Fransa’nın genel seçimlerinde aşırı sağ Ulusal Birlik partisinin ilk turda zafer kazanmasının ardından ülke yönetimi, aşırı sağın iktidara yükselişini engelleme konusunda sıkıntılı bir karara varmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un başkanlığındaki kabine toplantısında, seçimin sonuçları üzerine büyük bir gerilim yaşandığı bildirildi. İlk tur sonuçlarına göre Ulusal Birlik (RN) partisi yüzde 33 oy alarak rakiplerini geride bıraktı. Sol, komünist ve çevreci partilerden oluşan Yeni Halk Cephesi İttifakı yüzde 28 ile ikinci oldu. Macron’un “Cumhuriyet İçin Hep Birlikte” ittifakı ise yüzde 20 civarında oy oranıyla üçüncü sırada yer aldı.
Seçim sonuçlarının ardından Macron’un kabine üyelerine hitaben “Tek bir oy bile aşırı sağa gitmemeli” diyerek aşırı sola oy verilmesi çağrısında bulunduğu aktarıldı. Ancak bu çağrı, bakanlar arasında büyük bir tartışmaya yol açtı. Kabine üyeleri, solcu adayların desteklenmesi kararını eleştirdi ve böyle bir yaklaşımın tehlikeli olabileceğini savundu.
Maliye Bakanı Bruno Le Maire, Halk Cephesi’nin lideri Jean-Luc Mélenchon’un aşırı solcu bir siyasetçi olduğunu ve aşırı sağ kadar tehlikeli olabileceğini vurguladı. Eski Başbakan Edouard Philippe de sola oy verilmesine şiddetle karşı olduğunu ifade etti. Başbakan Gabriel Attal ise aşırı sağcıların mecliste çoğunluk kazanmasını engellemek için her yolun denenmesi gerektiğini savundu.
Ulusal Birlik’in iktidara gelmesini önlemek için merkez-sol ittifakı önerisi, tartışmalara yol açtı. Bazı adaylar, aşırı sağa karşı kazanma şansını artırmak için yarıştan çekilme kararı aldı. Ancak bu karar, aynı zamanda eleştirilere de maruz kaldı.
Fransa’nın genel seçimleri, ülkenin siyasi geleceği açısından kritik bir dönemeç noktası olarak görülüyor. Seçim sonuçları, aşırı sağın yükselişini durdurma çabalarının başarısını veya başarısızlığını belirleyecek.