Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar durdurulmalıdır Bu yıl, Halifeliğin Kaldırılmasının, Cumhuriyetin “laik” nitelik kazanmaya başlamasının 100.yılı. 2024’ün ilk günü başlayan “halifelik çağrıları” Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli bir saldırıdır.
Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar durdurulmalıdır
GÜNDEM – Türkiye Cumhuriyeti’nin temel ilkelerinden biri olan laiklik, ülkede çeşitli dönemlerde tartışmaların odağında yer almıştır Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar durdurulmalıdır
Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar
Bakın ne diyor Atatürk:
“Efendiler… Halifeliğe dört elle sarılmak zorunda bulunan bir yönetim biçiminin cumhuriyet olmayacağını anlayabilmek için büyük bir yetenek gerekmediğini söylemekle yetineceğim… Başında çürümüş bir hanedanın halife sıfatıyla hiç uzaklaşmayacak biçimde korunmasını zorunlu kılan bir devlet biçiminde cumhuriyet ilan olunsa bile yaşatılamaz.” (Mustafa Kemal Atatürk,1927) Kaynak: Nutuk, C.III, TTK Yayınları, s.1104, 1106.
Laiklik ilkesi, devletin dini inançlara tarafsız bir şekilde yaklaşmasını ve herkesin inanç özgürlüğüne sahip olmasını amaçlar. Ancak, son yıllarda laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar giderek artmış, bu durum toplumda endişe ve tartışmaları beraberinde getirmiştir.
BU HABERDE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Atatürk’e nefret kusan yalan tarih anlatısı nasıl başladı kimler tarafından yayıldı?
Atatürk’e nefret kusan yalan tarih anlatısı nasıl başladı kimler tarafından yayıldı?
Cumhuriyetin “laik” nitelik kazanmaya başlaması
- Eğitimdeki Değişimler: Laik Cumhuriyet’e yapılan saldırıların bir boyutu, eğitim sistemindeki değişikliklerle ortaya çıkmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılan müfredat değişiklikleri ve dini içerikli eğitim materyallerinin artması, laiklik ilkesine zarar verebilecek unsurları barındırmaktadır. Bu durum, gelecek nesillerin laik değerlere daha az aşina olmalarına neden olabilir.
- Kamu Kurumlarındaki Atamalar: Laik Cumhuriyet’in temelini oluşturan kurumlar arasındaki atamalarda, dinî bağlantıların etkili olduğu iddiaları gündeme gelmektedir. Kamu kurumlarındaki atamalarda liyakat ilkesinin göz ardı edilmesi, kurumların laiklik ilkesinden uzaklaşmasına neden olabilir. Bu durum, devletin tarafsızlığını zedeler ve toplumda güven kaybına yol açar.
- Toplumsal Baskı ve Ayrımcılık: Laiklik ilkesine yapılan saldırılar, toplum içinde baskı ve ayrımcılığa sebep olabilir. Farklı inançlara sahip olan bireylerin, laik Cumhuriyet’in temel ilkeleri doğrultusunda eşit haklara sahip olma garantisi sarsılabilir. Bu durum, toplumsal bir kutuplaşmaya ve hoşgörüsüzlüğe zemin hazırlayabilir.
- 4. Medya ve İletişim Araçları: Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar, medya ve iletişim araçları üzerinden de gerçekleştirilmektedir. Bazı medya organlarının, laik değerlere karşı olumsuz bir tutum sergilemesi, toplumda yanlış bilgilerin yayılmasına sebep olabilir. Objektif habercilik anlayışının terkedilmesi, manipülatif bilgilerin toplumda yaygınlaşmasına neden olarak, laiklik ilkesini anlamada kafa karışıklığına yol açabilir.5. Hukuk Sistemi ve Adalet: Laik Cumhuriyet’e yönelik saldırıların hukuki boyutu da büyük bir öneme sahiptir. Hukuk sistemine güven, bir toplumun temelini oluşturur. Ancak, laikliği koruyan yasal düzenlemelerdeki gevşemeler veya hukuki süreçlerin tarafgirlik içermesi, adaletin sarsılmasına yol açabilir. Bu durum, toplumda hukuka olan güveni zedeler ve adil bir toplumun oluşturulmasına engel olabilir.
6. Sivil Toplum ve Aktivistlerin Rolü: Laik Cumhuriyet’e sahip çıkma ve savunma konusunda sivil toplum kuruluşları ve aktivistlerin rolü büyük önem taşımaktadır. Bu kuruluşlar, laik değerleri korumak, toplumu bilinçlendirmek ve demokratik hakları savunmak adına önemli bir görev üstlenmelidirler. Halkı bilinçlendirmek, demokrasiye olan inancı güçlendirmek ve laikliğin korunması için toplumsal destek oluşturmak, bu mücadelede kritik bir faktördür.
- Sonuç ve Çözüm Önerileri: Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar, toplumun birliğini ve demokratik değerleri tehdit etmektedir. Bu durumla başa çıkmak için şu çözüm önerileri göz önüne alınabilir:
- Toplumun farklı kesimlerini bilinçlendirmek ve eğitmek amacıyla kampanyalar düzenlemek.
- Medya kuruluşlarının objektif habercilik ilkelerine uymalarını teşvik etmek ve bu konuda denetim mekanizmalarını güçlendirmek.
- Eğitim sisteminde laiklik ilkesine uygun müfredat oluşturmak ve öğrencilere laik Cumhuriyet’in önemini vurgulayan dersler eklemek.
- Hukuk sistemini güçlendirmek ve laikliği koruyan yasal düzenlemeleri sürdürmek.
- Sivil toplum kuruluşlarını destekleyerek laik değerlere sahip çıkmalarını teşvik etmek.Bu çözüm önerileri, toplumun birlik içinde laik Cumhuriyet’i savunmasına ve korumasına yardımcı olabilir. Ancak, bu süreçte demokratik diyalog, hoşgörü ve toplumsal uzlaşıya vurgu yapmak da önemlidir.
Sonuç: Laik Cumhuriyet’e yönelik sistemli saldırılar, Türkiye’nin temel değerlerine zarar verebilecek önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu saldırılarla mücadele etmek, demokratik değerlere sahip çıkmak ve laikliği güçlendirmek, toplumsal birliği korumak adına önemlidir. Laik Cumhuriyet, Türkiye’nin birlik ve beraberliği için vazgeçilmez bir unsur olmaya devam etmelidir.
BU HABERDE İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
Laiklik ve Laik olmak neden önemlidir?