İşadamı Erol Büyükleblebi’ye babalık davası. Üç fabrikası bulunan IYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ünlü işadamı Büyükleblebi’nin gelir beyanında bulunduğu mahkemeye kendisini 15 bin lira aylık geliri olan işçi olarak göstermesi büyük şaşkınlık yarattı.
İşadamı Erol Büyükleblebi’ye babalık davası. Sabah Gazetesi’nden Ceyhan Torlak’ın haberine göre İzmir’de yaşayan ev hanımı N.P. (74), 1972 yılında komşusu olan işadamı Erol Büyükleblebi (72) ile sevgili oldu.
N.P. ile Büyükleblebi’nin 1975 yılında evlilik dışı bir çocukları dünyaya geldi. O dönemde A.P. ile evli olan N.P. isimli kadın, C.B. isimli oğlunu mecburen resmi nikahlı eşinin nüfusuna kaydettirdi. N.P.’nin eşi A.P. 2011 yılında hayatını kaybetti.
N.P. eşinin vefatından sonra bu durumu oğlu (46) C.B.’ye anlattı. N.P. daha sonra Büyükleblebi’ye ortak çocuklarını kendi nüfusuna almasını istedi. Ancak Büyükleblebi bunu kabul etmedi. Bunun üzerine C.B. İzmir 14. Aile Mahkemesi’nde Erol Büyükleblebi’ye babalık davası açtı. Adli Tıp Kurum İzmir Grup Başkanlığı tarafından düzenlenen 7 Eylül 2015 tarihli rapora göre Büyükleblebi’nin C.B.’nin biyolojik babası olduğu yüzde 99.99 DNA Testi sonucuyla kesinleşti. Bu sonuca karşın IYAŞ (Isparta Gıda Sanayii ve Ticaret Anonim Şirketi) Yönetim Kurulu Başkanı ve bir dönem Ispartaspor Başkanlığı da yapan Erol Büyükleblebi, 8 sene boyunca tüm temyiz aşamalarını kullanarak karara itiraz etti. Ancak sonuç değişmedi, mahkeme Büyükleblebi’nin C.B.’nin babası olduğuna dair 2015’te karar verdi.
C.B., babalık davalarını sonuçlandırmakla ünlü avukat Varol Turbay aracılığıyla ‘babalığın benimsenmemesi’ nedeniyle işadamı Büyükleblebi’ye 495 bin liralık manevi tazminat davası açtı. 3 tane fabrikası bulunan IYAŞ Yönetim Kurulu Başkanı ünlü işadamı Büyükleblebi’nin gelir beyanında bulunduğu mahkemeye kendisini 15 bin lira aylık geliri olan işçi olarak göstermesi büyük şaşkınlık yarattı.
Türk hukuk sisteminde 90 yılı aşkın zamandır ‘babalığın benimsenmemesi’ diye bir tazminat davasının olmadığını söyleyen avukat Varol Turbay,
“Tarafımızdan ilk olarak 2004 yılında açılan bir dava sonucu Yargıtay 4. Hukuk Dairesi muhteşem bir kararla tazminat talebini içtihat altına aldı. Yaklaşık 17 yıl boyunca Yargıtay bu şekilde karar vererek içtihat kökleşti. Ülkemizde zina eylemi de suç olmaktan çıkınca çapkın ve sorumsuz babalar keyfi olarak çocuklarını tanımıyordu. Bu kararla bir nebze de olsa çapkın babalar bir yaptırımla karşılaştı” dedi.
sacitaslan