Kirazlıyaylalıları sevindiren karar: Hukuka aykırılık yok. Bursa’nın Kirazlıyayla köyünde Çinko-Bakır-Kurşun Zenginleştirme Tesisi ve atık barajı kurmak isteyen Meyra Madencilik şirketine karşı sözde STK görünümlülerce açılan “ÇED olumlu raporunun iptali” davasında karar açıklandı. Mahkeme, kararda hukuka aykırılık bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verdi.
Bursa‘nın Yenişehir ilçesine bağlı Kirazlıyayla köyünde, Meyra Madencilik tarafından yapılmak istenen ve Kirazlıyaylalılar için adeta piyango niteliğindeki;
Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme Tesisi ve Atık Barajı Projesi’ne verilen ‘Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) olumlu’ raporunun iptaline yönelik açılan davanın ana duruşması
28 Ekim Çarşamba günü Bursa 1. İdare Mahkemesi’nde görülmüştü. Sonucu bugün açıklayan Mahkeme, kararda hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.
Kararda, bilirkişi raporunda yer alan su kaynaklarına etki, depremsellik, flora üzerinde etki, tarım arazileri ve hayvancılık üzerinde etki ve atık yönetimine ilişkin değerlendirmelerin
Projenin olumsuz çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için öngörülen önlemlerin yeterli olduğu sonucuna vardı.
Mahkeme tarafından atanan ve Kirazlıyayla’da inceleme yapan bilirkişi heyeti, ÇED raporunun teknik olarak yeterli olmadığı yönünde karar vermişti.
Raporda, tesisin bulduğu bölgede yapımının ve yer seçiminin doğru olmadığı, tesisin yapılması durumunda insan yaşamını, tarımı ve hayvancılığı olumsuz yönde etkileyebileceği ve alanın deprem kuşağında yer aldığı belirtilmişti.
Bursa 3. İdare Mahkemesi’nde 14 Ağustos’ta görülen davada, orman kesiminin iptali ve yürütmeyi durdurma kararı verilmişti. Bunun üzerine şirket yetkilileri, alandan çıkarılmıştı.
Bursa 1. İdare Mahkemesi’nden yürütmeyi durdurmaya yönelik karar çıkmadığı için 14 Ağustos’ta verilen karar geçerliliğini yitirmişti.
Dava konusu ÇED raporuna ilişkin taraf iddia ve savunmaları, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu, bu rapora yapılan itirazlar ve Mahkememizce yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde;
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin Ek III kısmında sayılan çevresel etki değerlendirmesi genel formatının ihtiva etmesi gereken parametrelere uygun şekilde ÇED raporunda yeterince irdeleme yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Dava konusu proje alanı için gerekli olan proses su ihtiyacının ne şekilde karşılanacağı, dava konusu proje etki alanı içinde su kaynaklarının mevcut olup olmadığı,
mevcut ise bu kaynakların projeden olumsuz etkilenme riskinin bulunup bulunmadığı sorularak, risk bulunuyor ise gerekli tedbirlerin öngörülüp görülmediği, dava konusu projenin bölgede yer alan yer altı sularının kirlenmesi riski oluşturup oluşturmadığı sorularak, risk bulunuyor ise gerekli tedbirlerin öngörülüp öngörülmediği incelenmiş.
Dava konusu projenin gerçekleştirileceği alanda ve 3 km mesafe içerisinde zeytinlik bulunup bulunmadığına bakılmış.
Dava konusu proje ve yakın çevresi göz önüne alındığında projenin fauna ve flora üzerindeki etkilerinin neler olduğu, ekolojik toleransı düşük tür bulunup bulunmadığı, alınması öngörülen önlemlerin etkili ve yeterli olup olmayacağına bakılmış.
risk bulunuyor ise gerekli tedbirlerin öngörülüp öngörülmediği incelemiş.
Proje alanının jeolojik özellikleri dikkate alınarak Deprem Yönetmeliği ve ilgili mevzuat çerçevesinde öngörülen tedbirlerin yeterli olup olmadığı görülmüş.
Raporda, flotasyon işleminde kullanılan kimyasalların depolanması, kontrolü ve berlarafı ve kimyasallara bulaşık atıkların nasıl ve ne suretle depolanacağı ve bertaraf edileceğine yönelik öneriler getirilip getirilmediğine bakılmış.
Raporda, herhangi bir kimyasalın dökülmesi durumunda alınacak önlemlere yer verilip verilmediği, var ise söz konusu önlemlerin yeterli olup olmadığı, kimyasalların depolama ve saklama koşullarının neler olduğu anlaşılmış.
Projede kullanılacak kimyasalların nasıl ve ne suretle depolanacağı ve sızdırmazlığının nasıl ve ne suretle sağlanacağının Raporda değerlendirilip değerlendirilmediği,
olası olumsuzlukların nasıl) ve ne suretle önleneceğine yönelik öneriler getirilip getirilmediği incelenmiş.
sülfurlü olması durumunda sülfürün havaya karışması ve böyle bir tehlikenin mevcudiyeti halinde gerekli ve yeterli tedbirlerin öngörülüp görülmediğine bakılmış.
Dava konusu projenin, bulunduğu alanda arkeolojik ve doğal sit alanları vb. duyarlı yörelere etkisinin neler olduğu ve varsa olumsuz etkileri için öngörülen tedbirlerin yeterli olup olmadığına bakılmış.
SONUÇ OLARAK
ÇED raporu içeriğinde yer alan tüm bu veri, bilgi, tespit ve değerlendirmelerin bütün halinde değerlendirilmesi sonucunda
ÇED raporuna yönelik hazırlanan bilirkişi raporunda tespit edilen yukarıda Mahkememiz tarafından özet olarak 5 başlık halinde sayılan hususlardan;
su kaynaklarına etki, depremsellik, flora üzerinde etki, tarım arazileri ve hayvancılık üzerinde etki ve atık yönetimine ilişkin değerlendirmelerin
ÇED raporunu kusurlandırıcı nitelikte bulunmadığı ve hükme esas alınamayacağı,
ÇED raporu kapsamında yapılan çalışmaların ve projenin olumsuz çevresel etkilerinin en aza indirilmesi için öngörülen önlemlerin yeterli olduğu sonucuna varıldığından bu hususlara ilişkin olarak bilirkişi raporuna itibar edilmemiştir.
Bu hale göre
Dava konusu ÇED raporuna ilişkin taraf iddia ve savunmaları, yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporu;
bu rapora yapılan itirazlar ve Mahkememizce yapılan tespit ve değerlendirmeler neticesinde;
Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin;
Ek III kısmında sayılan çevresel etki değerlendirmesi genel formatının ihtiva etmesi gereken parametrelere uygun şekilde ÇED raporunda yeterince irdeleme yapıldığı sonucuna varılmıştır.
Bu durumda; ”Çinko-Kurşun-Bakır Zenginleştirme (Flotasyon) Tesisi ve Atık Barajı
Projesi” ile ilgili olarak alınan “çevresel etki değerlendirmesi olumlu” kararında hukuka aykırılık
bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davanın reddine