vermesi hedeflenmektedir. Oysa Dubai World Center havaalanın geliştirilmesine verilen ara ve New Mexico Uluslararası Havaalanı inşasının iptal edilmesi göz önüne alındığında, astronomik büyüklükteki havaalanları konusunda dikkatli olmak gerekmektedir.

Yeni İstanbul havaalanı yılda 200 milyon yolcuyu hedefliyor olabilir, fakat hâlihazırda yolcu sayısına göre dünyanın en yoğun havaalanı olan Atlanta, 2018 yılında yaklaşık 107 milyon yolcuya hizmet vermiştir. Kapatılan Atatürk Havaalanının 2018 yılında hizmet verdiği yolcu sayısı ise yaklaşık olarak 68 milyondur. Atatürk Havaalanı yolcu sayısına göre dünyanın ilk 20 havaalanı içinde yer almaktadır. Yüzölçümlerine göre sıralandığında ise yeni İstanbul Havaalanı dördüncü sıradadır.

Yeni havaalanının açılışı ve iki katı bir hızla inşasının tamamlanması, Orta Doğunun Büyük Üçlüsü (MEB3) olarak adlandırılan havayolu şirketleri (Emirates, Etihad ve Katar) ve onları destekleyen havaalanlarının kapasitesi sınırlı olan Atatürk Havaalanı karşısında avantajlı olduğu bütün Batı Asya, Doğu Avrupa ve Orta Doğu bölgelerinde çok daha büyük bir rekabete kapı açmaktadır.

 

İhale Süreci

Yeni havaalanının açılışı öncesinde Atatürk Havaalanının sınırlı kapasitesi, uluslararası trafik yükünün, kentin doğusunda yer alan Sabiha Gökçen ile paylaşılmasını zorunlu hale getirmiştir. Sabiha Gökçen havaalanı da geliştirilmektedir ve 3,000 metre uzunluğunda yeni bir pist 2020 yılında hizmete girecektir. Sabiha Gökçen havaalanının sahipleri kesinlikle havlu atmamakta ve mücadelelerini sürdürmektedir.

(ÇN: Sabiha Gökçen havaalanını yıllık 47 Bin yolcudan 4 milyon yolcunun ağırlandığı bir “havalimanı markası” haline getiren HEAŞ, Yer Hizmetleri, Akaryakıt, Terminal, Antrepo İşletmeciliğini Temmuz 2007’de yapılan bir ihale sonucunda 1 Mayıs 2008 tarihinden itibaren Limak-GMR-Malaysia Airports üçlü konsorsiyumu tarafından kurulan İSG-İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Yapım Yatırım ve İşletim Anonim Şirketine devretmiş olup Sabiha Gökçen Havalimanı Meydan Otoritesi sıfatı ile faaliyetlerini sürdürmeye başlamıştır).

Yeni havaalanının yıllık kiralama ücreti, 2013 yılında yapılan İGA Havalimanı İşletmesi ihalesini 25 yıl süreli Yap-İşlet-Devret sözleşmesini kazanan konsorsiyumunun tamamı Türk olan şirketlerini (Cengiz İnşaat, Kolin İnşaat, Limak İnşaat, Mapa İnşaat ve Kalyon Havacılık) ürkütmektedir. Kolin İnşaat şimdiden %20 hissesini ortağı Kalyon İnşaata devretmeyi planladığını açıklamıştır (ÇN: Bu devir 09 Ocak 2019 günü gerçekleşmiş ve Kolin İnşaat’ın %20’lik payını alan Kalyon İnşaat, %40 pay ile büyük ortak konumuna geçmiştir).

Bu yüksek kira bedeli 12 milyar ABD doları tutarındaki inşaat maliyetinden fazladır, fakat imtiyaz ücretleri dâhil anahtar teslim proje fiyatı olan 36 milyarlık orijinal teklif kapsamı içinde kalmaktadır. Nedense şu 25 yıllık imtiyaz süresi birden çekiciliğini kaybetmiş görünmektedir ve havaalanı ihalesine katılacağı açıklanan 17 firmadan sadece dördünün (ÇN: IC-Fraport Ortaklığı, Makyol İnşaat, TAV ve Limak-Cengiz-Mapa-Kolin-Kalyon OGG) ihale yarışına katıldığı da unutulmamalıdır.

 

Sonra, 28 Temmuz 2018 tarihinde İGA Havalimanları İşletmesi, genel kurul kararı ile 4 milyar 450 milyon TL (833,9 milyon avro) olan sermayesini 1 milyar 790 milyon TL artırarak 6 milyar 240 milyon TL’ye (1,1 milyar avro) çıkarmıştır. Bu rakam tesadüf eseri konsorsiyumun, 25 yıl süresince her yıl ödeyeceği yıllık kira bedelinin toplamına eşittir.

Türk Havayolları, şirketin İstanbul Havaalanı hisselerini alacağı yönündeki yerel basın haberlerini geçmişte inkâr etmiştir. Türk Havayolları yaptığı açıklamada İstanbul Havaalanı hisselerinin alımı konusunda bir değerlendirme veya kurul kararı olmadığını ifade etmiştir.

