Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki TC vatandaşı LGBT bireyler. TC vatandaşlarının tamamı ile eşit haklara sahip olmalıdır. Burada konu “hak ihlali yaşayan” LGBT bireyler değildir. Mesele, Ekrem İmamoğlu’nun bu LGBT ilgisinin nereden geldiğidir?
Ekrem İmamoğlu 2014 yılında Beylikdüzü Belediye Başkanı olur olmaz belediyenin amblemini LGBT bayrağı renkleri taşıyan bir kırlangıçla değiştirdi. “Logo değişemez mi?” denebilir ancak ilginç olan şu ki logo değişmedi, logoya imza atar gibi sadece renkleri değişti…
İmamoğlu sadece logoda değişiklik yapmakla kalmadı. Belediyede dahilinde “Toplumsal Eşitlik Birimi” adı ile bir birim kurdu. Birim Bursa Nilüfer Belediyesi’ni örnek almakta ve “okullarda LGBT eğitimini” gündem edinmekteydi.
İmamoğlu’nun ekibinin açıklamalarında övdüğü ve “örnek aldığını” söylediği Nilüfer Belediyesi’nde yaşananlar ise işin şaka gibi ama gerçek boyutunu gösteriyordu. CHP’li Başkan Mustafa Bozbey’in LGBT ajandası CHP’lileri bile çileden çıkarmıştı:
Biz İmamoğlu’na geri dönelim. İmamoğlu belediye başkanlığı sürecinde en alakasız yerlerde bile mutlaka “LGBT ajandasını” dile getirmeye “Cinsiyet Eşitliği” lafını kullanmaya başladı. Örneğin “Yaşam Vadisi” projesi. https://www.beylikduzu.istanbul/haber/871/yasam-vadisi-toplumsal-cinsiyet-esitligi-acisindan-da-ornek
Adaylık sürecinde de LGBT ajandasını sürdürdü. kendisi için hazırlattığı Gönüllü İletişim Ağı formunda cinsiyet kısmına “diğer” seçeneği koydu.
Tekrar belirteyim ki Ekrem İmamoğlu kadınlara ve LGBT bireylere yönelik hak ihlallerine karşı duyarlı olabilir. Elbette bunda bir problem yok. Ancak dikkat çeken şu: İmamoğlu her şeyde en önce sanki bir imza gibi bu konuyu gündeme getiriyor.
İmamoğlu’nun bu tavrı bir “hak talebinden” çok sistematik bir propagandayı andırıyor. Buna bir örnek vermek gerekirse LGBT ajandası ile paralel bir başka ajandayı, “çocuksuz yaşam” propagandasını örnek verebiliriz.
The Guardian gazetesinde çok kısa süre içerisinde çıkan 6 haber “çocuk yapmayın” temasını işliyor. Haberlerden biri “İklim değişikliği ile mücadele için daha az çocuk yapın” demekte. Burada mesele gerçekten duyarlılık değil, bir propaganda. İmamoğlu’nun LGBT gündemi de böyle.
Nilüfer Belediyesi’nde başlayıp Beylikdüzü Belediyesi’ne taşınan LGBT bayrağı imzası Ekrem İmamoğlu’nun elinde bugün İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni zorluyor. Ancak bu “imza”nın uluslararası versiyonları da mevcut.
Bunlardan biri geçtiğimiz günlerde Trump’la yaptığı tartışma ile gündeme gelen Londra Belediye Başkanı Sadıq Khan. Khan anaakım medya tarafından “Londra’nın Müslüman Belediye Başkanı” diye tanıtıldı. Müslümanlara karşı duyarlı (!), aynı zamanda da bir LGBT aktivisti.
Khan’ın Londra Belediye Başkanlığına gelmesi ile sistematik LGBT propagandası da başladı, şehrin her tarafı LGBT bayrağı ile doldu. Londra metrosundan bir billboard aşağıda.
“Müslüman Belediye Başkanı” Khan’ın dünyasında Müslümanlar ile LGBT ayrılmaz ikiliydi. İlginç görüntüler ortaya çıktı. “Onur Yürüyüşü” organizasyonlarında ezan okuyan transseksüeller bu ilginç görüntülerden sadece biri…
Bursa’da Nilüfer Belediyesi’nin yaptığı gibi Londra’nın da arasında olduğu İngiliz şehirlerinde ilkokullarda “Cinsel Kimlik” dersleri verilmeye başladı.
Bu eğitimler kısa süre sonra Müslüman halktan tepki çekmeye başladı. Tıpkı Nilüfer köylülerinin eşcinsel mahalle komitesi kotasına karşı çıkması gibi, Londralı veliler de LGBT derslerini protesto etti.
Bir Müslüman ailenin verdiği röportaj: “Çocuğum geldi bana ‘erkek olmaktan mutlu musun’ dedi. Çocuklarda cinsiyetle ilgili kafa karışıklığı yaratıyorlar. Ben çocuğumu okula İngilizce öğrensin bilim öğrensin diye gönderiyorum.”
https://europe.infowars.com/u-k-schools-suspend-lgbt-indoctrination-program-after-muslim-backlash/
Sadıq Khan ise bir yandan “mülteciler hoşgeldi” derken bir yandan da tüm şehre kafasında tanımladığı bir “makul Müslüman” tanımını dayatıyordu. Yani Saadet Partisi’nin kanalı olan TV5’te bile LGBT konusunun gündem olması istisna değil.
Ekrem İmamoğlu gibi LGBT konusunu bir imza hâline getirmiş Sadiq Khan seçildikten sadece 1 ay sonra George Soros’u baş başa akşam yemeğine Londra’ya davet etmiş. Seçim sürecindeki fonların bir teşekkürüydü muhtemelen.
https://www.london.gov.uk/people/all-gifts-hospitality?page=60
Aynı ajandanın Türkiye versiyonunu sürdüren Ekrem İmamoğlu’nun akıl hocası kim? Henüz net bilinmiyor ancak ajanda benzerlikleri İmamoğlu’nun da patronunun Soros olduğuna işaret ediyor. “Kavala’ya özgürlük” sayfası ile olan benzerliğini de belki bu açıklıyordur…
Bu arada “Müslüman Belediye Başkanı” diye sunulan Sadiq Khan…
Kaynak; https://twitter.com/mrsoydan00
Murat Soydan
