Yapılan açıklamada
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi, bağlı kuruluşları ve şirketlerinde işbaşı yaptırılan personelden, 455’inin PKK/KCK, 80’inin DHKP-C, 20’sinin MLKP, 2’sinin MKP, ayrıca bazılarının FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı/irtibatlı olduğu yönünde ihbar, şikayet ve elde edilen tespitler üzerine, konunun tüm yönleriyle soruşturulması için Bakanlığımızca özel teftiş başlatılmıştır. Ayrıca İstanbul Büyükşehir Belediyesinde DİAYDER referansıyla PKK terör örgütü irtibatlı/iltisaklı kişilerin yerleştirildiğine yönelik İstanbul İl Jandarma Komutanlığı tarafından yapılan tespitler sonucunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamedeki iddia ve tespitler de bahse konu özel teftişin kapsamındadır” ifadeleri yer almıştı.
İçişleri Bakanlığı’nın başlattığı özel teftişle ilgili bugün Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi’nde kameraların karşısına geçen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu dikkat çeken açıklamalarda bulundu. İşte İmamoğlu’nun açıklamalarından satır başları;
“CHP’li belediyeler olarak teftiş edilmekle olarak hiçbir sorunumuz yoktur. Belediyelerimiz teftiş edilmiştir ve edilecektir. Yanlış giden bir takım hususları aktarmak isterim. İçişleri Bakanlığı’nda oturan zat, 12 Aralık’ta TBMM’de açıklama yaptı. İBB’de 557 terörist olduğunu iddia etti. Her verisi yanlış olan bakana şunu hatırlatmak isterim; tam 2 hafta üstünden geçti. Bu 15 boyunca İçişleri Bakanlığı ne yaptı? Hiçbir şey duymadık yaptıklarıyla ilgili.
İBB olarak, belediye başkanı olarak bir kısım işlemler başlattık. Devlet adabına uygun bir biçimde bu beyanı ciddiye alarak, 15 Aralık’ta teftiş kurulunda bir araştırma ve gerekiyorsa da soruşturmaya izin verdim. Dolayısıyla bu çalışmayı başlatmış olduk.
Tweet atarak hakkımızda bir soruşturma izni verdiğini gördük. Twitter’dan soruşturma izni verildiğine ilk kez şahit oluyorum. Uygulama böyle olmaz. Demek ki 15 gün sonra bir pazar akşamı böyle bir tweetle süreci başlatmak aklına geldi. Hanginiz sayı ile tespit yapıldıktan sonra teftiş yapıldığını duydunuz? Sayı veriyorsunuz, bunlar terörist diyorsunuz sonra teftiş başlatıyorsunuz.
Sayın Cumhurbaşkanı pazar günü konuştu. İçi siyaset dolu mesajlar verdi. Cumhurbaşkanı’nın konuşmasından Sayın Bakan her zamanki gibi rol kapma çabasıyla ortaya çıktı ve böyle bir açıklama yaptı. İstanbul’da 86 bin çalışanı olan bir belediye başkanı olarak bu açıklamayı kınıyorum.
Sen bakanlıksın, terörist konusunda netsen tut kulağından götür at hapse. Böyle bir süreç akıllara zarar. İşe girme prosedürleri bellidir, siz işe birini başlatırken adli sicil kaydı istersiniz. Bu belge Adalet Bakanlığı’ndan alınır. Dolayısıyla İçişleri Bakanı yanlış yere soruşturma açmış demektir.
Bence bir başka soruşturma açılması gereken yer de İçişleri Bakanlığı hatta bakanın kendisidir. ‘Terörist var’ deyip tutuklamıyorsa yapılacak şey işlem başlatmaktır. Ben bir vatandaş olarak sayın Cumhurbaşkanı’nı göreve davet ediyorum.
Ne yazık ki aldatılan bir cumhurbaşkanımız var. Cumhurbaşkanlığı makamının yanlış şeyler söylemesini istemediğim için bilgilendirmek istedim. Benim mektubum utanılacak bir mektup değildir. 31 Mart seçimlerinde cezaevinden rakibim (Binali Yıldırım) lehine istenen mektup utanılacak bir mektuptur. Polis katili, Bylock kullanan kişiler tespit edildi’ diyor bakan. Bunu gevrek gevrek basına söylüyor! Madem bunlar tespit edildi sen ne yapıyorsun orada? Ya ben istihbarat teşkilatı mıyım? Niye oturuyorsun. Derhal istifa etmesi lazım.”
Haberler.com