Ateş olmayan yerden nadiren duman çıkar ve bu havaalanının gelecekte geliştirilmesinden konsorsiyum ve hükümetin kazanacak veya kaybedecek çok şey bulunmaktadır. Havaalanının fiziksel gelişimi ile birlikte gözlemciler finansal entrikaları da çok yakından izliyor olacaklardır.

Çevirenin Notları: Yazı aslına sadık kalınarak çevrilmiştir ve yayıncı kuruluşun görüşlerini yansıtmaktadır.

Limak-Cengiz-Mapa-Kolin-Kalyon grubu Türkiye tarihinin en büyük ihalesini 1 saat 17 dakika süren çekişme sonrasında 22 milyar 152 milyon avro fiyat vererek kazanmıştır. Grubun %18 KDV ile birlikte devlete ödeyeceği bedel 26 milyar 142 milyon avrodur. İhale bedeli ve %18 KDV tutarı olan 26 milyar 142 milyon avro alacak 9.125’e (25 Yıl X 365=9,125) bölündüğünde ise devletin kasasına her gün 2.864.876 avro girecek anlamına gelmektedir.

 

Girecek ama hasta garantili şehir hastaneleri, günlük geçiş garantili tünel, yol ve köprüler, yolcu garantili havaalanları arasında ne yazık ki İstanbul’un bu yeni havaalanı da var. İddialara göre havaalanını inşa eden gruba ilk 13 yıl için 6,3 milyar avro yolcu garantisi verilmiş durumda.

Garanti tutarı yolcu başına dış hatlarda 20 avro, dış hattan gelip iç hatlara devam edenlerde 5 avro ve iç hattan dış hatta gidenler için de 3 avro. Toplam yolcu garanti sayısı ise 90 milyon. Bu rakamlar tutturulamaz ise kalan tutarı devlet,  yani bizler ödeyeceğiz.

Bu arada; Türk Havayollarının 15 Kasım 2017 tarihinde THY, “THY Havaalanı Gayrimenkul Yatırım ve İşletme Anonim” adı altında yeni bir şirket kurduğunu ve bu şirketin derhal Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tek yetkili olduğu Varlık Fonu’na devredildiğini de hatırlayalım.

Kolin İnşaat firmasından sonra Limak ve MNG de kaçar ve bu şirketlerin %40 oranındaki hisselerini Türk Havayolları alırsa hiç şaşırmayalım.

Shenzhen Uluslararası Havaalanı

 

2018 yılı Aralık ayında Çin’in Shenzhen kentinde ICAO tarafından düzenlenen Next Generation Aviation Professionals (NGAP2018) Zirvesine katıldım. Çinli bir yetkili, Shenzhen Uluslararası Havaalanının uluslararası yolcu payını Beijing ve Hong Kong havaalanları ile karşılaştırdı ve konuşmasının sonunda, asıl rakiplerinin İstanbul Atatürk Havaalanı olduğunu üzerine basarak vurguladı.

Uluslararası Havaalanları Konseyi (Airports Council International) tarafından hazırlanan verilere göre İstanbul Atatürk Havaalanı, 2007 ile 2017 yılları arasındaki  %23,5 yolcu artışoranı ile Küresel Birleşik Yıllık Büyüme Oranı sıralamasında BİRİNCİ sıradadır. İstanbul Atatürk Havaalanı aynı yıllar arasında %13,0 kargo trafik artışıyla ise BEŞİNCİ sıradadır.

Şimdi Çinli yetkilinin neden İstanbul Atatürk Havaalanını ASIL RAKİP olarak gördüğünü anlayabildiniz mi?

Kapatılan Atatürk Havaalanının işletmecisi TAV tarafından Kamu Aydınlatma Platformuna yapılan açıklamaya göre; iş akitleri feshedilecek olan çalışan sayısı 4,500, bu kişilere ödenecek tazminat miktarı ise 204 milyon liradır

 

Atatürk Havaalanı çevresinde bulunan ve yaklaşık 50.000 kişiye istihdam ve Türk ekonomisine yıllık 500 milyon avro katma değer sağlayan onlarca otelin durumu ne olacak?

 

 

Emekli Hava Pilot Tümgeneral İrfan Sarp ‘‘Atatürk Havalimanı kapatılmalı mı?’’ başlıklı makalesinde aşağıdaki satırlara yer vermektedir. Sayın Sarp tarafından Kokpit Aero’da, 28 Haziran 2018 tarihinde kaleme alınan yazının tamamını http://www.kokpit.aero/ataturk-havalimani-kapatilmali-mi linki üzerinden okuyabilirsiniz.

‘‘Atatürk Havalimanına geçmişte büyük paralar harcanarak uçak bakım tesisleri yapılmıştır. Bu tesislerde sadece THY uçakları değil, yabancı havayolu uçaklarının da bakımları yapılmakta ve bu hizmetlerin karşılığında ülkeye önemli miktarda döviz girdisi sağlanmaktadır. Atatürk Havalimanı, geçmişte kazanılmış olan bu lojistik imkanlarıyla uçakların bakım hizmetlerinde kullanılmaya devam edilmesi ve  3’ncü Havalimanı’nın ise, bir hub (transit merkezi) olarak uçuş ve operasyonel faaliyetlere ağırlık verilerek kullanılması en rasyonel bir uygulama olarak görülmektedir.’’

Çeviren: Ercan Caner, Sun Savunma Net, 09 Nisan 2019

Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.