Bayan Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay, menopoz sonrası gelişebilecek kanamaların rahim kanserinin bir belirtisi olabileceğini belirterek, “Erken teşhis konulursa jinekolojik kanserlerin tedaviye çok düzgün karşılık verdiği unutulmamalı” dedi.
Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Mehmet Dolanbay, bayanlarda en sık görülen 10 kanserden 3’ünün jinekolojik kanserler olduğunu ve bunların da rahim, rahim ağzı ve yumurtalık kanseri olduğunu söyledi. Jinekolojik kanserler denildiğinde bayan genital sisteminden kaynaklanan tüm kanserleri içerisine aldığını belirterek şu sözleri kullandı:
“Kadınlarda en sık görülen 10 kanserden 3’ü jinekolojik kanserdir. Bunlar yumurtalık, rahim ve rahim ağzı kanserleridir. Jinekolojik kanserlerin en kıymetli özelliği erken teşhis alındığında tedaviye çok düzgün yanıt vermesi ve ömür müddetlerinin çok âlâ olmasıdır. Burada en kıymetli nokta erken teşhisin konulabilmesidir. Bu nedenle hastaların rutin denetimleri ve bizim yapacağımız muayeneler değer arz ediyor.”
“MENOPOZ ÖNCESİ VE SONRASI KANAMALARA DİKKAT”
Bu jinekolojik kanserler ortasında en sık rahim kanserine rastlandığına değinerek öncelikle menopoz sonrası bir hastada kanama şikayeti ortaya çıkarsa, az ya da çok ölçüsüne bakmadan kesinlikle rahim kanseri ihtimalini düşünmek gerektiğini anlattı. Bu kanamaların menopoz öncesinde de görülebildiğini belirterek bu süreçte uzamış, sistemsiz ağır kanamalar olması halinde hastanın en kısa müddette jinekoloğa görünmesi gerektiğinin altını çizdi.
Rahim ağzı kanserinin tarama testleri ve aşısı bulunan az kanserlerden biri olduğunu değerle vurgulayan Dr. Dolanbay, şu halde konuştu:
“Sağlık Bakanlığı ülkemizde bir tarama programı oluşturdu. 30 ila 65 yaş ortasında hastalarımıza hem smear testi hem de HPV testi yapıyoruz. Smear ve HPV testimiz negatif gelirse 5 yıl üzere bir vakit içerisinde bu testleri yapmamıza gerek yok. Lakin elimizde HPV testi yok ve yalnızca smear testi yapmış isek 3 yıl sonrasında tekrardan smear testi yapmamız ve tanıyı koymaya çalışmamız gerekiyor. Rahim ağzı kanserinin aşısı var. Zira rahim ağzı kanseri çoklukla HPV virüsüne bağlı oluyor. Bu virüse karşı koruyuculuğu yüksek olan bir aşı kullandığımızda kanser gelişme riskini yaklaşık yüzde 99 oranında engellemiş oluyoruz.”
“RAHİM KANSERİNDEN AŞIYLA KORUNABİLİRSİNİZ”
HPV aşısının Sıhhat Bakanlığı’nın rutin aşı programında yer almadığı fakat bununla ilgili çalışmaların sürdüğü bilgisini aktaran Dr. Dolanbay, bu aşının eczanelerden temin edilebildiğini; bayan doğum doktorları ya da eczane ve sıhhat ocağı çalışanları tarafından uygulanabildiğini ve yaklaşık 6 ay içerisinde tüm dozajın tamamlandığını lisana getirdi.
Bu aşıyla kanserden çok önemli oranlarda korunma sağlandığını vurgulayarak bir başka jinekolojik kanser tipi olan yumurtalık (Over) kanserine biraz daha geç teşhis konulabildiğini söz etti. Yumurtalık kanseri belirtilerinin çok aşikâr olmadığını belirterek “Hastalarımız genelde günlük hayatımızda olabilecek şikayetlerle geliyor. Bunlar nelerdir; hazımsızlık, karında şişlik hissi, büyük tuvalete çıkmakta zorluk üzere şikayetler oluyor. O yüzden bunları hastaların tanıması çok kolay değil. Burada en değerli nokta hastanın kesinlikle tabibe başvurması. Hasta, şikayeti olmasa bile yılda bir kere tabibe gelmeli, denetimlerini yapmalı ve bu kanserlerden gerekirse esirgeyici tedbirler alınmalı. Kanser gelişti ise erken periyotta yakalanıp tedavisi yapılmalı” diye konuştu. Eylül ayının “Jinekolojik Kanserler Farkındalık Ayı” olduğunu hatırlatan Dr. Dolanbay, “Bu hususta en kıymetli nokta, hastaların erken teşhis alması. Erken teşhis hayat kurtarır” dedi.
