BURSA – Süresi içinde cevaplanmayan soru önergesine, 3 Nisan 2024 tarihinde gecikmiş olarak yanıt verilebildi. Ancak verilen yanıtlar, Bakan tarafından gönderilen yazıda da görüleceği gibi, genel geçer bilgiler içermekte, ülkemizdeki hava kirliliğini azaltmaya yönelik hedeflere, eylem planlarına ve uygulamaya ilişkin somut bilgiler verilmemektedir. Örneğin, mevcut haliyle yurdun her köşesinde hava kirliliğini izlemeye yeterli olmayan hava kalitesi izleme ağının geliştirilmesine ilişkin bir plandan söz edilememiştir. Özellikle yakma tesislerinin bulunduğu bölgelerde furan, dioksin gibi hava kirleticilerinin ölçülmesine ilişkin bir yaklaşım yoktur.
Hava kirleticilerine göre kirlilik kaynakları açıklanamamıştır. Haber bülteninde yanlış verilen Dünya Sağlık Örgütü sınır değeri, uyarımız üzerine düzeltilmiştir. Özetle; Bakanlığın ülkemizdeki hava kirliliğine kaynağında müdahale ederek halkın sağlığını korumaya dönük olarak yıllara göre hava kirliliğinin azaltım hedefleri ve buna ilişkin somut ve kapsamlı bir eylem planının olmadığı anlaşılmaktadır.
CHP Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, soru önergesinde yer alan sorulara verilemeyen yanıtlar ışığında “Temiz hava solumak haktır; ülkemizde her yıl 50 bine yakın insan, hava kirliliği nedeniyle erken ölüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığını bilimsel verilere dayalı olarak hava kirliliğini azaltmak üzere somut hedefler belirlemeye, bu hedeflere ulaşmak için kapsamlı planlar yapmaya ve bu planları ivedi olarak uygulamaya davet ediyorum” dedi.
Hava kirliliği, ülkemizdeki en önemli halk sağlığı sorunlarından biri olarak öne çıkıyor. Her yıl yaklaşık 50 bin kişi, hava kirliliği nedeniyle hayatını kaybediyor. Bu durum, toplum sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmakta ve hükümetin bu konuda daha etkili önlemler alması gerektiğini gözler önüne seriyor.
Cumhuriyet Halk Partisi Bursa Milletvekili Prof. Dr. Kayıhan Pala, bu ciddi soruna dikkat çekmek amacıyla Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki’ye çeşitli sorular yöneltti. 16 Ocak 2024 tarihinde gerçekleştirilen bu girişim, Türkiye’nin hava kalitesi, hava kalitesi ölçüm istasyonları, ulusal sınır değerler ve hava kirliliği ile mücadele için hazırlanan eylem planları hakkında detaylı bilgiler talep etti.
Prof. Dr. Pala’nın Bakan Özhaseki’ye yönelttiği 17 soru, hava kirliliğinin kontrol altına alınması ve bu konuda atılacak adımların şeffaflığı açısından büyük önem taşıyor. Sorular, hava kalitesi ölçüm istasyonlarının dağılımı, çalışma prensipleri ve elde edilen verilerin halka açıklanma biçimini de kapsıyor. Ayrıca, ulusal ve uluslararası hava kalitesi standartlarına uyum konusunda yapılan çalışmalar ve bu yönde bir eylem planının varlığı ve etkinliği sorgulanıyor.
Bu sorular, hükümetin hava kirliliği ile mücadelede ne kadar kararlı olduğunu ve bu sorunu çözmek için ne tür adımlar attığını anlamamız açısından kritik bir yol gösterici niteliğinde. Hava kirliliği, sadece çevresel bir sorun olmanın ötesinde, ekonomik ve sosyal boyutlarıyla da ülkemizin geleceğini etkileyen bir mesele olarak karşımızda duruyor.
Prof. Dr. Pala ve diğer yetkililerin bu konudaki ısrarı, hava kirliliğinin kontrol altına alınması ve sağlıklı bir çevre için gerekli adımların atılması yönünde umut verici bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, soruların cevapları ve alınacak aksiyonlar, hükümetin bu konudaki samimiyetini ve etkinliğini gösterecek temel unsurlardır. Bu nedenle, tüm gözler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın bu sorun karşısındaki tutumuna ve atacağı adımlara çevrilmiş durumda.