enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4837
EURO
36,4414
ALTIN
2.956,37
BIST
9.367,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
Bursa
Az Bulutlu
21°C
Bursa
21°C
Az Bulutlu
Cuma Karla Karışık Yağmurlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
7°C
Pazar Çok Bulutlu
8°C
Pazartesi Açık
9°C
Advert

Mehmet Ağar’a beraat gerekçesi açıklandı: Masumiyet karinesi

Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu 17 sanığın yargılandığı faili meçhul cinayetler davasında Mayıs ayında verilen beraat kararı, Ayhan Çarkın’ın beyanlarının çelişkili olduğu iddiasına dayandırıldı

Mehmet Ağar’a beraat gerekçesi açıklandı: Masumiyet karinesi
14.09.2023 21:24
23
A+
A-

Alican Uludağ

Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, 1990’lı yıllarda işlenen 10 faili meçhul cinayeti konu alan davada aralarında Mehmet Ağar’ın da bulunduğu 17 sanığa verilen beraat kararının gerekçesini açıkladı.

Davanın açılmasına neden olan eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın’ın anlatımlarının “çelişkili” olduğu öne sürülen kararda, “masumiyet karinesi” gözetilerek, “şüpheden sanık yararlanır” kuralından sanıkların yararlanacağı savunuldu. Bu kurala göre, somut delil yoksa suç şüphesi sanık lehine yorumlanıyor.

Kararda, “Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın’ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir” denildi.

Beraat kararı Mayıs ayında verilmişti

1993-1996 yılları arasında Ankara ve çevre illerde “Susurluk çetesi” tarafından işlendiği iddiasıyla açılan davada 26 Mayıs 2023 tarihinde aralarında eski Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, emekli Yarbay, eski MİT görevlisi Korkut Eken, Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in bulunduğu 17 sanık beraat etmişti. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, “Ankara JİTEM davası” olarak da anılan faili meçhul cinayetler davasında verdiği beraat kararının gerekçesini Çarşamba günü tamamladı. 318 sayfalık gerekçeli kararda, soruşturmanın eski Özel Harekât Polisi Ayhan Çarkın’ın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamalar üzerine başlatıldığı anımsatıldı.

Ayhan Çarkın ifadelerinin bir kısmında olaya dâhil olmadığını, olayı Ahmet Demirel’den duyduğunu söylerken, bir kısım ifadelerinde ise maktul alındıktan sonra 4-5 araba maktulün içinde bulunduğu aracı takip ettiklerini beyan ettiği anlatıldı. Kararda, “Diğer bir ifadesinde ise maktulün infazı sırasında bulunmadığını, silah sesini duyduğunu, kendileri giderken infazın bitmiş olduğunu ifade etmiştir. Ayrıca sanık yer gösterme işleminde de; maktulün infaz edildiği yeri görevlilere doğru olarak gösterememiştir” denildi.

‘Ayhan Çarkın’ın beyanlarına şüpheyle yaklaşıldı’

Gerek aşamalarda alınan ifadeleri arasındaki açık çelişkiler ve gerekse yer göstermeyi doğru yapamaması nedeniyle sanığın beyanlarına şüpheyle yaklaşıldığı savunulan kararda, şu değerlendirme yapıldı:

“Beyanda bulunan tanıkların olay zamanı araç hareketliliği görmekten öteye geçmeyen beyanlarının dışında olay anına ilişkin ateşli silahla öldürülen maktulün nasıl ve ne şekilde kimler tarafından öldürüldüğüne ilişkin görgüye dayalı tanık beyanları bulunmaması, maktulün öldürüldüğü silahların ele geçirilememesi ve aidiyetleri hususunda bir tespitin yapılamamış olması, uzmanlık raporuna göre olay yerinde ele geçen 9 mm çapında Parabellum tipi beş adet kovan, fişek ve mermi çekirdeklerinin iki ayrı tabanca ile atıldıkları, faili meçhul olaylara ait suç konusu kovanlarla yapılan karşılaştırmada aralarında irtibat bulunmadığı tespit edilmesine rağmen, bu silahlara ilişkin envantere herhangi bir kayıt bulunmaması, her ne kadar katılan tarafça cinayetin Uzi marka silahla işlendiği ve bu silahların sadece emniyet teşkilatında bulunduğu ileri sürülmüşse de; dosyamızda yargılanan sanıkların bu silahları kullanıp atılı öldürme olayını gerçekleştirdikleri yönünde kesin bir vicdani kanaate ulaşmanın mümkün olmadığı anlaşılmıştır.”

‘O mermiler Uzi dışında da kullanılabilir’

Bu silahlarla sanıklar arasında irtibat kurmaya yeter delil bulunmadığı belirtilen kararda, Emniyet Genel Müdürlüğü 2022 tarihli yazı cevabına göre, Parabellum marka mermilerinin imal yılının 1902 olduğu, Uzi marka silahlarının imal yılının ise 1950 olduğu, bundan hareketle Parabellum marka mermilerinin Uzi marka tabanca dışındaki silahlarla da kullanılabildiği savunuldu. Kararda, “Bu itibarla olayda ele geçen kovan ve mermi çekirdeklerinin Uzi marka silah dışındaki silahlarla kullanılmasının da mümkün olduğu” iddia edildi.

‘İnandırıcı delil elde edilemedi’

Kararda, sanık Ayhan Çarkın’ın sonradan değiştirdiği ve aşamalarda çelişkili ve dosya muhteviyatı ile uyumlu olmayan beyanları dışında, sanıkların atılı suçu işlediğini gösterir her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği kaydedildi.

‘Şüpheden sanık yararlanır’ kuralı uygulandı

Çarkın’ın yer gösterme işlemindeki beyanına göre cesedin bulunduğu yer ile sanığın ifadesindeki yerin uyuşmadığı örneği verilen kararda, şu sonuca varıldı:

“Masumiyet karinesi gözetilerek, yukarıda detaylı açıklandığı üzere şüpheden sanık yararlanır kuralı uyarınca sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verilmiştir. Her ne kadar sanık Ayhan Çarkın’ın beyanları arasında somut gerçekle uyuşan hususlar mevcut ise de; sanığın, olayın üzerinden 18 yıl geçtikten sonra yaptığı açıklamaların, gerek soruşturma dosyasından ve gerekse basın-yayın organlarında yer alan haberlerden öğrenilip ifadeye dönüştürülmesi mümkün görülmekle; sanığın bu beyanları sanıkların mahkûmiyeti için yeterli görülmemiştir.”

Mehmet Ağar’ın da aralarında bulunduğu sanıklar, daha önce de beraat etmiş, ancak karar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından bozulmuştu. Bu kararın ardından Abdulmecit Baskın, Behcet Cantürk, Yusuf Ekinci, Feyzi Aslan, Salih Aslan, Namık Erdoğan, Hacı Karay, Adnan Yıldırım, Medet Serhat ve Faik Candan cinayetleri yönünden dava yeniden başlamıştı.

ETİKETLER: , , , ,
Yorumlar

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.